Çocuklarınızın YKS puanları sizin aynanızdır
Kitapta parmak izi bulunmayan anne ve babaların, çocuklarına, evladım kitap okuyun, demesi ne kadar faydalı olabilir? Veya bulduğu her fırsatta eline telefonu alan, bilgisayarın başına oturan ebeveyn çocuklarına, telefonda ya da bilgisayarda çok takılmamanın erdemlerinden söz etmesi ne kadar yarar sağlar?
Üniversite tercihleri başladı.
Evet gençler heyecanlı ama daha fazla heyecanlı olan anne ve babalar.
Sevgili anne ve babalar, hiç şüphe götürmeksizin çocuklarınız sizin aynanızdır.
Başka söylemle, evlatlarınızın yaptıkları doğru ya da yanlışlar, bilin ki ağırlıklı olarak sizlerin doğru ya da yanlışlarınızdır.
Şimdi bana kızacaksınız ama söyleyeceğim. Ana okulları var ya, çocuklar için.
Bence memleketimize esas gerekli olan, ana baba okulları.
Anladığınız gibi elbetteki yetişkinler için. Biliyorum yine kızacaksınız fakat bunu da söyleyeceğim.
Bizim ülkemizde ebeveynler çocuklara karşı hatalılar.
Üstelik ailelerin eğitim seviyeleri ne olursa olsun.
Aileler iyi niyetli mi? Evet, hem de sonuna kadar.
Unutmayın ki, iyi niyetli davranmak başka bir şey, doğru davranmak daha başka bir şey.
Anne babaların hataları en çok da eğitim sürecinde yapılıyor. Kimseden çekmediği kadar velilerden çekmiş bir öğretmen arkadaşımın sözüdür, "Ne yaparsan yap ama anneleri karşına alma".
Annelerle aramızdaki fiziki mesafeye sırtımı dayayarak, bu seferlik arkadaşımın sözünü dinlemeyeceğim. Sevgili anneler maalesef hata oranı annelerde daha fazla.
Üniversiteye giriş sınav sonuçları açıklandı.
Şimdi harıl harıl yerleşme araştırmaları yapılıyor.
Anne babalar söz konusu sınav sonuçlarının %50’si size, %25’i çocuğunuza, geri kalanı da kadere, kısmete, talihsizliğe ve şansa ait.
O nedenle çocuğunuzun yeterince başarılı olamadığına inanıyorsanız ona kızmayın.
En azından hak ettiği kadar %25'lik serzenişte bulunun.
Maalesef biz Türkler üniversiteyi geleceğin tek garantisi olarak görüyoruz. Evet, üniversite iyidir.
Evet, benim çocuğum üniversite okuyor, demek güzeldir fakat daha güzel olan başka bir şey var.
Benim çocuğum iyi bir insandır ve her halükarda hayatını kazanmayı başarır. Eğer böyle diyebiliyorsanız ve dediğiniz de doğruyu yansıtıyorsa, inanın bana en iyi anne baba sizsinizdir.
Sevgili anneler kırmızı elbisenizi giyip aynanın karşısına geçtiğinizde, elbisenizi hiç mavi renkli olarak gördünüz mü? Sevgili babalar ya da sizler kravatınızı? Göremezsiniz, çünkü ayna aynen yansıtır.
Yani demem şudur, hiçbir kitapta parmak izi bulunmayan anne ve babaların, çocuklarına, evladım kitap okuyun, demesi ne kadar faydalı olabilir?
Veya bulduğu her fırsatta eline telefonu alan, bilgisayarın başına oturan ebeveyn çocuklarına, telefonda ya da bilgisayarda çok takılmamanın erdemlerinden söz etmesi ne kadar yarar sağlar?
İlkokul mezunu anne babalar, açıktan lise okumanızın çocuklarınız üzerindeki etkisini hiç düşündünüz mü?
Aynı şekilde lise mezunu anne ve babalar, sizi açık öğretim üniversite okurken gören çocuklarınız üniversite sınavlarına daha bir hevesle hazırlanmazlar mı?
Değerli anne babalar, inanın bana bu soruları benim için hayati tehlike oluşturabilecek noktaya kadar uzatmak mümkün.
Tekrarlıyorum, çocuklarınız üniversiteye giremeyecekse, halen bir meslek sahibi değillerse ve hayat başarıları konusunda kuşkularınız varsa, büyük ölçüde sorumlusu sizsiniz.
Diğer söylemle, çuvaldızla kendinizi, iğneyle onları eleştirin.