İthal tohumlar neden susuyor?

            Tarihe tanıklık etmenin utancını yaşıyoruz. Süslü cümlelerle zorla hayatımıza dayatılan makyajlı Batı medeniyetinin boyaları vicdanlarımızı kanata kanata dökülüyor…

            Yıllardır aynı türküyü dinliyoruz:

            “Türkiye yalnızlaşıyor. Hiç dostumuz kalmadı…”

            “Recep Tayyip Erdoğan gitsin de neye rağmen olursa olsun!” Demenin, vicdansız münevver bilinçaltının dışavurumu aslında!

            Kıbrıs meselesi konuşuluyor:

            “Türkiye yalnızlaşıyor. Hiç dostumuz kalmadı. Ona buna diklenerek dış politika yürütülmez. Dış politikada ülke menfaatleri önemlidir. Herkesi küstürdük…”

            Doğu Akdeniz ve Ege tartışılıyor:

            “Türkiye yalnızlaşıyor. Hiç dostumuz kalmadı. Ona buna diklenerek dış politika yürütülmez. Dış politikada ülke menfaatleri önemlidir. Herkesi küstürdük…”

            Libya meselesi değerlendiriliyor:

            “Türkiye yalnızlaşıyor. Hiç dostumuz kalmadı. Ona buna diklenerek dış politika yürütülmez. Dış politikada ülke menfaatleri önemlidir. Herkesi küstürdük…”

            Suriye’ye operasyon yapıyoruz:

            “Türkiye yalnızlaşıyor. Hiç dostumuz kalmadı. Ona buna diklenerek dış politika yürütülmez. Dış politikada ülke menfaatleri önemlidir. Herkesi küstürdük…”

            FETÖ/PKK/PYD mücadelesi ve bu örgütlerin Batılı devletlerce himaye edilmesini gündeme taşıyoruz:

            “Türkiye yalnızlaşıyor. Hiç dostumuz kalmadı. Ona buna diklenerek dış politika yürütülmez. Dış politikada ülke menfaatleri önemlidir. Herkesi küstürdük…”

            Tüm bu meselelere verilen cevapları kabul ettik diyelim! Recep Tayyip Erdoğan yüzünden hiç dostumuz kalmadı!

            Onun yüzünden Doğu Akdeniz’deki haklarımızı alamıyoruz!

            Onun yüzünden Kıbrıs meselesi çözülmüyor!

            Onun yüzünden ABD Fetullah’ı bize teslim etmiyor!

            Onun yüzünden Esad ülkesinde 1 milyon kadar sivili katletti!

            Onun yüzünden Yunanistan bize hasım gibi davranıyor!

            Onun yüzünden Türk dostu Macron bile karşımıza geçti!

            Onun yüzünden AB bizi tam üyeliğe kabul etmiyor!..

            Vallahi hepsini kabul ediyorum! Yeter artık. Erdoğan yüzünden hiç dostumuz kalmadı…

            Diye düşünecektim ki tüm bu ezberleri soykırımcı, katil Ermenistan bozdu!

            Tam 28 yıldır Ermenistan Hocalı Katliamının hesabını vermiyor. Hesabını soran da yok ya!

            Tam 27 yıldır tüm uluslararası platformlarda alınan kararlarda Ermenistan Karabağ’da işgalci. Hesabını soran yok!

            Aynı Ermenistan canı sıkıldıkça Azerbaycan’a saldırıyor.

            Ve katil Ermenistan yine çocukları, kadınları, yaşlıları, sivilleri öldürmeye başladı…

            Tamam anladık, Türkiye Recep Tayyip Erdoğan’ın hataları yüzünden yalnızlaşıyor. Peki ama Azerbaycan’ın suçu ne?

            Hadi!

            Azerbaycan kime diklendi?

            Azerbaycan kime “Eyyyy” diye nara attı?

            Azerbaycan hangi dış politika hatası yüzünden yalnızlaştı?

            Azerbaycan ne yaptı da dünyada bir Allah’ın kulu destek vermiyor ve katil Ermenistan’a Karabağ’dan çık demiyor?

            Hadi!

            Azerbaycan hangi hatayı yaptı? Hadi ama…

            Ermenistan bebekleri öldürüyor. Nikol Paşinyan isimli eli kanlı katil basın açıklaması yapıyor, dünyanın bütün televizyonlarının mikrofonları önünde. Masada mikrofon koyacak yer kalmamış!

            Toprakları işgal edilen, vatandaşları öldürülen Azerbaycan’ın lideri İlham Aliyev basın açıklaması yapıyor sadece Türkiye ve Azerbaycan televizyonları takip ediyor.

            Azerbaycan kime ne yaptı?

            İçimizdeki ithal tohumlar neden cevap vermiyor?

            Gezinin alçak sanatçıları neden samimiyetsiz, teatral duygu patlamaları yaşamıyor? Ermenistan’ın katliamını kınayınca tohumlarınızı inkâr edeceğinizden mi korkuyorsunuz?

            Erdoğan yüzünden yalnızlaşıyoruz diyen nefretin çocukları neden konuşmuyor?

            Yalnızlaşmıyoruz, sadece “hak” olanı ilk defa, her ne pahasına olursa olsun dile getiriyoruz.

            Yalnızlaşmıyoruz, sadece içimizdeki ithal tohumlar ifşa oluyor!

            Ve yalnızlaşmıyoruz…

            Sadece ve sadece bağımsızlık sancısı çekiyoruz…

Not: Türkiye gazetesinde “Geniş açı- Fikir tartışma” köşesinde yayınlanan “Türkiye yalnızlaşıyor mu yoksa özgürleşiyor mu?” başlıklı makalemi okumanızı öneririm.”