ABD’nin CAATSA Yaptırımları Sakal Kesmek
ABD'nin CAATSA yaptırımları asla Türkiye'nin kolunu kıramaz. Olsa olsa sakalını kesebilir. Kesilen sakalsa, Sokullu‘nun dediği gibi yerine daha gür gelir.
Bazılarının hacı bekler gibi beklediği, birilerinin de "Damokles'in kılıcı" gibi başımızın üzerinde sallandırıldığını düşündüğü CAATSA yaptırımları nihayet mübarek yüzlerini gösterdiler.
Gösterdiler de ne oldu?
Ne keyifle avuçlarını oluşturanların beklentileri gerçekleşti, ne de kılıç sicimden kopup Demokles’in boynunu vurdu.
Peki bundan sonra ne olacak? Bana inanın hiçbir şey...
Yada şöyle anlatayım, bundan önce yaklaşık 60 yıldır neler olduysa yine aynı şeyler olacak.
ABD Türkiye ilişkileri içerisinde zerre aşk bulundurmayan mantık evlilikleri gibidir. Hatta biraz daha ileri götüreyim, boşanmanın mümkün olmadığı katolik nikahı benzeridir desem yanlış olmaz.
Enerji kaynakları, İsrail ve Yahudilerin kökeni 2500 yıl öncesine dayanan vaad edilmiş topraklar ideali bu coğrafyada olduğu, ABD dünyanın süper gücü kaldığı müddetce taraflar isteseler de istemeseler de birbirlerine boşanma davası açamazlar. Türkiye açamaz, çünkü düşman süper güç ABD Türkiye’nin işine gelmez. ABD açamaz, çünkü Türkiye kaybedilmeyecek kadar önemli ve güçlü bir ülkedir.
Düşünün...
Türkiye tamamen Rusya ve Çin’le ortak hareket eder bir konumda.
Sorum şu... ABD bunu ne kadar ister?
Bana inanın ülkelerinde siyah-beyaz çatışması çıkmasından daha fazla değil. Yani özetle demem şudur, Türkiye - ABD ilişkileri biraz gülüşerek biraz kavga ederek, zaman zaman küserek, zaman zaman barışarak devam edecek.
60 darbesinin arkasında duran kimdi? Süper güç Amerika.
71 muhtırasının arkasında kim vardı? Yine süper güç Amerika.
80 darbesini yapanlar kimin bizim çocuklarıydı? Tabii ki süper güç ABD’nin.
FETÖ'yü, PKK’yı ve bir çok terör örgütünü, PKK’nın Suriye versiyonlarını, baş tacı eden kim? Evet buda ABD.
Bu kadar mı? Elbetteki hayır, Yunanistan ve Kıbrıs meselesinde karşımıza duvar olan kim?
Akdeniz’de mavi vatanımız sınırları içerisindeki enerji kaynaklarına erişememiz için karşımıza dikilen kim? Her zaman olduğu gibi yine Amerika.
Peki, 60 yıldır adı resmen yaptırım olmayan fakat fiilen yaptırımın ağa babaları Türkiye’yi ve Türk milletini çökertebildi mi? Hayır.
İyide ne oldu? Hukuk, demokrasi, ekonomi ve savunma konularında sakalımız kesildi.
Şimdi ne olacak? Biraz ekonomi biraz da savunma anlamında Türkiye’nin sakalı kesilecek.
Sokullu Mehmed Paşayı bilirsiniz. gönderilen Venedik elçisine "İnebahtı Deniz Savaşıyla" ilgili olarak
"Biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz İnebahtı'nda bizi yenmekle, sakalımızı traş ettiniz. Kesilen kolun yerine yenisi gelmez, fakat kesilen sakalın yerine daha gür çıkar” demişti.
Özetlemek gerekirse, Türk- Amerikan ilişkileri zorunluluğa dayanan ve sürmesi gereken ilişkilerdir.
Bundan önce olduğu gibi elbetteki iyi günler ve kötü günler de göreceğiz.
Ya CAATSA yaptırımları... ABD'nin CAATSA yaptırımları asla Türkiye’nin kolunu kıramaz. Olsa olsa sakalını kesebilir. Kesilen sakalsa, Sokullu‘nun dediği gibi yerine daha gür gelir.