YAZARLAR

Macron Efendi, Hakkı Bulut’u da mı dinlemedin?

Emmanuel Macron isimli çakma Napolyon geçenlerde özetle Türk halkına değil de Recep Tayyip Erdoğan’a karşı olduğunu açıklamıştı. Duymayanınız kalmamıştır.

Cengiz Gülaç
Cengiz Gülaç[email protected]

Macron’un çaresizlik beyanı sonrası CHP ve İP kendilerinden beklediğimiz tepkiyi gösterdiler ve sert açıklamalarda bulundular. Macron farkında olmadan seviyesizliğine ve hadsizliğine karşı Türkiye’de safların sıkılaşmasına vesile oldu.

            Macron’nun seviyesizliği üzerine ve her gün Türkiye’yi neden tahrik ettiği konusunda yazılmayan yazı, söylenmeyen söz kalmadı gibi. Tüm tespitler içinde en hoşuma gideni Prof. Taşansu Türker Hoca söyledi:

            “Raskolnikov, ben böcek olmadığımı ispatlamak için cinayet işledim diyor. Yani ben özne olduğumu ispat etmek zorundaydım. Bence Fransa adına şu an Macron bu cümleyi kuruyor. Fransa çökmedi, biz özneyiz diyor. Yani sonu hoş olmaz. Raskolnikov edebiyatta hoş bir karakterdir ama uluslararası siyasette sonunun hiç hoş olacağını düşünmüyorum…” (Raskolnikov, Rus yazar Dostoyevski’nin Suç ve Ceza isimli romanın kahramanıdır)

            Hocamın nezaketle ifade ettiği Macron tespiti üzerine çok fazla kelime zayi etmenin bir anlamı yok ancak Bay Macron’a en açık cevap bizatihi hedefe koyduğu muhatabından geldi zaten:

            “Şahsımla daha çok sıkıntın olacak!

            Macron bu son açıklamasından önce hepimizi hayli heyecanlandıran bir açıklama daha yapmıştı. Hatırlayacaksınız:

            “Türkler laftan anlamaz, eylemden anlar!

            Aylardır süren Fransız blöfünde edilmiş en doğru laftı! Beklentimizi yükseğe çıkardıktan sonra Joe Biden özentili laflar etmesi tüm milleti derinden üzmüştür!

            Her ne kadar ülke olarak “racon edebiyatı” konusunda eşsiz bir kültüre sahip olsak da Bay Macron’u bir konuda uyarmak istiyorum…

            Felsefe konusunda tarih boyunca millet olarak yetersiz olduğumuz özeleştirisinde bulunduktan sonra “Septisizm” felsefesinin bilinen en büyük örneğini vermiş bir toplumun şüpheci yaklaşımlarına maruz kalmamak lazım!

            “Henüz üç yaşında bir kardeşim var, seni ondan bile kıskanıyorum!

            (Melodisiyle okuyanlardan S’leri peltek okumaları özenle rica olunur!)

            Ünlü Türk düşünürü Hakkı Bulut’un mısralarından terennüm etmiş bu kardeşine bile şüpheyle bakan septik bakış açısının, söz konusu milli çıkarlarımız olduğunda ve dahi en önemlisi Türk yurduna birileri göz dikip tehditkar ifadeler kullanmaya başladığında, ruh halimizin ne hale geleceğini Fransız böceğinin iyi hesap etmesini tavsiye ederim!

            Kindar bir millet değiliz ama kuşkuyla bakmaya başlarsak sonu nereye varır, onu da Allah bilir!

            Ne kimse vatanımıza göz dikebilir,

            Ve ne de kimse Türk milletini ve onun liderini tehdit edebilir!

                                          AYNISINDAN İSTİYORUM!

            Futbol sezonu yeniden başladı. Umarım bir an önce şu korona belası biter de tribünler yeniden dolar.

            Seyircisiz maç CHP’siz veya en azından Kılıçdaroğlu’suz siyaset gibi! Hiç keyfi yok.

            Transfer rekoru kıran Fenerbahçe sezona 3 puanla başladı. Fenerbahçe o kadar çok transfer yaptı ki, bir ara acaba bana da teklifte bulunurlar mı diye düşünmeye başlamıştım!

            Buna rağmen sahaya Deniz’le, Frey’le, Tolga’yla, Zanka’yla çıkan Erol Bulut’un umudunu anlamak istiyorum!

            En çok da, bir gün Frey’in futbolcu olabilme ihtimalinin umudunu taşıyanların hayata tutunma aşklarının aynısından istiyorum!

BİR SORU

            Bir insan sadece koşuyor diye!..

            Gerçekten, bir futbolcu sırf koşuyor ve başkaca da bir özelliği yok diye Fenerbahçe gibi bir takımın oyuncusu olabilir mi?

            Tolga Ciğerci’den bahsediyorum.

            Hani futbol topla oynanmasa Tolga bulunmaz Hint kumaşı diyeceğim ama!

Yorumlar 8 Yorum