Süleyman Özışık'tan bomba yazı! CHP'nin tüm pisliklerini tek tek yazdı

Gazeteci Süleyman Özışık, Türkiye Gazetesi'nde yayınlanan ''CHP içindeki tecavüzler ve tacizler!'' başlıklı köşe yazısında şu ifadeleri kullandı:

CHP Maltepe İlçe Başkan Yardımcısı Umut Karagöz'ün 22 yaşındaki genç kadına yaptıklarını biliyorsunuz.

İşin içinde darp var, alıkoyma var, taciz ve tecavüz var. 

Genç kız geçtiğimiz pazartesi günü Anadolu Adliyesi'ne giderek suç duyurusunda bulundu. 

Peki bundan sonra ne oldu dersiniz?

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu tecavüzcünün CHP'li olduğuna dair kayıtları apar topar sildi. Teşkilat mensuplarına bu konu hakkında tek kelime etmemeleri yönünde uyarıda bulundu.

Ama CHP içinden bir kişi bu rezilliğe dayanamadı. Eski Milletvekili Barış Yarkadaş, "Tarihe not düşmek için yazıyorum: Umut Karagöz'ün karıştığı cinsel saldırı olayına sessiz kalamam. Cezaevine atılan Umut Karagöz insanlık dışı bir suç işlemiş ve partimizin değerlerine leke sürmüştür. Derhal partiden atılmalıdır" diyerek bu işin üzerini kapatmaya çalışan Canan Kaftancıoğlu'na isyan etti.

Peki Canan Kaftancıoğlu bu isyana nasıl bir karşılık verdi dersiniz? Bir gazeteye verdiği demeçte Barış Yarkadaş'ın "şov" yaptığını söyledi. 

Evet, evet aynen bunu söyledi.

Hep söylerim kardeşim. Bu ülkede taciz, tecavüz, çocuk istismarı, gibi insanlık dışı suçlar CHP'ye serbesttir. 

Bakın buradan günlerce Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay'ın kendisinden iş istemeye gelen bir kadına iki başkan yardımcısı ile birlikte iki ay boyunca tecavüz etmesini yazdık.

Aynı belediye başkanının, aynı zamanda evli olan kadın yardımcısı ile toplu seks yaşadığını görüntüleriyle belgeledik.

Yetmedi!

Uyuşturucu kullandığını, yolsuzluğa battığını da belgeledik. O da yetmedi, iki ayrı kadından çocuk peydahladığına dair bilgileri de kamuoyu ile paylaştık. Hatta o da yetmedi, sevgilisinin heykelini şehrin göbeğine diktiğini, cinsel organını da şehrin bir başka yerine heykel gibi diktiğini görüntüledik. 

Sonuç ne oldu?

Adam kamuoyunun önüne çıktı, "Rant çetesi benimle uğraşıyor" dedi. "Atatürk" dedi, "Laiklik" vurgusu yaptı. Bunları söylemesi yetti. Gerisin geri gitti, koltuğuna oturdu. Bugün aynı pislikleri yapmaya devam ediyor. 
Buna benzer onlarca taciz, tecavüz ve çocuk istismarı sayabilirim. Hatta daha önce buradan tek tek yazdım, bir kez daha yazayım müsaadenizle…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeğeni H. Ç., 4 kız çocuğunu taciz ettiği için 20 yıl hapis cezası aldı. CHP mahkeme sürecinde sapığın beraatini  istedi. İstedikleri olmayınca Kılıçdaroğlu ile akrabalığı örtbas edildi, kütükten kayıtları silindi.

CHP'li Manavgat ilçe yöneticisi ve aynı zamanda gazeteci olan R. M., küçük kız çocuğuna tacizden hapis cezası aldı?

