Erdoğan'ın yerine o gelirse AK Parti teşkilatları uçar uçar!
Kimse kusura bakmasın ama Erdoğan'a destek olacağım derken yük olanlar ya istifa etmeliler ya da Erdoğan'dan vazgeçerek partinin başına kendileri hiçbir şey yapmazken tüm sorumlulukları tek başına yerine getirebilecek bir Superman bulmalılar...
AK Parti İstanbul İl Başkanı Sayın Bayram Şenocak, son günlerin en çok tartışılan ismi...
Başarılı mı başarısız mı?
İstanbul seçimlerinde yaşanan mağlubiyette payı var mı yok mu?
İstifa etmeli mi yoksa görevine devam mı etmeli?
AK Parti seçmeni ve gazeteciler günlerdir bunu tartışıyor...
Konunun tartışılmadığı tek yer AK Parti'nin içerisi diye düşünüyordum ta ki AK Parti TBMM Grup Başkanvekili Sayın Bülent Turan'ın söylediklerini duyana kadar.
Bülent Bey Habertürk'e konuk olmuş geçtiğimiz günlerde. Konu Canan Kaftancıoğlu'nun hezeyanlarından açılınca şöyle söylemiş:
''Canan Hanım'ın muhattabı ne Cumhurbaşkanımızdır ne de benimdir. Canan Hanım'ın muhattabı bizim il başkanımızdır. Keşke il başkanımız Canan Hanım'a gerekli cevabı verse her yerde de bunlar bu programın da Cumhurbaşkanımızın da konusu olmasa...''
O kadar haklı ki...
Yerden göğe kadar!
Kaftancıoğlu Erdoğan'a demediğini bırakmıyor...
Kaftancıoğlu Fahrettin Altun'un evini dikizlettiriyor...
Kaftancıoğlu Boğaziçi Üniversitesi'nde başlatılmak istenen ikinci 'Gezi' ayaklanması için elinden geleni yapıyor...
Peki Sayın Bayram Şenocak ne yapıyor?
Hangisi için ses getiren bir açıklama yapabildi?
Hiçbiri...
Niçin?
Çünkü Erdoğan var değil mi?
CHP'nin il başkanına Erdoğan yetişsin...
CHP'li vekillere Erdoğan yetişsin...
Kılıçdaroğlu'nun hezeyanlarına Erdoğan yetişsin...
CHP'nin medya tetikçilerine Erdoğan yetişsin...
CHP'nin yalanlarına Erdoğan yetişsin...
Demirtaş'ın hapisten çıkması için yırtınan Avrupa Birliği'ne Erdoğan yetişsin...
Muhalefeti destekleyerek iktidarı devireceğiz diyen Biden'a Erdoğan yetişsin...
İBB Başkanı İmamoğlu'nun Türkçe Kur'an okutması skandalına Erdoğan yetişsin...
Aksayan hizmetlere Erdoğan yetişsin...
Teşkilatlarda otursun, her kongrede bir önceki dönemden daha kötü yönetim sergileyecek isimleri alıp nasıl makama getirebiliriz bunu düşünsün...
Hayret ediyor insan ya!
Kimse kusura bakmasın ama Erdoğan'a destek olacağım derken yük olanlar ya istifa etmeliler ya da Erdoğan'dan vazgeçerek partinin liderlik koltuğuna kendileri hiçbir şey yapmazken tüm sorumlulukları tek başına yerine getirebilecek bir Superman bulmalılar...
Zira herkes yatarken uçma hızıyla tüm işleri halledecek bir genel başkan arıyorlarsa Sayın Erdoğan da sizin benim gibi iki eli iki kolu olan normal bir insan olduğundan maalesef başarılı olamaz.
Ancak bir Superman bulabilirlerse neden olmasın...
Eminim öyle birini buldukları anda mutluluktan havaya uçacaklardır...
CHP'DEKİ TACİZ TECAVÜZLER NE OLDU?
Bir anda unutuverdik değil mi?
Halbuki CHP'nin tetikçi medya yüzleri, vekilleri, falanları filanları Ensar Vakfı hakkındaki davayı asılsız şekilde dillerine dolayıp durdular yıllarca.
Amaaa...
Mesele CHP olunca kadın yollu oldu...
Mesele CHP olunca erkek biraz çapkın oldu...
Mesele CHP olunca mahkemede görülen davalar 'açılmamış' oldu...
Her ne olduysa oldu 1 ayda oldu ve her şey unutuldu...
Ne mor halkalı hesaplardan ne de İstanbul Sözleşmesi diye kırk dereden su getiren ittifak üyelerinden çıt çıkmadı.
Sustular...
Sırf siyasi menfaatleri uğruna sustular...
Yazık...
Kadının onuru, gururu ve namusu oy pusulasına vurulacak üç beş mühürden daha mı değersiz?
BU ARA BENİ MUTLU EDEN 2 ŞEY
1- Her yeri beyaza bürüyen kar yağışı
2- Tekrar tekrar izlenen The Godfather serisi
VATANINA HOŞGELDİN MESUT ÖZİL
Yazıyı kaleme aldığım saatlerde Mesut Özil Fenerbahçe'ye imza atmak üzere İstanbul'a inmişti.
Büyük transfer...
Türk futboluna böyle kaliteli bir ismin gelmesine ne kadar sevindiysem, Avrupa'da sırf Erdoğan'la resim çektirdi diye yemediği linç kalmayan Mesut Özil'in vatanına kavuşmasına da en az o kadar sevindim.