Evet 15 Temmuz senaryoydu
Yazar namusuna inandığım gibi okur namusuna da inanan birisiyim. Okur namusunuza seslenerek size soruyorum, hangi senaryo daha gerçekçi?
15 Temmuz'un bir senaryo olduğu artık gün gibi ortada. Öyle ki hikaye belli, replikler belli, baş rol oyuncuları, yardımcı rollerde oynayanlar, hatta figüranlar bile ayan beyan belli.
Senaryo der geçeriz ama ne olduğunu çok fazla bilmeyiz. Hadi Türk Dil Kurumu'nun senaryo kelimesinin karşısında ne yazdığına bir bakalım. Senaryo: Tiyatro oyunu, piyes, film, dizi film ve benzerleri eserlerin sahnelerini ve akışını gösteren yazılı metin. Bir olayı başka bir yöne, bir amaca ulaştırmak için uydurulan yalan. Evet Türk Dil Kurumu senaryo kelimesini açıklarken böyle diyor. Ben de 15 Temmuz öncesini sürekli, 15 Temmuz gecesini dakika dakika, 15 Temmuz sonrasını yakından takip etmiş birisi olarak diyorum ki 15 Temmuz kesinlikle senaryodur. Yok yok, benim senaryo dediğimle gönüllerinden geçirdiklerinin gerçek olması dileğiyle gece gündüz yanıp tutuşan CHP’li malum zevatın, senaryo dediğiyle aynı şey değil. Onların senaryo dediği, bu 15 Temmuz’da ağırlıklı olarak çark etseler de şu...
Metin yazarı : Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Başrol oyuncuları, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Genel Kurmay Başkanı Hulisi Akar ve diğer üst düzey yetkililer. Hikaye şöyle: Türkiye’yi diktatörce yönetebilmek için ve FETÖ yapılanmasını çökertmek amacıyla suni bir darbe girişimi çıkartılacak. Dikkatinizi çekiyorum bu darbe girişimi hem de FETÖ'cü subaylar üzerinden yapılacak. Yani FETÖ'cü subaylar FETM örgütünü çökertmek için araç olarak sahaya sürülecek. Tamam bunu yedik diyelim. FETÖ'cü subayların, tankların, uçakların üzerine de Türk halkı yönlendirilecek. Hatır için bunu da yutalım. Senaryoya göre tankları, tüfekleri, uçakları Türk halkı çıplak elleriyle paşa paşa kışlalarına, hava üslerine geri gönderecek. Amenna, Türk halkı cesurdur, kahramandır diyerek bunu da yapabileceğini kabul edelim. Sonuçta bu senaryo gereğince 251 kişi hayatını kaybedecek, binlerce kişi yaralanacak ve yaşananların üzerine Sayın Erdoğan olağanüstü hal ilan edecek ve FETÖ terör örgütünü çökertecek. Yetmedi sözde senaryonun oyuncularından hiçbiri kalkıp, bu Erdoğan’ın senaryosuydu bize de rol verip oynattı, demeyecek. Aklının başında olduğunu düşünen herhangi birisi eğer bu senaryoya inanıyorsa ona diyorum ki, yanlış biliyorsun senin aklın başında değil. O kadar ki, bu senaryonun gerçekten mümkün olması için Sayın Erdoğan’ın iddia edilen senaryonun bütün bireylerine, bütün Tanklarına, bütün uçaklarına, bütün malzemelerine Mikroçip taktıktan sonra bilgisayarın başına geçip süreci adım adım yönetebilecek teknolojiye sahip olması gerekir. Herhalde malum zevatın söz konusu senaryodan vazgeçmesinin bir sebebide, senaryoya kendilerinden başka kimsenin itibar etmemesi olmalı.
Peki benim 15 Temmuz Darbe girişimi için senaryo dememin gerekçesi ne? Hemen cevaplayayım. Benim senaryomun metin yazarı anonim parantezine sokabileceğim iç ve dış Türkiye düşmanları. Başrollerde ABD’nin en azından bir kısmı, Türkiye'yi uzadıkça budayan, kurudukça sulayan batının bir bölümü, FETÖ ve ülkemizdeki vatan ve Erdoğan düşmanları oynuyor. Hikayem, batılı istihbarat örgütlerinin kontrolündeki FETÖ, Türk Silahlı kuvvetlerine sızdırdıkları elemanlarıyla darbe yapmaya kalkacak. Darbe başarılı olursa, Türkiye’nin yönetimi ele geçirilecek. Yok senaryo istedikleri gibi gelişmezse, ordunun içerisindeki bir takım, başkalarının bizim çocukları, güya kardeş kavgasını önlemek için devreye girip darbeyi tamamlayacaklar. Burada da başarı sağlanamazsa, batılı güçler her zaman yaptıkları üzre, bir gerekçe uydurarak, bu kadar toprak size fazla düşüncesiyle Türkiye’nin belli bölümlerini işgal edecekler. Nihayetinde Erdoğan gidecek, Türkiye kontrol altına alınacak. Evet bana göre 15 Temmuz'un senaryosu buydu. Yazar namusuna inandığım gibi okur namusuna da inanan birisiyim. Okur namusunuza seslenerek size soruyorum. Hangi senaryo daha gerçekçi?
Samimi bir şekilde iddia ediyorum bence 15 Temmuz'un senaryosu buydu fakat tutmadı. Neden tutmadığını da söyleyeyim, batılılar ve onların içerdeki hayranları senaryo üzerine çekilmiş filmleri, senaryo üzerine oynanan tiyatroları izlerken, bizim vatandaşlarımız, vatansever Türk milleti doğaçlama olarak oynanan, Hacivat Karagözü, Pişekar Kavukluyu, Nasrettin Hocayı seyrederek, okuyarak büyüdü. Yani sizin anlayacağınız, senaryo itlerine karşı doğaçlama yiğitleri.