Hülya’nın adası, Acun’un uçağı

Benim güzel milletimin, her bir kelimesi ansiklopedi dolduracak kadar ders içeren. atasözlerine hayran olmamak elde değil. Şöyle bir sosyal medyaya baktığımda, atalarımızın dehşet sözlerinden bir tanesi beynime taht kurdu. Oradan gönlüme kayan atasözü, süzülüp parmaklarıma ardından da kelime kelime kalemime düştü. Evet, *Zenginin malı züğürttün çenesini yorarmış."

Ne olmuş?

Hülya Avşar 52 milyon TL'ye ada, Acun Ilıcalı 100 milyon TL'ye uçak satın almış. Peki, atasözümüze atıfta bulunarak soruyorum, zenginler için yani Hülya Avşar ve Acun Ilıcalı için, züğürtler yani işi gücü sosyal medyada kendi çaplarında laf çakmak olan zevat ne diyor?

Durum birkaç tanesini aynen aktarayım. ” Zeytinci abi: Acun Ilıcalı 100 milyon TL’ye uçak alıyor, Hülya Avşar 55 milyon TL’ye ada alıyor, ben de zeytin peynir satabilmek için bugün hangi tweeti atayım diye bir saattir düşünüyorum.” “İrem: Acun Ilıcalı jetini satıp uçak satın almış, Hülya Avşar ise ada. Bense halen mezun olmaya bakıp asgari ücretli bir iş bulmayı ümit ediyorum...”

“ Efe kızı: Acun Ilıcalı uçak almış, Hülya Avşar ada almış. Ben de No Frost buzdolabı aldım. siz ne aldınız?” beyler bayanlar, sosyal medyada geçirdiğiniz zamanın yarısını işinize gücünüze, kendinizi yetiştirmeye yada yeni bir şeyler üretmeye harcasaydınız belki ada veya uçak değil ama en azından bir nohut oda bakla sofa ev, ayağınızı yerden kesen araba satın alabilirdiniz.

Peynirci abi, kim bilir sen peynircibaba olabilirdin. Biliyor musun? Peynircibaba'da işe sadece bir dükkanla başlamıştı.

İrem, inan bana ne Hülya Avşar’ın, ne de Acun Ilıcalı’nın asgari ücret hedeflemesi yoktu. Onlar hayallerinin peşinden koşup başarıyı amaçladılar.

Efe kızı, sana sadece şu kadarını söyleyeceğim, espirilerin satın aldığın No Frost buzdolabıdan hatta benim esprilerimden bile soğuk.

Hülya Avşar ve Acun Ilıcalı bizim kuşağın ekranlardan eksik olmayan yüzleridir. Hülya Hanım epeyce abla konumunda olsa da Ilıcalı’yla yaklaşık yaşıtız. Evet, Hülya Avşar’ı zaman zaman eleştirdim. Bana göre halen de ağzını pek tutamıyor. Fakat kendi alanında emek harcamadığını kim söyleyebilir?

Acun Ilıcalı tamamen kişisel ilişkileriyle, yeteneğiyle iğnenin ucuyla kazarak bugüne kadar gelmedi mi? Biraz daha açayım, bu ülkede kaç tane güzellik kraliçesi seçildi?

En az 80 tane değil mi? Hadi 80’den vazgeçtim, Hülya Avşar'dan sonra kaç Türkiye güzelimiz oldu? Yaklaşık 40 civarında Türkiye güzeline taç giydirdik. Bu 40 güzel arasında hangilerinin isimlerini hatırlıyorsunuz? Eminim bir elin parmaklarını geçmez. Üstelik 1-2’si hariç şimdi ne iş yaparlar desem büyük olasılıkla cevap veremezsiniz.

Sözü nereye getireceğimi anlamışsınızdır. Hemen hemen 40 yıldır Hülya Avşar’ı konuşuyoruz. Tacı geri alınmış Türkiye güzeli Hülya Avşar, şarkıcı Hülya Avşar, sunucu Hülya Avşar, sinemacı Hülya Avşar, yazar Hülya Avşar, program yapımcısı Hülya Avşar, arada sırada çenesini tutamayan Hülya Avşar. Kesinlikle el attıkları birkaç alanı da unutmuşumdur.

Acun Ilıcalı, işe spor giyim üzerine ticaretle başladı. Tamam o işi batırdı ama şunu da anladı. Bana ticaret değil eğlence sektörü daha uygun. Televoleler'de, Acun Firarda... Ve şimdi de koskoca Acun imparatorluğu.

Sonuçta her iki ünlü ve zengin isim de kimsenin yapmadığı, yapılmasının dahi teklif edilmediği şeyleri yaparak sıfırdan yüze bir performans gösterdiler. Benim demem şudur, ada Hülya Avşar’a, uçak da Acun Ilıcalı'ya analarının ak sütü gibi helal olsun.

Çaldıklarını duydunuz mu? Duymadınız. Birilerinin hakkına göz dikdiklerini işittiniz mi? İşitmediniz.

Madem her iki isim de eğlence sektöründe, o zaman ben de yazımı kendi çapımda eğlenceli cümlelerle sonlandırayım.

Evet bizim güzel atasözlerimiz var. Bunun yanı sıra bir de devlet kara yolları edebiyatımız söz konusu. Nasıl mı? Cevaplayayım.

Hani minibüsçü abilerimiz, kamyoncu amcalarımız araçlarının arkasına yazıyorlar ya, "Tek rakibim Türk Hava Yolları" ya da "Sollama beni sollarım seni." Elbette ki bunların konumuzla ilgisi yok fakat şunun var. "Nazar etme ne olur, çalış senin de olur" .