Tank Palet meselesi kafamızı karıştırdı
Gün geçmiyor ki iktidar ile muhalefeti karşı karşıya getiren bir olay yaşanmasın. Şu Tank Palet Fabrikası meselesi hepimizin kafasını karıştırdı, karıştırmaya da devam edeceğe benziyor. Bu kafa karışıklığının suçlusu hem iktidar hem de muhalefettir.
Gün geçmiyor ki iktidar ile muhalefeti karşı karşıya getiren bir olay yaşanmasın.
Şu Tank Palet Fabrikası meselesi hepimizin kafasını karıştırdı, karıştırmaya da devam edeceğe benzer
Bu kafa karışıklığının suçlusu hem iktidar hem de muhalefettir.
Tabi ki de konuyla alakalı gerçekçi bilgiye sahip olmayan hani şu kafa açıcı televizyon programlarının vazgeçilmez yüzlerini de unutmamalı...
Tartışılan mesele şu, Sakarya’da yerli ve milli üretim yapan Tank Palet Fabrikası’nın özelleştirilmesi gerekli miydi yoksa gereksiz midir?
Tamam, hiç sıkıntı yok bunu tartışalım.
Ama kimlerle ve nasıl yapılacağını bırakalım da devlet tartışsın
Bu mevzuyu tartışacak kişiler televizyondaki hukukçular değildir.
Konuya hâkim olmayan gazeteciler hiç değildir.
Muhalefet çıkıp adam akıllı sorular sormalı ve neden karşı çıktığını usulünce anlatmalıdır
İktidarda tam anlamıyla makul ve mantıklı açıklamalarla ikna edici cevaplar vermelidir.
Aksi takdirde kamuoyu ortalıkta dönen yalan yanlış şişirme haberlere inanır, inandı da..
İnanmak zorunda kaldı bir yerde
Hadi ben köşemde yazayım, başkası da yazsın… Ama yetmez bizim konuşmamız, hem biraz anlamsız kalıyor.
Haksız mıyım?
Demek ki bu bir ihtiyaç ve yıllardır o fabrika orada duruyor.
1975’ten beri de üretimine devam etmekte
Hanginiz gösterebilir bana orada yaptığımız yerli bir tankı, ben aradım taradım bulamadım.
Olmuyor, bazı eksiklerimiz var.
Sonuç olarak sürekli olarak dışarıdan tank almak zorunda kalmışız/kalıyoruz.
“Altay Tankı var daha ne” dediğiniz duyar gibiyim. Onun ihalesi daha dün 2018’de yapıldı.
Onu da Katar’ında ortak olduğu BMC Grubu kazandı.
Dikkatinizi çekerim Katar ortaklı…
Kemal Kılıçdaroğlu alıyor eline mikrofonu hiç çekinmeden yalan söylemeye devam ediyor.
Tank Palet Fabrikası Katarlılara satıldı diyor.
Çalışan işçiler mağdur olacak, kovulacaklar diyor.
Belki CHP’li Belediyenin birisi almış olsaydı ihaleyi dediği doğru olurdu.
İşçilere kesinkes yol verilirdi...
Bütün güç Katarlıların elinde olacak diyor.
Bir de utanmadan Erdoğan Savunma Sanayii’ni kendisi için güçlendiriyor diyor.
Birileri de çıkıp demiyor ki
Fabrika hiçbir yere satılmadı kardeşim ortada herhangi bir devretme durumu da yok…
Onlar sadece işletmecilik yapacaklar
Sadece 25 yıllığına hem de
Türkiye Kılıçdaroğlu’nun düşündüğü ve takdir ettiği gibi aciz bir ülke mi ki bütün yetkiyi Katar’a devretsin
Bana bunu biri deyiversin
Ortada işçi çıkarma diye de bir şey de yok hem
Hatta 10 bin tane daha işçi alınacakmış, inanmıyorsanız araştırın, bakın.
Kafası basmayanlar için özelleştirme ve devretme kavramalarını bire bir sözlükten aktarıyorum.
Özelleştirme, (kamu malını) özel kuruluşlara ya da kişilere satarak kamu iyeliğinden çıkarma işidir.
İşletme devretmek ise işletmenin devri, bir mal varlığını veya bir ticari işletmeyi aktif ve pasifleriyle birlikte bir bütün olarak devralma demektir.
Bu durumu yemin ediyorum bir tek CHP anlamıyor.
Yine hepimizi avare yerine koyuyor.
Emin olun bu ihaleyi Koç falan kazansaydı bu kadar yalan ve iftiraya başvurmazlardı.
CHP bu milletin yararına yapılacak kum tanesi kadar bir işe bile karşı çıkmışken tank üretmeye çalışan Türkiye’ye haydi haydi karşı çıkacaktır.
Sonuç itibariyle birlikte iş yaptıkları insanların arka bahçesinde kuyu kazanlara karşı kullanacağız.
Mesela PKK’ya PYD’ye daha bilmem hangi üç harflilere…
Ha!
Bir de unutmadan...
Bu ülkenin evladı bildiğimiz birileri, benim tankımı, silahımı ve de uçağımı bir gece yarısı bana karşı doğrultup gök kubbeyi başıma yıkmaya kalkmıştı hani...
Demek ki neymiş
Yaaaa...
İşte öyle kalakalıyor bazen insan