YAZARLAR

Meğer Korona vicdanlara da bulaşıyormuş !

Koronavirüs'ten çok daha fazla ölüm varmış aslında ama, Hükümet, Sağlık Bakanlığı ve Belediyeler ölümleri gizliyor !

Erdinç Şahin
Erdinç Şahin[email protected]

Meğer Korona vicdanlara da bulaşıyormuş !

Neymiş efendim ? 

Koronavirüs'ten çok daha fazla ölüm varmış aslında ama, Hükümet, Sağlık Bakanlığı ve Belediyeler ölümleri gizliyormuş !

Bu nasıl bir akıl tutulması ?

Bu nasıl bir mantık ?

Bu nasıl bir bakış açısıdır ?

Bu ülkede benim eşim, çocuğum, babam, dedem, nenem, akrabam ya da komşum Koronavirüs'ten ölecek.

Ben onun Koronavirüs'ten öldüğünü bileceğim ama; hastane raporlarında, bakanlık verilerinde, mezarlık kayıtlarında bu yazmayacak.

Bende susup kalacağım. Sesimi çıkarmayacağım öyle mi ?

Ve bu öyle bir anlamsız bir hal alacak ki; Bakanlık bunu gizlerken beni de o kişiyle temas ettim diye 14 gün karantinaya alıp her gün gözlemleyecek !

Hatta yetmeyecek bunun için riskli bölgeler diye veriler hazırlayıp, Bakanlık Sitesinden de bunu her gün paylaşacak.

O da yetmeyecek bunun için mobil uygulama dahi çıkaracak.

Ama bu arada bana da diyecek ki :" Aman sakın ha yakınının Koronavirüs'ten öldüğünü kimselere deme..."

Bu nasıl bir mantıktır Allah Aşkına ?

Düşünebiliyor musunuz ?

Koronavirüs'ten vefat eden kişinin ailesini baskı altına alıp susturuyorsun.

Vefat ettiği hastaneyi , orada görev yapan doktor ve sağlık personelini korkutup susturuyorsun.

Vefat eden hastanın akrabalarını baskı altına alıp susturuyorsun.

Arkadaşlarını baskı altına alıp susturuyorsun.

Komşularını baskı altına alıp susturuyorsun.

Onu tanıyan hükümete muhalif herkesi baskı altına alıp susturuyorsun.

Ölüm raporuna imza atan hekime bu vakayı "Pandemi yazma" diye susturuyorsun.

Hastane içinde görev yapan muhalif kesime yakın tüm hekim ve sağlık personeline "bunu sızdırma" diye baskı yapıp susturuyorsun.

Ve bunları haber yapabilecek her görüşten medyayı da baskı altına alıp susturuyorsun.

Ve aylarca bu suskunluk devam ediyor öyle mi ?

Eğer gerçekten böyle bir şey olsa nasıl sonuçları olur anlatayım :

Arkadaş çevresinde, sosyal medya hesaplarında sabahtan akşama kadar hükümeti eleştiren nice doktorlardan kaçar mı bu bilgi ?

Muhalif partilere yakınlığıyla bilinen ya da muhalif medyada görev yapan nice kişilerin, dost ve arkadaşı olan sağlık personelinin gözünden kaçar mı bu haber !

Kendisini tabiplerin dahi kale almadığı, muhtemelen emekli tabiplerden müteşekkil, tabiplikten başka her konuda görüş bildiren, adı "Türk Tabipler Birliği" olan bu kuruluştan kaçar mı bu haber !

Özel Hastanelerde görev yapıp, sabah akşam hükümete giydiren personelin gözünden kaçar mı bu haber !

2 saatlik sokağa çıkma yasağı hengamesinde bile anında hükümete çakan, Süleyman Soylu'yu istifa eşiğine getiren medyatik doktorların gözünden kaçar mı bu haber !

Her gün yüzlerce doktor ve sağlık personeliyle diyalog halinde olan muhalif partilerin gözünden kaçar mı bu haber !

Ne yaparlar biliyor musunuz ?

Zaman kaybetmeden, muhalif televizyon kameramanını o hastane içine sokup bu detayı saatlerce röportaj vererek anlatırlar.

Sözcü muhabirine "ölüm raporunun farklı düzenlemesi için baskı alınan doktor" diyerek sayfalarca makale yazdırırlar.

Cumhuriyet Gazetesi'ne "hastane morgunda gizlice çekilmiş fotoğraflar" başlığı altında servis ederler.

Yetmez devam ederler !

Başta Youtube, Facebook, Twitter ve farklı bir çok sosyal medyada gizli ya da aleni çekilmiş videoları sabah akşam paylaşırlar.

Yeter mi ? Yetmez devam ederler !

Muhalif partiler tek bir ağızdan, sabah akşam, tüm muhalif kanallarda canlı yayınlar yaparlar.

Yeter mi ? Yetmez...

Pusuda bekleyen dünya medyası olaya hemen el atar, bu haberi gece gündüz işlerler...

Yani gelelim başa :

Neymiş efendim, ölüm oranları gizleniyormuş !

Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır ?

Ya öyle deme benim amcaoğlu orada doktor o dedi ki...

Bak kardeşim benim komşumun kızı orada hemşire o dedi ki..

Benim bacanak o hastanede hekim o dedi ki...

Benim arkadaşım o hastanede sağlık personeli o dedi ki...

Benim enişte o hastanede yönetici o dedi ki...

Nerde arkadaş bu insanlar. Çıkarın bana bir tane örnek gösterin.

Deyin ki : Şu akrabam şurada Koronavirüs'ten öldü ama Sağlık Bakanlığı bunu gizledi.

Deyin ki : Şu isimdeki şu tanıdığım şurada Koronavirüs'ten vefat etti ama Hükümet bunu gizledi.

Deyin ki : Şu komşumun babası şurada Koronavirüs'ten defnedildi ama şu belediye bunu gizledi.

Buradan yayınlamazsam namerdim !

Bu kadar mı ? 

Hayır son sözüm bu değil.

Bu haberleri yayanlar şunu da bilmeliler ki; kendilerini izleyenler nezdinde itibar kaybediyorlar.

Son sözüm şudur ki : "Bu virüs vicdanlara da bulaşıyor."

Kalın sağlıcakla...

Yorumlar 21 Yorum