Başınıza Selçuk Bayraktar kadar taş düşsün

İnternetten epeyce araştırdım ama fiziki yapısı ile ilgili  yazılı hiçbir şey bulamadım.

İnşallah boylu poslu bir insandır.

En azından biraz şöyle tostoparlaktır. Çünkü başınıza Selçuk Bayraktar kadar taş düşsün diyeceğim.

Sanırım Nasreddin Hoca ile Kemal Sunal'ı herkes sever.

Galiba ben herkesten biraz daha fazla seviyorum.

Neden mi? Söyleyeyim...

Eğer Nasreddin Hoca olmasaydı eğer Kemal Sunal olmasaydı siyaset zannettikleri şeyi yapan CHPliler'i nasıl anlatacaktım.

Öyle ya Hoca Nasreddin de Kemal Sunal da hem güldürüp hem de düşündürmediler mi?

Evet hem güldürdüler hem de düşündürdüler. Tıpkı CHP’nin bazı sözde siyaset yapıcıları gibi.

Kemal Sunal’ın en güzel filmlerindendir. Başrolleri Ahu Tuğba ile paylaşıyor. Orada bir sahne var.

Filme göre Karadeniz geleneğiymiş. Evde gelinlik çağında kız varsa, talip olanlar silahla ateş etsin diye bacaya şişe konulurmuş.

Film de kâhya evin reisine, bacaya şişe koyduk talipliler vuramadi, kavanoz koyduk olmadi, çömlek koyduk olmadi, bari ağaç dikelum serzenişinde bulunuyor.

İyi de CHP’li siyaset yapıcılarıyla ilgisi ne? Sorusunu yöneltebilirsiniz.

Hemen söyleyeyim.

CHP iktidara talip olduğunu iddia ediyor.

Bazı CHP’li yöneticilerde talip oldukları iktidarı yaylım ateşine tuttular. Hangilerini saysam bilmiyorum ki, parti kapatmaya destek vererek vurmaya çalışmışlar, olmadı.

367 hukuk faciasıyla vurmaya çalışmışlar, olmadı.

17 -25 Aralık'da Geziyle vurmaya çalışmışlar, yine olmadı...

Bana en başarılı zamanındaki Ak Parti'yi hatırlatan, koronavirüs mücadelesi yoluyla Fahrettin Koca'dan vurmaya çalıştılar, o da olmadı.

Bu malum zevat güya iktidara talip olduklarını göstermek için şimdi de Selçuk Bayraktar üzerinden vurmaya çalışıyor.

Peki, Selçuk Bayraktar kim?

Hani şu İsrail ve ABD’den satın almaya ya da kiralamaya çalıştığımız bazen verip bazen de vermedikleri İnsansız Hava Araçları var ya, işte o İnsansız Hava Araçlarını silahlı ve silahsız şekilde üreten adam.

Tamam da, İstikbalin göklerde olduğunu söyleyen Atatürk’ün kurduğu partinin bugünkü yetkilileri, göklerimizi memleketin öz ve öz İHA ve SİHA larıyla Süsleyen Selçuk Bayraktar'a neden vururlar?

Tabii ki biliyorsunuz ama ben yine de söyleyeceğim.

Çünkü harika çocuk Selçuk Bayraktar, 18 yıldır hem iktidar hem de muktedir oluşumun içlerine sindiremedikleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı da ondan.

Bakın, malum çevre devletin parasıyla yurtdışında eğitim almış, bu millete gram katkısı olmayan, Ressam Bedri Baykam’ı, harika çocuk diyerek göklere çıkartırken, göklerimizi teknoloji harikalarıyla süsleyen, üstelik kendi imkanlarıyla, Selçuk Bayraktar'a insafsızca saldırıyor.

Sözüm konunun öznesindeki çevrelere.

Zamanının Selçuk Bayraktarları'nı destekleseydiniz ki, sizler kösteklediniz, bugün ABD’nin ve Rusya’nın hava savunma sistemlerine muhtaç olurmuyduk?

Şu an Türkiye‘nin beş tane Selçuk Bayraktar'ı olsaydı, çok değil on yıl sonra Türkiye’nin nerelere gelebileceğini hayal edebiliyor musunuz?

Ya da bu ülke yurtdışında harikalar yaratan kaç tane Selçuk Bayraktar’ını başka ülkelere kaptırdı biliyor musunuz?

Bakın sizler siyaset yapma adına, Nasreddin Hoca'nın fıkrasında olduğu gibi oturduğunuz dalı kesiyorsunuz.

Hani demiştim ya, Nasreddin Hoca fıkralarında, Kemal Sunal filmlerinde olduğu gibi hem güldürüyorsunuz hem de düşündürüyorsunuz.

Evet güldürüyorsunuz çünkü, mevcut halinizdeyken, bu millet talip olduğunuz iktidarı size vermez.

Sandıkta da vermez, sokakta da vermez.

Düşündürüyorsunuz çünkü Türk halkı, bu memleketin evladı nasıl olurda siyasette her şeyi mübah görüp Türkiye’nin istikbaline insafsızca saldırabilir, açmazında.

Hatırlarsanız eski bir televizyon reklamı vardı.

O reklamda tarih profesörü, tarih affetmez derdi.

Gerçekten de öyle.

İnanın bana tarih hiç affetmez.

Nasıl geçmişte yaptıklarınızı bugün affetmiyorsa, bugün yaptıklarınızı da gelecekte affetmez.

Sayın Bayraktar, size iki cümlem var.

Birisi atalarımızdan alıntı, "Meyve veren ağac taşlanır."

Diğeri, bizim Cumhurbaşkanımız, sizin hem kayınpederiniz hem de Cumhurbaşkanınızdan, "Durmak yok Uçurmaya devam"