Müslüman bilim adamlarıyla henüz tanışmadık biz !
Bugünkü modern tıpta, cerrahide kullanılan birçok malzemelerin mimarı Ebul Kasım'ı, Kitap-el Furusiyye adlı kitabında robotun nasıl yapılacağını ayrıntılarıyla anlattığını bilmezler.
Deyiş o dur ki : bir kişi Müslümansa eğer ilimle, bilimle alakası olmaz !
Yüz yıldır bu söylemle büyümüş bir neslin, torunları olarak biz de aynı mantıkla büyütüldük ne yazık ki.
Eğer bir icat, bir keşif, bir bilim bulunacaksa bu batıdan yani Müslüman olmayandan gelir.
Eğitim hayatımızda bunlar söylendi bize...
Aksi taktirde onun adı bilim ya da fen olamaz, olsa olsa gericilik, yobazlık, bağnazlık olur !
Halbuki bizim öğrencilerimiz :
İlk katarakt ameliyatının 1846 yılında Balanchet tarafından yapıldığını bilir.
Ancak, bunu içi oyuk bir tüple ilk yapanın 1000'li yıllarda Ali el Mevsıli olduğunu bilmez.
Bizim öğrencilerimiz :
İzafiyet teorisi denilince akıllarına dünyanın en zeki insanı olduğunu bildikleri Albert Einstein gelir.
Fakat El-Kindi'nin 800 yılında : "Zaman cismin var olma süresidir, zamanla bilinebilen ve ölçülebilen hız ve yavaşlık da hareketin sonucudur.” dediğini bilmez...
Bizim öğrencilerimiz :
Atomla ilgili ilk çalışmaları yapanın 1800'lü yıllarda İngiliz Fizikçi John Dalton olduğunu bilir.
Ancak 750'li yıllarda Cabir bin Hayyan'ın : "Maddenin en küçük parçası olan cüz-ü la yatecezza'da (atom) yoğun bir enerji vardır." söylemini bilmez...
Bizim öğrencilerimiz :
1665 yılında Newton'un başına bir elmanın düşmesiyle yerçekimini bulduğunu zanneder. Lakin ; Hazini' nin 1118 yılında : “Her cismi yer kürenin merkezine doğru çeken bir güç vardır.” ifadesini ve bu alanda yaptığı çalışmaları bilmez...
Bizim öğrencilerimiz :
Enlemler arasındaki mesafeyi ilk doğru hesaplayanın Eratosthenes olduğunu bilir.
Ancak, enlemler arasındaki mesafeyi ve dünya eksenindeki eğimi en doğru şekilde hesaplayan, güneşin de kendi ekseninde döndüğünü ilk keşfeden, güneş tutulması olacağını önceden doğru zamanlama ile tespit eden Ahmet Fergani'yi bilmez...
Bilmezler :
Trigonometriyi kullanarak bir dağın yüksekliğini ölçen, ufuk alçalması açısının ölçülmesi yoluyla meridyen yayı uzunluğunu hesaplamasını bulan, geometri açısından devrim yaratan, sekant, kosekant ve kotanjant fonksiyonlarını bulup, trigonometide yarıçapı matematik bilimine dahil eden El Biruni'yi
Bilmezler :
Trigonometrinin kurucusu Abdullah Barani'yi, Cebir ve trigonometride yeniliğin temellerini oluşturduğunu, doğrusal ve ikinci dereceden denklemleri çözmede kullanılan sistematik yaklaşım metodunu ilk bulan matematikçi olan Harizmi'yi
Bilmezler:
Metafizik, mantık ve psikoloji bilimini en iyi ve anlaşılır şekilde kitaplaştıran ve hala 160'dan fazla eseri dünya üniversitelerinde okutulan Farabi'yi
Bilmezler:
Fizik, biyoloji, tıp, mantık, felsefe, ve ahlâk dallarında 200 dolayında eser yazan, Felsefe biliminin temelini oluşturan, “Kanun” adlı tıp kitabı dünyaca ünlü olan, Hipokrat’tan sonra tıbbın ikinci babası sayılan, beyin üzerine ileri araştırmalar yapmış, kan dolaşımını incelemiş, ilâçlar yapmıştır. Batı’da Avicenna adıyla tanınan ve 200'ün üzerinde eseri dünya otoriterince hala kabul gören İbn-i Sinâ'yı
Bilmezler :
1200'lü yıllarda ilk kez küçük kan dolaşımını bulan İbnü'n Nefis'i, bugün ameliyatlarda dikiş için kullanılan ve bağırsaktan yapılan ipliği ilk kullanan Ebubekir Razi'yi, optik alanında ilk çalışmaları başlatan 11. yüzyıl bilim adamlarından İbn-i Heysem'i...
Bilmezler :
1400'lü yıllarda dünya haritasını, hayvanları, bitkileri, mâdenî zenginlikleri ve diğer ilginç özelliklerini detaylı anlatan ve coğrafi sınırları günümüz dünya haritasına en yakın çizen Piri Reis'i...
Bilmezler :
Bugünkü modern tıpta, cerrahide kullanılan birçok malzemelerin mimarı Ebul Kasım'ı, Kitap-el Furusiyye adlı kitabında robotun nasıl yapılacağını ayrıntılarıyla anlattığını bilmezler...
Niye mi bilmezler ?
Çünkü, Müslüman bilim adamalarımızla henüz tanıştırılmadılar !