YAZARLAR

Sorun 50 + 1'de mi?

Sayın Erdoğan, “Bu meclisin işidir anayasa değişikliği gerektirir. Bana göre tekrardan anayasa değişikliği ülkeyi daha fazla yorar ” görüşünde. Eğer Ak Parti’de gelmiş geçmiş beş teşkilatçı isim saymak gerekirse, birisi de Sayın Çelik’tir. Ayrıca Kendileri başarılı bakanlık dönemleri de geçirmiştir. Yani, tabandan tavana siyasete hakim bir insandır. İyi de sihirli formül ne?

Kazım Köse
Kazım Köse[email protected]

Eski bakan Faruk Çelik’in sözleri tartışmanın fitilini ateşledi. Günlerdir Siyasetin her kesiminde tartışılan bu konu, gündemi bir süre daha meşgul edeceğe benziyor.

Bir hatırlayalım, Ne demişti Sayın Çelik?  ” %50 + 1 Türkiye’yi  yorar. Bunun yerine ilk turda %40 alan seçilsin.”

 Peki Sayın Cumhurbaşkanı bu öneriye nasıl bakıyor? Özetlersek, Sayın Erdoğan, “Bu meclisin işidir anayasa değişikliği gerektirir. Bana göre tekrardan anayasa değişikliği ülkeyi daha fazla yorar ” görüşünde.

 Sayın Erdoğan haklı mı? Evet, haklı. Neden mi? Açıklamaya çalışayım.

İlgili anayasa değişikliğini yapan  iktidar partisi Ak Parti’dir.

Üzerinden sadece bir yıl geçtikten sonra yeniden değişiklik isteği, Ak Partiyi de sistemi de yorar. Bakın  Ak Parti ve Sayın Erdoğan iki yıl içerisinde ikinci kez anayasa değişikliğine gitmiş olacak. Üstelik aynı konuda. Sizce, Sayın Erdoğan anayasayı yazboz tahtasına çevirmekle suçlanmayacak mı?

 Elbette ki suçlanacak.

Getirilmesi için bu kadar uzun uğraşlar verilen, partili Cumhurbaşkanlığı sistemi, yara almayacak mı?

Tabii ki alacak.   

Yani Ak Parti ve Erdoğan, dolayısıyla da Türkiye kendisini birçok siyasi tartışmanın ortasında bulacak. Hem de iç ve dış ekonomik ve siyasi sorunların diz boyu olduğu günlerde.

Tamamda, tecrübeli siyasetçi Faruk Çelik bu öneriyle neyi hedefliyor?

Kuşkusuz ki Ak Parti’nin daha rahat seçim kazanmasını.

Çünkü hem partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin aksaklıklarının farkında hem de İlçe teşkilatlarından belediye başkanlarına, merkezi teşkilattan milletvekillerine kadar yaşanan problemleri görüyor. 

 Burada Faruk Çelik’e bir parantez açmak istiyorum. 

Kendisini Bursa milletvekili olması nedeniyle  Ak Parti’nin kurulma çalışmalarından itibaren takip ederim.

Eğer Ak Parti’de gelmiş geçmiş beş teşkilatçı isim saymak gerekirse, birisi de Sayın Çelik’tir. Ayrıca Kendileri  başarılı bakanlık dönemleri de geçirmiştir. Yani, tabandan tavana siyasete hakim bir insandır.

Bu nedenle, uzun vadeli çözümler yerine, kısa vadeli öneriler getirip sorunun halledilebileceğini iddia etmesini anlamlandıramadığımız söyleyebilirim.

 Oysa Ak Parti’nin  tanıdık olduğu çok daha kalıcı  çözümlerde var.

Mesela Sayın Çelik milletvekili hatta bakanken, kendisini arayan bir vatandaşa hiç, telefonumu nereden buldun, sorusunu yöneltmiş midir?  Kesinlikle yöneltmemiştir.

Ama şimdiki milletvekilleri yöneltiyor.

Bir başka örnek, kendisine, İlçe hastanemizde şu cihaz bozulmuş, diyen teşkilat mensubuna, şurası yakın, halk oraya gitsin, demiş midir? Bence  dememiştir.

Fakat, mevcut milletvekilleri diyor.

Her şeye rağmen bir an bu formülün uygulamaya koyulduğunu düşünelim.     

Kesinlik içermiyor ki.

Hele hele  sihirli formül hiç değil. Bir tane %100’de, iki tane %40 yok mu? Var.

Bu ülkede, 31 Mart yerel seçimlerinde de şahit olduğumuz gibi, Erdoğan karşıtlığı üzerinde birleşebilen bir Cephe  yok mu? Biraz sarsılmakla birlikte, oda var.

Yani %40’ta seçilmeyi planlarken, %41 le başkalarının seçilmesine sebep olabilirsiniz.

Evet görünen şartlarda  %40 Ak Parti’nin elini birazda olsa  rahatlatır.

Çünkü şu an en güçlü parti Ak Parti fakat, dediğim gibi sihirli formül falan değil. 

 İyi de sihirli formül ne?

Bana göre sihirli formül, halkın taleplerinin gerisinde kalan Ak Parti, tıpkı eskiden olduğu gibi, yeniden halkın taleplerinin önünden gitmesidir.

Yorumlar