Kitap Molası: Hâyâ ve Edep İncisi Hazret-i Osman
'Böyle bir sultanı tanıyıp bilmeyenler ebedî kördür. Varlık âleminde ona bir düşman varsa, biliniz ki o adam, adam değildir. Ve insanlıktan fersah fersah uzaktır.'
Netflix isimli dijital dizi-film platformunda, mübarek Ramazan ayımızın ilk gününde ahlaksız bir dizi başlatıldı. Edep ve hayadan yoksun bu dizinin baş rol karakterinin ismi ise 'Osman' koyuldu.
Peygamber Efendimiz'in edep ve ahlakını en güzel sözlerle övdüğü Hz. Osman'ın isminin, edep ve ahlaktan yoksun bir dizinin karakterine verilmesi oldukça manidar.
Bu durumda bir Müslüman olarak bize düşen vazife, onu, öz namusumuzu korur gibi müdafaa etmektir. Bunun yolu, onu, en iyi şekilde tanımaktır...
Bunu kendime bir sorumluluk addederek, Hz. Osman ismine niçin saldırdıklarını ve gayelerinin ne olduğunu aşikar etmek amacıyla bugünkü 'Kitap Molası' bölümünü onu tanıtmak için ayırdım.
Umarım maksat hasıl olur...
Kitap İsmi: Hâyâ ve Edep İncisi Hazret-i Osman
Kitap Yazarı: Mustafa Necati Bursalı
HÂYÂ VE EDEP İNCİSİ HAZRET-İ OSMAN (R.A)
O Nebiyyi Muhterem, O varlık nûru, O iki cihanın ebedî sultanı şöyle buyurdular:
-Cehenneme müstehak olanlardan yetmiş bin insan Osman'ın şefaati ile bilâ hisap Cennete dahil olurlar.
Ve yine buyurdular:
-Cennette her nebi için bir refik vardır. Benim de refikim Osman İbn-i Affan'dır.
Ve bir gün güneşler yanan mukaddes gönlünü Cenâb-ı Hakka açıp dediler:
-Allahım! Gerçekten ben, Osman'dan razı oldum, sen de ondan razı ol.
Ve bu duayı üç defa tekrarladılar...
İşte Hazreti Osman (r.a), Rasûller Serverine bu kadar sevgiliydi... Allah ve Rasûlünün rızasına ermiş ve gönlü billurlaşmış bir sultandı. Biliniz ki, Peygamberler Peygamberinin iki kadri yüce kızını almak, bütün âlemde ondan başka kimseye nasip olmamıştır.
O, güzel bir efendiydi. Çifte nura sahip bir güneşti. Bu iki nura sahip olana ay ile güneş bile gıpta eder. O yol güneşi ve din büyüğü, Cenâb-ı Mustafa'nın iki gözüne ve gözünün ışığına nasıl sahip oldu düşünün?..
Onun yüce gönlü, bilgiden meydana gelmiş bir büyük denizdi. Bedeni, bilimden yapılma kâmil bir dağdı. Edebi ve hayası melekleri bile utandırırdı. Takva ve verâ deniziydi.
Bütün insan oğluna Allah müjdesini getiren Peygamberimiz Efendimiz:
-Kardeşim Osman'ı kucakladım. Kimin bir kardeşi varsa, onu kucaklasın.
Buyurduğu eşsiz büyük. Kâinatta en sâdık Peygamber dostu, dünyanın da dinin de en ulusu. Onun için Efendiler Efendisi dediler ki:
-Gökte melekler bile Osman'ın hayâsına bakar da utanırlar!..
Bu ne yücelik, bu ne iş? Böyle bir sultanı tanıyıp bilmeyenler ebedî kördür. Varlık âleminde ona bir düşman varsa, biliniz ki o adam, adam değildir. Ve insanlıktan fersah fersah uzaktır.