Yerli ve milli hıyar!
Çocukken karnemi alır almaz köye giderdim. Okullar tekrar açılana kadar köyde kalırdım. Benim köyüm cennetten bir parça gibiydi.
Bugün artık lüks sayılan organik sebze ve meyvelerin en lezzetlilerini bizatihi biz yetiştirirdik. Tarlaların arasında yürürken sebzelerin kokusu her tarafı kaplardı.
Mesela hıyar, hıyar gibi kokardı! Varın lezzetini siz düşünün…
Sonra İsrail tohumu çıktı. Hıyarlar belki çok şekilliydi ama lastik mi yiyorsunuz yoksa hıyar mı, ayırt edemez oldunuz.
Hıyarın tadına da kokusuna da hasret kaldık…
*****
Pazar günü elinde Hocalı Katliamının kanını taşıyan işgalci Ermenistan, kardeş Azerbaycan’a yine, yeniden saldırdı. Dağlık Karabağ her Türk’ün, Türk olmasa da vicdanlı her insanın içinde kanayan bir yaradır.
Cumhurbaşkanımız her vesileyle söylüyor ya “Biz tek millet, iki devletiz.” diye…
Kardeşlik bundan daha güzel vurgulanabilir mi?
Can Dündar isimli vatansız paylaşım yapıp “Hükümet, 18 bin cihatçıyı Libya’ya gönderdi mi? Bunlara adam başı 15 bin lira ödedi mi? Bu cihatçıların 350’sinin çocuk olduğu doğru mu?” dediğinde çok fazla şaşırmamıştım ancak…
“S-400’leri neden alıyoruz, Yunanistan bize savaş mı açacak?
PYD/YPG terör örgütü değildir.
Hendek kazan arkadaşlar…”
Diyen muhteremin akıl hocası, Ermenistan’ın Azerbaycanlı kardeşlerimize saldırması üzerine şunları söyledi:
"Maalesef gelen haberlerde, Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor."
Yunanistan bize savaş mı açacak dediği Yunanistan’la savaşın eşiğine geldik. Yunanistan’a kalsa Ege ve Akdeniz’de ayağımızı denize sokamayacağız.
Ermenistan, Beyimizin terör örgütü değil dediği PYD/YPG’nin teröristlerini Azerbaycanlı kardeşlerimizi şehit etsinler diye çatışma bölgesine taşıdı.
İlginçtir!
Artık neresi ilginçse!
Beyimizin akıl hocasıyla vatansız Can Dündar aynı cümleleri kuruyor. Vatansız, Libya’daki uluslararası hukuki haklarımızı itibarsızlaştırıp ülkemizi Batı’ya ihbar etmeye kalkıyor, ki MİT tırları kumpasında aynı kansızlığı yapmıştı. CHP’nin dış politika aklı ise Azerbaycanlı kardeşlerimizin haklı davasında kendince ülkesini uluslararası arenada zor durumda bırakmaya çalışıyor…
Beyimizin dış politika aklı ASALA’nın şehit ettiği meslektaşlarının kemiklerini sızlatıyor sızlatmasına da, acaba bir zamanlar;
“Tarihte bugün: Ermeni soykırımı başladı. Katledilen Ermeni vatandaşlarımızı anıyoruz, 19:15’de Taksim’de.
23 Nisan’dan bir sonraki gün neydi? Bilmek istemeyenler için ipucu:1915.”
Şeklindeki duygusal paylaşımlarla, aralarındaki nefret veya belki de kan bağıyla sadakat gösterdiği Ermenilerin işlediği Hocalı Katliamı için de bilmediğimiz bir zamanda Beyimizin il başkanı olan muhterem hanımefendi bir şeyler söylemiş midir?
*****
İnsanın çocukluğunu özlemesi yaşlılık belirtisidir derler.
Ne zaman çocukluğumu özlesem, aklıma köyüm gelir. Hıyarlar hıyar gibi kokardı. İsrail tohumu denen illet henüz daha hayatımıza girmemişti.
Çocukluğa dönmek mümkün değil ama canım ne zaman hıyar çekse siyasette kim ne demiş ona bakıyorum!
Hıyarın millisi olmaz ama yerlisi olur!
İsrail tohumu hıyarlar şekillidir ama kokusu olmaz, tadı da lastik gibi olur. Siyasetteki “ithal tohumlar” hıyar gibi kokuyorlar! Feraset sahibi değilseniz tadından anlaşılmıyorlar. Bu yüzden de çok daha tehlikeliler.
Kokularına bakıyorsunuz yerliler ama “tohumlarına” bakıyorsunuz milli değiller!