Kılıçdaroğlu bir yıldız daha keşfetti!
Klavye başına geçtiğimde bazen muhalefete muhalefet etmenin dayanılmaz hafifliğine kapılıyor muyum diye vicdanımın sol yanı ürkek bir şekilde de olsa beni uyarıyor.
Elbette muhalefet de eleştirilir ama normal olan icra makamını eleştirmektir diye mırıldanmaya başlıyorum. Memleketteki eksiklikler gözümün önüne geliyor…
Tam da kır zincirlerini Cengiz, zincirlerinden başka kırılacak neyin var ki diyerek, acemi devrimci edasına bürünecekken gözümün önüne Kemal Kılıçdaroğlu geliyor ve vicdanımın sağ yanı bu geri zekâlı teşebbüsümden ötürü alaycı bir üslupla benimle dalga geçmeye başlıyor!
Kemal Bey geçtiğimiz hafta Ali Babacan’ın partisini ziyaret etti. İkili ziyaret sonrası ortak basın açıklaması yapmış.
İki dünya liderinin baş başa görüşmesi sonrası yapılan ortak basın açıklaması hevesiyle yapılan konuşmalara yüklenmek istenen o çaresiz manaya bakınca dedim acaba ne demişler?
Kemal Bey’in Babacan’a “Türk siyasetinin parlayan yeni yıldızı” dediğini duyduktan sonra konuşmaların geri kalanını izlemedim!
Zaten Babacan da Kemal Bey’in parlayan yeni yıldız tespiti üzerine içeriye birisi mi girdi der gibi bir şaşkınlığa kapılıyor!
Hatırlayın, bir ara Kemal Bey’e havalar nasıl diye sorsanız “Abdullah Gül’den neden korkuyorlar?” gibi, Ak Partililerin ödünü kopartan bir soruyla cevap veriyordu! Cumhurbaşkanı halen daha soruya gülmekten tenezzül edip cevap veremedi!
Sonra ben de köşemde “İyi de Kemal Bey, neden hiç kimse sizden korkmuyor?” diye bir soru sormuştum.
Sevgili okur, hadi tamam. Kemal Bey’i eleştirmeyelim ancak ülkeyi yönetme iddiasında olması beklenen ana muhalefet partisinin başkanının işi, iktidar olma iddiasına sahip olmak mıdır yoksa memlekete lider parlatmak mıdır?
Polis basamasın da rahat rahat kumar oynansın diye kurulan, adını kimsenin bilmediği partiler var biliyorsunuz. Recep Tayyip Erdoğan nefretinden veya belki de ezikliğinden utanmasa onları da parlatacak!
Son iki seçimde aday bile olamadınız Kemal Bey. Bırakın yıldız mıldız işlerini! Siz de biliyorsunuz, size oy verenler de. Bir dahaki seçimde yine aday olamayacaksınız…
Maraş’ın ziyarete açılmasını Çemişgezek’le ilgili bir soru mu geldi şaşkınlığıyla dinleyen birisi ülkenin en eski, en köklü partisinin genel başkanı olacak, hadi gel de vicdanının o ürkek, komik, devrimci sol yanını dileyip iktidarla uğraş bakalım!
KAFTANCIOĞLU’NA TAZİYE VE GÖZAYDINI!
CHP’nin, DHKP-C ve PKK sempatisinden sorumlu İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu bir tarihte şöyle bir paylaşımda bulunmuştu:
“23 Nisan’dan sonraki gün neydi? Bilmek isteyenler için ip ucu: 1915”
Kaftancıoğlu bir başka tarihte ise şöyle bir paylaşım daha yapmıştı:
“Tarihte Bugün: Ermeni Soykırımı başladı. Katledilen Ermeni vatandaşlarımızı anıyoruz, 19.15’te Taksim’de.”
Canan Hanım Hocalı Katliamı için de paylaşım yapmış mı, bilmiyorum!
Biliyorsunuz, Ermenistan Azerbaycan’a saldırmıştı. Bunun üzerine Azerbaycan saldırıya şiddetli bir şekilde cevap vermişti.
Azerbaycan hükümetinin yayınladığı görüntülerden anladığımıza göre Azerbaycan’a verdiğimiz SİHA’ları gören Ermeni askerler sevinçten havalara uçuyordu! O günlerde Canan Hanım’a bir taziye yazısı yazmak istemiştim ama araya başka konular girmişti!
Canan Hanım, geç de olsa başınız sağ olsun, Allah kalanlara ve size sabır versin!
Ayrıca gözünüz aydın. Hafta sonu ateşkes sağlandı ve Ermenistan ateşkesi ihlal edip sivillere bomba yağdırmaya devam etti! O kadar da olsun ama!
Sizi o koltuğa layık görenler utanmıyorsa size taziye mesajı yayınlayarak ben mi utanacağım!
HAKAN BAYRAKÇI’YA NEDEN SEMPATİ DUYUYORUM?
İzleyenleriniz biliyordur, izlemeyenlerinize de tavsiye ederim. Hakan Bayrakçı cumartesi akşamı CNN Masası programında isyan etti ve Canan Kaftancıoğlu’na ağzına geleni söyledi.
Hakan Bey tecrübeli bir anketçi, iyi de bir hatip. Kendisine karşı sempati duyuyorum.
Ben Hakan Bayrakçı’yı ilk Ahmet Hakan’ın bir programında keşfettim. CHP medyasında “cahil” kotasından istihdam edilen ve CHP’de vekilliğe kadar terfi eden pazarcı çığırtkanı edalı Barış Yarkadaş o programda Hakan Bayrakçı’yı cehaletiyle o kadar tahrik etmişti ki Hakan Bey artık dayanamayıp programda ayağı kalktı, az kalsın Barış’ı tokatlayacaktı!
İzlemeyenlerin sahneyi gözünde canlandırabilmesi için Sevda Demirel’in Hande Ateizi’yi tokatlama sahnesini hatırlatayım! Veya Medyum Memiş Medyum Keto’yu tokatlamıştı ya, tam da böyle bir sahne yaşanacak zannetmiştim!
Ahmet Hakan Bayrakçı’yı sakinleştirdi, ortam yumuşadı. Program sonrası Bayrakçı Barış’ı tokatlamış mı, zannetmiyorum! Program anında tahrik olarak indiği cehaletin seviyesinden ötürü pişman olmuştur.
Özellikle CHP’yi destekleyen okurlardan ricam, izlemediyseniz Bayrakçı’nın cumartesi günki isyanını internetten bulup izleyin.
Sonra kendinize sadece bir soru sorun:
Canan Kaftancıoğlu gibi birisinin CHP’nin İstanbul il başkanı olmasına Hakan Bayrakçı isyan etmekte haksız mı?