Murat Ongun'un İstanbul paranoyası
Sayın Murat Ongun! Bırakın polemik yapmayı da sizin gibi birkaç belediye şirketinden aynı anda maaş alamayan ve bu zor dönemde dahi işe gitmek zorunda olan vatandaşlarımıza çare bulun.
Bugün yazımı Ekrem İmamoğlu’na oy vermemiş birisi olarak değil, İstanbul’da yaşayan bir vatandaş olarak yazıyorum.
Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüse karşı alınan tedbirler kapsamında toplu taşımalarda seyrek oturma düzenine geçildiğini ve bunun hızla yayılacağını söyledi.
Geçtiğimiz gün sosyal medyada İstanbul’da çekilmiş içerisi tıklım tıklım bir otobüs fotoğrafı gördüm. Belli ki koronavirüs sebebiyle arttırılması gereken sefer sayıları maalesef arttırılmamış.
Fotoğraf sosyal medyada hızla yayıldı ve ben de o kareleri paylaşanlardan biriydim. İnanın ne CHP belediyeciliğini ne de Ekrem İmamoğlu’nu eleştirmek için yaptım bunu...
Siyaset tartışmaları yerin dibine girsin. İnsanların canı tehlikede!
Evet o görüntüleri ben de paylaştım çünkü görürler ve hemen bir çaresine bakarlar diye ümit ettim.
Eğer bu şehri ve bu şehrin insanlarını zerre kadar seviyorlarsa, ‘’Özür diliyoruz! Bir daha böyle bir görüntünün ortaya çıkmaması için gereken neyse yapılacaktır.’’ derler diye bekledim.
Nafile…
Bırakın özür dilemeyi işi yine siyasi şova getirip rakip partileri bahane ettiler.
Ya hu ne AK Parti’si?
Ne CHP’si?
Ne MHP’si?
Siz ne diyorsunuz arkadaş ya?
Onlarca insan orada balık istifi gibi yolculuk yapıyor, hepsi potansiyel bir virüs taşıyıcısı konumunda ve hepsi indikten sonra bambaşka yerlere gidecekler.
Şu şartların tamamı dünyanın en büyük metropollerinden birini salgına teslim etmek için yeter de artar bile...
Ve siz, tüm bunlar sebebiyle bir an önce önlem almak yerine çıkmış hala küçük siyasi oyunlar oynamaya çalışıyorsunuz.
Özür dileyip derhal sorunu çözmesi gereken İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sözcüsü Murat Ongun’un yaptığı açıklamayı noktasına virgülün dokunmadan aynen paylaşıyorum sizlerle:
‘’Salgına karşı hep birlikte mücadele ederken, sırf İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nu karalamak için yapılan bu organize kötülüğü şiddetle kınıyoruz. Bu işin arkasında olan ve işe dahil olan herkesle delil toplama süreçlerinin ardından yargı önünde hesaplaşacağız.’’
Ne demeye çalışıyor biliyor musunuz?
Rakiplerinin, kendilerini karalamak için koronavirüs tehdidini hiçe sayıp canları pahasına o otobüsü doldurduklarını ve fotoğraflarını çekerek bunu servis ettiklerini söylüyor.
Evet, evet!
Yanlış duymadınız.
Özür yok!
Önceden ek sefer koymak yok!
Çare bulmak yok!
E ne var peki?
Yine siyaset yine politika…
Hatırlayın aynı kafadaki bazı sosyal medya 'paranoyaları' İzmir’de yıllardır çözülemeyen pis kokunun kaynağını da zamanında AK Parti’lilere ihale edip ‘’Bunlar kendi belediyelerinden pislik getirip İzmir’e döküyorlar.’’ demişlerdi.
Bakın bunun adı tam olarak ‘sol paranoyası’dır.
İnanın belediyeleri kazanacaklarına kendileri dahi inanmadıkları için iş başa düşünce ne yapacaklarını bilemediler.
Durmadan oraya buraya iftira atarak zaman geçiriyorlar.
Ben yine de yaşadığı şehri ve bu şehrin insanlarını seven bir vatandaş olarak bütün siyasi farklılıkları bir kenara koyup çağrıda bulunmak istiyorum...
Sayın Ongun!
Bırakın polemik yapmayı da sizin gibi birkaç belediye şirketinden aynı anda maaş alamayan ve bu zor dönemde dahi işe gitmek zorunda olan vatandaşlarımıza çare bulun.
Ve Sayın İmamoğlu!
Lütfen siyaset yapmayı bırakın ve ekmek parası için koronavirüs korkusuyla tıklım tıklım otobüslerde işe giden vatandaşların aynı sizin gibi sağlıklı mutlu ve huzurlu bir şekilde evlerine dönmelerini sağlayın.
Maalesef herkes sizin kadar şanslı olmuyor bu şehirde...
Siz bahçenizin kenarında annenizle hasret giderirken ‘bilerek yapıyorlar’ dediğiniz vatandaşların anneleri, evlatları sağ salim eve dönecek mi diye gün boyunca merakla yol gözlüyorlar.
Niye mi?
Sırf siz politika yapıp, hatalarınızın üzerini kapatacaksınız diye…
Vicdanınızın, İstanbul gibi bir şehri yönetme kaabiliyetinizle aynı seviyede olmadığını umuyorum...