Bu ülkede olacaksan solcu olacaksın!
Hep söylerim… Bu ülkede illa bir şey olmak istiyorsan solcu olacaksın ve solcuları destekleyen sanatçı olacaksın. Çok karlı iştir...
Şevval Sam isimli yarı oyuncu, yarı şarkıcı hanımefendinin, Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek Hanım'ı, "Tam bir Cumhuriyet kadını" şeklinde tarif etmesini konuşuyoruz.
Gerçi sadece Dilek Hanım'ı övmekle kalmamış. Ekrem Bey'i de "Vay başkaaan bu ne yakışıklılık böyle? İşte budur ya budur" diye methetmiş.
Peki bunları ne zaman ve nerede söylemiş?
Cumhuriyet Bayramı konseri vesilesiyle bir araya geldikleri etkinlik alanında... Tabi bu sözlerden sonra sahne almış ve yarım saat şarkı söylemenin karşılığında 52 bin lirayı cebine indirmiş.
Güzel iş...
Günahını almayayım ama Ekrem İmamoğlu o paranın iki katını verse, "Yeni atamız, babamız, ceddimiz budur" derdi herhalde Cumhuriyet kadını sanatçımız!
Hep söylerim…
Bu ülkede illa bir şey olmak istiyorsan solcu olacaksın ve solcuları destekleyen sanatçı olacaksın.
Eğer bunu başarabilirsen, bir ülkenin gözü önünde desteklediğin solcu başkana vıcık vıcık yavşaman kimsenin umurunda olmaz.
Örnek mi?
Al sana Tarkan...
Tunç Soyer'e iki hoş kelime, sonra gelsin konserler...
Al sana Athena Gökhan...
Mansur'um Yavaş'ım diye iki yalaka çektin mi, Ankara'da anında konseri anında kaparsın.
Son örnek Şeval Sam...
"Başkanım bu ne yakışıklılık ya budur ya budur ya" diye yalakalık yaparsın, sonra eşine de "Ama bu tam bir Cumhuriyet kadını ya" diye yavşarsın.
Yavşadıktan hemen sonra sahne alıp şarkı türkü söylersin. İki de "caney caney" çektirdin mi 52 bin lirayı oracıkta boğup cebine indiriverirsin.
Hem de hepi topu yarım saatte yaparsın bunları...
Sonra da dönüp, bu ülke için gecesini gündüzüne katan, darbe yiyen, suikasta maruz kalan Cumhurbaşkanı'nın aldığı 81 bin 250 lira maaşı eleştirirsin!
"Kardeşim bu ülkede yokluk var. Cumhurbaşkanı'nın aldığı maaş hak mıdır?" dersin ahlaksızca. "Bu ülkenin belediyelerinde israf var. Eko Başkan gelecek israf bitecek" derken 52 bin liraya şarkı türkü söylersin hayasızca...
Bu ülkede olacaksan solcu olacaksın, sonra da sanatçı olacaksın kardeşim.
Misal...
En kral ormanlarda yüzlerce dönüm arazi çevirip içine krallara layık villalar yaptırırsın. Sonra "Bu ülkenin ormanlarını talan ediyorlar ey ahali" diye bağırırsın.
İnanan binlerce geri zekâlıyı anında safına çeker, onlara sabah akşam, "Ormanlar talan edilmesin" diye slogan attırırsın.
Hatta, "Ülkenin Cumhurbaşkanı kendisine bilmem nerede yeni saraylar yaptırıyor" diye yaygara koparırsın. Dikkatleri bir anda o yöne çevirir, keyfine keyif katarsın.
Sadece sanatçılık değil elbet...
Solcu yazar olmanın da büyük getirileri vardır bu ülkede...
Google’dan kopyaladığın bilgileri alıp bir kitapçık haline getirirsin, "Atatürk'ün hiç ama hiç bilinmeyenleri" diye isim koyup millete kakalarsın. Yetmezse bu kez "Atatürk'ün çok özel baskılı kitabı" diye 2500 TL'ye tekrar kakalarsın. O da yetmezse, "Çocukların da anlayacağı dilde yazdık" der, bir kere daha kakalarsın.
"Ulan kamyonla götürdün birader" diyen olursa, onlara da dönüp, "Ama bak ben hepsini kendime almıyorum ki. Bu paranın ebesinin cücüğünün pörçüğü kadar büyük bir bölümünü de Atatürkçü Düşünce Derneği ile 'Tomografi sevip ultrason çektirenler Derneği’ne bağışlıyorum" dersin.
Bi’ de bu ülkede olacaksan solcu olacaksın ve CHP'li olacaksın. Öyle çok avantajları var ki anlatamam.
Bir defa, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" dedin mi akan sular durur. Ondan sonra ister DHKP-C ile yürü, ister Fetö ile...
İkisini de beğenmezsen PKK ile de rahatlıkla iş tutabilirsin!
"YPG terör örgütü değildir" demişsin. PKK'nın siyasi kolu olan HDP'ye oy verip Meclis'e sokmuşsun. Bir gün Almanya'nın, diğer gün İngiltere'nin sonraki gün Yunan'ın, ondan sonraki gün Amerika'nın kucağına oturmuşsun.
"Bir savaş olursa ben Türkiye'ye karşı İran'ın saflarında yer alırım" demişsin. "Türkiye sarin gazı üretiyor" demişsin. "Türkiye teröristleri yetiştirip DEAŞ'a gönderiyor" demişsin. "Türkiye Kürtlere yönelik bir etnik temizlik yapıyor" yapıyor demişsin ya da ülkenin milli sırlarını elin gavuruna sızdırmaya çalışmışsın falan...
Bunların hiç biri senin "Atatürk'ün askeri" olman meselesine halel getirmez, getiremez!
Zahmetsizdir üstelik solcu olmak...
Marmaray imiş, Avrasya imiş, metroymuş, hızlı trenmiş, dünyanın en büyük hava limanıymış, tünellermiş, duble yollarmış falan...
Bunları sağcılar yapar, sen kullanırsın.
Bu kadar!
Sana düşen tek iş vardır.
Bol bol heykel yapmak, milli bayramlarda kortej yürüyüşü yapmak, alkol festivalleri düzenlemek ve tipini beğenmediğin, inancını beğenmediğin insanlara bol bol küfür hakaret etmek!
Bütün bunların içinde en güzel kısmı da hangisi biliyor musunuz?
Yaşantın boyunca Diyanet'e etmedik laf bırakmıyorsun. "Camiler fazla kardeşim" diyor, din görevlilerine vebalı muamelesi yapıyor, "Bunlara ayrılan bütçe ülkenin sırtına yüktür" diyorsun.
Sonra hop, öldün mü?
En berbat iş o noktada bile biz sağcılara kalıyor. Yıka, durula, kurula, gülsuyu dök, "Allah'ım günahlarını affet" diye yalvar yakar...
Yahu düşünsenize, pamuğu bile yani…
Pamuğu bile!..
Neyse...
Sustum!