Muhalefet erken seçim talimatını Joe Biden'dan mı aldı?
Üç beş ayda ne değişti de erken seçim kararı alacak diye ödünüzü patlatan iktidardan erken seçim dilenmeye başladınız?
Son günlerde erken seçim çağrısı yapmayan muhalif kalmadı. Hepsi birden 2023'ü beklemeden seçime gidilmesi gerektiğini, milletin kararının bu yönde olduğunu ve iktidarın inat etmemesi gerektiğini söylüyorlar.
İktidardan "Türkiye'de seçimler belirlenen tarihinde yapılacaktır." cevabını alınca da yine hep bir ağızdan "Bakın! Bakın! Kaybedeceklerini anladıkları için seçime gitmeye korkuyorlar." diyorlar.
Halbuki bundan birkaç ay öncesine kadar tam tersini söylüyorlardı.
Hatırlayın...
Ayasofya asli hüviyetine çevrilerek tekrar camii yapıldığında ne demişlerdi?
"İktidar 2023'e kadar ülkeyi yönetemeyeceğini anladığı için erken seçim planlıyor. Ayasofya'yı da siyasete alet ederek seçim yatırımı yapıyor."
Sadece bu mu?
Karadeniz'de bulunan doğalgazın bile seçim yatırımı olduğunu ima etmemişler miydi?
"Dolar yükselişe geçti. Ekonomi raydan çıktı. Artık kontrol edemiyorlar. Gaz falan diyerek milletin gazını alıp erken seçime gidecekler."
Demiyorlar mıydı?
Keşke bunu demekle yetinseydiler.
İktidarın erken seçime gideceğinden o kadar eminlerdi ki bu şekilde yeni kurulan partilerin seçime girmesi engellenecek şeklindeki iddialarını işkembe-i kübradan sallıyorlardı.
Bu yüzden her çıktıkları yerde "Baskın seçim yapacaklar!" deyip duruyorlardı.
Söylediklerim havada kalmasın. Birkaç örnek de vereyim size.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
"Deva Partisi için ya da Gelecek Partisi için böyle bir kumpas kurulursa biz demokrasiye kurulan kumpası bozmakla görevliyiz."
Deva Parti Genel Başkanı Ali Babacan:
"Şimdi oyunun kuralları değiştirilmeye çalışılıyor. Yani ‘kanunlarla nasıl oynarız ki, bu yeni parti, DEVA Partisi seçime girmez? Nasıl bunları engellerizin derdine düştüler."
Gelecek Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu:
"Öyle görünüyor ki önümüzü kesmek için oyunun ortasında kuralları değiştirmeye ve hile yapmaya niyetliler."
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak:
"Bugünkü tek adam parti devleti rejimi içinde, aynen 12 Eylül darbe rejiminde olduğu gibi bazı partilerin Meclis'e girmesi engellenmeye çalışılıyor. 12 eylül darbe rejimi hukukundan medet umuluyor."
Selçuk Özdağ:
''Millet çok ciddi bir şekilde sıkıntılı. Bu algıyla bir baskın seçim yapmak istiyorlar. Niye baskın seçim yapmak istiyorlar? Aynen 15 Temmuz’da olduğu gibi, 6 ay sonra referandumu getirdiler. O zaman cumhurbaşkanlığına geçtiler, tek adamlığa geçtiler. Şimdi de aynı şekilde bu algıyı yöneterek televizyonlar, basın-yayın organları vasıtasıyla çeşitli kamu kurum ve sivil toplum kuruluşlarıyla bunları yaparak bir baskın seçim yapmak istiyorlar.''
Daha fazla bu mavralarla başınızı şişirmeyeceğim.
Sormak istiyorum...
Üç beş ayda ne değişti de erken seçim kararı alacak diye ödünüzü patlatan iktidardan erken seçim dilenmeye başladınız?
Öyle ya bir şeyler değişmiş yahut birileri bir şeyler fısıldamış olmalı...
Tamam.
Yeni kurulan partiler fena cortladı. Oyların eridiğini görünce taban vurmuş hisse gibi zarar kes yapmaya çalışıyorlar ama bu yeterli bir sebep değil.
Benim aklıma ilk gelen ne biliyor musunuz?
ABD Başkan Adayı Biden'ın muhalefet hakkında verdiği taahhüt...
Bildiğiniz üzere 3 Kasım Salı günü ABD'de başkanlık seçimleri yapılacak. Sandığın kurulmasına günler kala anketler Biden'ı önde gösteriyor.
Benim okumama göre bu durum birkaç ay içerisinde 180 derece tersi açıklamalara imza atarak erken seçim diye tutturan muhalefetimize umut vermiş olmalı.
Biden'ın ne söylediğini hatırlayalım:
"Bence yapmamız gereken ona (Erdoğan'a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. Yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler hakkında sesimizi çıkarmalıyız. Yaptıklarının bedelini ödemeli.''
Fazla söze ne hacet...
Manzara çok net ortada.
Birileri yuları Joni'nin eline fena kaptırmış durumda ama şunu herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor ki bu millet, kapısında 'iktidar' dilendiğiniz Beyaz Saray'ın prenslerine lider kaptırdığı dönemi çoktan geride bıraktı.
Gücü yeten varsa gelsin alsın!