İstifade in istifa out
Pazar gecesi yasağın bittiği son demlerde Bakan Süleyman Soylu'nun istifa etti haberi eminim ki hepimizi dumura uğrattı. Olayın sıcaklığıyla herkes bir şeyler söyledi. Gelin bir de benden dinleyin...
Aklın yolu birdir.
Ne Türkiye bir çadır devletidir ne de Reis bir kabile reisi.
Hele hele öleceksek adam gibi ölelim sözünden sonra iyiden bir inandım bu gerçeğe.
Dönelim mevzuya.
Pazar Pazar evimizde kalmanın farzını yerine getirirken, tam da sokağa çıkma yasağının son demlerinde gelen “BAKAN SOYLU İSTİFA ETTİ” haberi herkesi televizyon ve mobil cihazlara kilitledi.
Peki neden?
Zahirde birkaç bin ahmağın cuma gecesi ilan edilen sokağa çıkma yasağıyla beraber marketlere akın etmesi yüzünden uzun süredir güneşte bekletilen tahılın yağmura gerek kalmaksızın kendi elimizle ıslatılması meselesi yüzünden.
Kim diyor bunu?
Diğer çokbilmiş ahmak zevat! Neymiş, hükümet bunu öngörememiş, zamanlama ve süreci koordine etme hatası yapmış ve bugüne dek enfekte olmayan binlerce kişi iki saatte enfekte olmuş.
O zaman sondan başlayalım.
Diyelim ki siz haklısınız. Bakan Soylu’nun bu yasak ilanını yanlış zamanda yanlış şekilde yaptığı var sayalım.
Peki siz olsanız ne yapardınız?
Önceden haber verip herkesin sokakta olduğu bir zamanda daha çok insanı mı sokağa dökerdiniz.
Yoksa daha da öncesinden belki de bir hafta öncesinden haberdar edip insanları tedirgin etmeye ve dışarı çıkmayı hiç düşünmeyenlerinde aklına karpuz kabuğu getirerek evde kalma mevzusunu yerle bir mi ederdiniz?
Şimdi boş verin bu yasak ve zamanlama mevzusunu.
Kola, çerez, sigara ve alkol alıp zıkkımlanmak niyetiyle dışarı dökülen hödük sürüsünü görmezden gelişinizi de geçelim.
Asıl mesele daha taslak halindeki bir genelgenin birilerince dışarıya sızdırılması ve insanların bilerek sokağa dökülmek istenmesi gerçeğidir.
Hani daha öncesinde 10 Nisan tarihli gönderilen ve saat 21.00’den sonra market ve süpermarketlerin kapalı olacağı konulu genelgeye rağmen insanlar nasıl oldu da 21.00’den sonra marketlere akın etti hem marketler neden açık tutuldu?
Sizce de bir FETÖ kokusu gelmiyor mu burnunuza.
Bakıp göreceğiz. Allah büyüktür.
Bugün yarın çıkar elbet ortaya.
Başa dönecek olursak. Ne demiştik.
Onurlu bir biçimde Bakanlık vazifesini yürüten Sayın Soylu’da zerre kadar suçu olmadığı halde istifa ettiğini duyurdu.
Peki ne oldu?
Ne kadar FETÖ sevici, PKK sevici varsa zil takıp oynamadı mı? Şöyle bir tarayın sosyal medyayı göreceksiniz ne demek istediğimi.
Uzatmaya lüzum yok. Sayın Soylu doğru mu yaptı? Kendince belki evet ama istifasını gerektiren hiç ama hiçbir durum yoktu ki doğru olsun.
Sonra ne oldu. Milyonlarca Türkiye sevdalısı hep bir ağızdan bu sevda burada bitmez, bitemez dedi. Hem zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan bütün dünyaya şah çekmişken yanı başındaki en önemli adamını, üç beş piyona ya da çakal sürüsüne yem eder mi sandınız.
Hadi az ötede oynayın. Millet gece yarısı “Daha çok işimiz var bizim. Çay koy Reis biz bu Soylu yürüyüşte en şekersizinden çaya talibiz, bırak kaşık kimin elinde kalırsa kalsın, dedi”
Vakit istifa vakti değil, vakit soysuzlara inat Soylu’lardan istifade vakti…
Biz bize yeteriz TÜRKİYE’m!