Süreç Trump’ı güçlendirir

Eğer ellerinde çok büyük kozları yoksa, bence ABD'li demokratlar kendi ayaklarına sıkıyorlar. 

Çünkü mağduru oynamak her toplumda geçer akçedir.

Çarşamba günü ABD Temsilciler Meclisinde Trump'ın azil sürecini başlatmak için oylama yapıldı. 

Oylamada cumhuriyetçiler tam kadro hayır derken, tasarı Temsilciler Meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran demokratların oylarıyla, fire vererek de olsa  kabul edildi. 

Artık Trump ABD’nin azil soruşturması başlatılan üçüncü başkanı konumunda. 

Daha önce başkan Johnson  ve başkan Clinton içinde aynı süreç İşletilmiş  fakat, azille sonuçlanmamıştı.

Şimdi süreç nasıl devam edecek?  

Azil sürecinin devam etmesi için kararın ABD senatosu’na sevk edilmesi gerekiyor. 

Yargılama senatoda Amerikan filmlerinde gördüğümüz sahnelere benzer şekilde yapılacak. 

Jürinin 100 Senatör, savcı konumundakilevin demokratlar olacağı mahkemenin başkanlık görevini  ise senato başkanı yerine getirecek. 

Hemen hatırlatayım, senatoda çoğunluk Cumhuriyetcilerde ve senato başkanı da Cumhuriyetçi bir senatör.

Bu durumda süreç nasıl sonuçlanır? 

Şüpesiz  sonuç, televizyonlarda da canlı yayınlanacak olan mahkemede halkı kimin ne kadar etkilediğiyle doğru orantılı.  

Neden mi? 
Eğer süreç Trump'ın aleyhine gelişirse, senatoda Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olması fazla bir şey ifade etmez. 

Çünkü Trump açısından kötü giden bir mahkeme süreci, Kasım 2020’deki şansını azaltabilir, hatta yok edebilir. 

Bu durumda seçmenin kendisine  bir daha oy vermeyeceğini düşünen  Cumhuriyetçi senatörlerin, başkanlarının arkasında durmada ne kadar istekli olacakları tartışılır. 

Ama, yok yargılama  mevcut başkanın lehine gelişirse ki, demokratlar şapkalarından tavşan çıkaramadıkları sürece olayım Trump'ın rehine     gelişeceğine  inanıyorum, o durumda demokratlar pirinçten çok taş ayıklarlar. 

Yani, mahkemenin sonucunu elbetteki kendi sonunu da yine Trump’ın süreçteki  performansı belirleyecek.

İyi de, Başkan Trump senato’da nasıl bir performans sergiler? 

Öncelikle Trump’a oy veren seçmen kitlesine ve bu kesimin beklentilerine bir göz atalım. 

Trump’ı destekleyenler kuşkusuz muhafazakar, kadın ağırlıklı özellikle televizyon izleyen Amerikalılar.

Beklentileri neler? 

Tabii ki çok fazla şeyler fakat, öncelikleri ortak. 

Onlar kendilerine ve çocuklarına iş istiyorlar. 

Onlar sınırlarından göçmen girmesini istemiyorlar.

Onlar çocuklarının başka topraklarda ölmesine razı değiller. 

Tamamda, Başkan Trump orta sınıfın isteklerine cevap verebiliyor mu? 

En azından elinden geldiği ölçüde istekleri karşılamaya yönelik politikalar uygulamaya çalıştığı söylenebilir. 

Trumpın performansını da özelliklerini hatırlayarak tahmin etmenin mümkün olduğu kanaatindeyim. 

Bir kere adam tam bir Amerikan iş adamı. 
Başka söylemle, bizdeki Şahin’i allayıp pullayıp babasına bile Mercedes olarak okutabilir. 

Ayrıca televizyonlarda yıllarca şovmenlik yapmış.  

Şuda var, ihtiyar delikanlıyı, her şeye rağmen halen kadınlar seviyor. 

Size soruyorum, trump rolünü gerektiği gibi oynayabilir mi? 

Ben cevaplayayım, hem de nasıl. 
Brad Pitt dahi eline su dökemez.

Ee buna bir de, mağdurum da mağdurum, algısını ekleyin, işte size Popüleritesini %50’nin üzerine çıkartıp Beyaz Saraya ikinci kez kapağı attmış Başkan Trump.

Sonuçta Trump’ın azıl süreci Türkiye’yi nasıl etkiler? 

Bence, düzeyleri farklı olsada Türkiye her iki sonuçta da  olumlu etkilenir. 

Trump'ın azil edildiğini düşünün. 

Ne olacak? 

Amerika Türkiyeye, ne cenazeme ne cenazene mi diyecek. 

Kesinlikle hayır. 
Zaten şu an ABD Türkiye geriliminin bu boyutta olmasının sebeplerinden biri de, Erdoğan’la Trump’ın arasının iyi olması değil mi? 

Hayır demek için gerekçe yok. 

Rakipleri Trump’ı iç siyasette sıkıştırmak için Türkiye ve Erdoğan kozunu oynamıyor mu? 

Bunada hayır demek için gerekçe yok. 

O zaman, Trump siz, Amerika Türkiye ilişkilerinin bugünden daha iyi olabileceğini iddia etmek pek de yanlış olmamalı. 

Bir de Amerikan başkanının süreçten zaferle çıktığını hayal edin. 

2020’de yeniden seçilecek Trump, hem de topal ördek olmadan, Türkiye ile ilişkilerinde daha özgür davranmayacak mı? 

Elbetteki kendisini çok daha özgür hissedecek.

Olayı hem Trump’ın akıbeti bağlamında  hem de Türkiye Amerikan ilişkilerinin geleceği açısından bir Amerikan atasözü ile özetleyelim. 

Ölmezsen güçlenirsin.