Sanatçıya bin, Halil Sezai'ye iki bin
İki bin beş yüz liradan aşağısı kurtarmaz gerçi ama idare etsin artık. Malum yılın sonuna geldik. Ocak 2021 dedi mi dükkân senin ağabey(!)
İki bin beş yüz liradan aşağısı kurtarmaz gerçi ama idare etsin artık. Malum yılın sonuna geldik. Ocak 2021 dedi mi dükkân senin ağabey(!)
Neyden mi bahsediyorum.
Tabi ki Kore savaşında Türk askeri ile birlikte resim çektiren Marilyn Monroe’yu hayırla yad eden Yılmaz Özdil’in köşe yazısından bahsediyorum.
Peki neden Türk Ordusu’na satılık diyen Ali Mahir Başarır hakkında iki kelam etmemiş gibi boş şeyler yazacak değilim tabi.
Mevzu başka.
Mevzu Pandemi ve sanat camiasının desteklenmesi mevzusu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca geçtiğimiz hafta bir açıklama yapılarak proje çerçevesinde kişi başına 1000 TL olmak üzere destek verileceği söylendi.
Projenin detayına göre alınacak rakam değişebilecek.
Fakat Sayın Özdil’in açıklanan rakamlardan memnun olmadığı gün gibi ortada.
Dahası Amerika başta olmak üzere dünyanın gelişmiş bazı ülkelerinde yapılan yardımın bin Euro’dan üç bin Euro’ya kadar çıktığını da ifade etmiş.
Hatta ve hatta bunun bir defaya mahsus olmayıp düzenli olarak pandemin ilk gününden bu yana her ay ödendiğini, bunun yanında sanat galerisi gibi mekânlar içinde destek yapıldığını söylemiş.
Buraya kadar her şey güzel…
Tabi ki işini kaybeden birçok kişi gibi mesleğini icra edemediği için geliri düşen sanatçıların desteklenmesi yerinde bir düşünce.
Amma ve lakin…
Bir şey var ki benim aklıma takıldı ve bunun cevabını kim verir bilemiyorum.
O da şudur;
Avrupa’daki sanatçı sayısı ile bizim sanatçı sayısını kıyaslayıp, bizim sanatçı sayımız Hollanda’nın öğrenci ve memur sayısından daha fazla demeyeceğim.
Bizim sadece ses sanatçılarımızın yekûnu Japonya’daki işçi sayısından fazla da demeyeceğim.
Ya ne diyeceğim.
Bu sanatçılara uygun gördüğünüz iki bin-üç bin Euro para gezi eylemlerinde İstanbul’un altını üstüne getiren çapulculara destek veren sözüm ona sanatçılara(!) da verilsin mi Sayın Özdil?
Ya da sarhoştum ne yaptığımı hatırlamıyorum diyerek komşusunu tekme tokat döven Halil Sezai’ye de verilsin ister misiniz?
Japonya’da sanatçılar 50 m2 evlerde oturup, gerektiğinde toplu taşımayla yolculuk ettiği bir dünyada bizde Arnavutköy’de trilyonluk yalılarda oturan, Cihangirde lüks arabalarının garajı bile yüz fakiri doyuracak kadar lüks bir hayat yaşayan sanatçılarımıza da verilsin mi o üç bin Euro’dan?
Haklısınız tabi ki…
Bin lira bizim çoğu sanatçımızın ne masasına yeter ne de keyfine.
İçimden kitap yazıp üç bin adet bastırasım var. Sonra da üç bin sanat aşığına üç bin Euro’ya okutasım var.
Sonra topladığım hasılatı götürüp Bebek’te, İstinye’de, Emirgan’da ne kadar sanatçı varsa paylaştırasım var.
Ama nerdeeee…