CHP Mudanya İlçe Başkanı H. Y., Kılıçdaroğlu'nun toplantı düzenlediği otelde garson kızı taciz etti mi etti. CHP'liler bu olayı örtbas etmek için kırk takla attı.
CHP'li Tekirdağ Saray Belediyesinde Başkan Danışmanı S. K., stajyer öğrencileri taciz ederken suçüstü yakalandı. Konu CHP Tekirdağ milletvekillerine iletilince konunun üzeri kapatıldı.

CHP Kurultayı’na gitmek için Kuşadası’ndan hareket eden otobüste 13 yaşındaki erkek çocuğunu taciz eden CHP Kuşadası İlçe Yöneticisi M.Y. tutuklanarak cezaevine kondu.

CHP'li Sivas Akıncılar İlçe Başkanı H.Ç., Akıncılar İlköğretim Okulu Sınıf Öğretmeni E.S.'yi tâciz ettiği gerekçesiyle tutuklanıp 2 yıl bir ay hapis cezasına çarptırılarak cezaevine konuldu.

CHP'li müsteşar S. K., yüzme öğretme bahanesiyle 4 kız çocuğunu taciz ettiği gerekçesiyle 18 yıl 9 ay hapse mahkûm edildi.

İstanbul'da seçimden 4 gün sonra metrobüste bir kadını taciz eden kişinin Ekrem İmamoğlu'nun adamı F. Ö. olduğu ortaya çıktı. Canan Kaftancıoğlu o dönemde de tacizcinin kendi içlerinden biri olduğunu öğrenince sosyal medyadaki "Taciz var" paylaşımlarını sildirdi.

Bitmedi, devam ediyorum.

Döşemealtı mesire alanında kurulan CHP Antalya İl Gençlik Kolları kampında İl Başkanı M.C., 17 yaşındaki CHP'li bir genç kızı taciz ederken suçüstü yakalandı.
CHP İzmir Dikili Belediye Başkanı M. T., emri altındaki zabıta bir bayanı taciz etti. Mağdur şikâyetçi olunca "içkiliydim, özür dilerim" diyerek suçunu itiraf etmesine rağmen CHP'liler olayı "Komplo" diye yaydı.
Yahu...

Adamlar seçim otobüsünde travestilerle birlikte toplu seks yaparken yakalandı. Girin internete, "CHP seçim otobüsünde toplu seks" diye yazın, izleyin rezilliği...
Televizyon muhabirleri olaya karışanlara mikrofon uzatınca, "Ne yapalım, yapacak başka yer bulamadık" dediler iyi mi!

Çocuk tacizcisi olduğu ortaya çıkan sözde tarikat şeyhi Fatih Nurullah'ın CHP'yi savunduğu, Erdoğan'a düşman olduğu ortaya çıkınca bu olayın üzerini de hemen kapattılar.

Bakın buna benzer yüzlerce olayı size tek tek sayabilirim.

Peki biz bu olayların bir tanesini ekranlarda konuşabiliyor muyuz? Bu tacizler, bu tecavüzler bir tek televizyon kanalında gündeme getiriliyor mu?

Hayır!

Ama Ensar Vakfı'nda yaşanan bir tecavüz olayı yıllardır tüm muhafazakâr camia tarafından işlenmiş gibi pişirilip pişirilip önümüze getiriliyor. Üstelik, Aile Bakanlığı, Ensar Vakfı ve dindar kesim davacı olmasına rağmen ve bu tecavüzcü 670 yıl hapis cezası almasına rağmen bunu yapıyorlar.

Dikkatinizi çekerim.

Siz, aranızdan çıkan tecavüzcüleri dışlarken, hapislere attırırken, onlar hem kendi tecavüzcülerine sahip çıkıp koruyor, hem de size "tecavüzcüler" diye namussuzluk yaftası yapıştırabiliyor.

Ama maalesef bizim sesimiz onlar kadar çıkmıyor. Onlar bir tecavüz olayı üzerinden kızılca kıyameti koparırken bizim camia onların karıştığı toplu tecavüzleri, toplu seks ayinlerini yanındaki arkadaşına bile duyuramıyor.

Hemen her konuda durum böyle...

Onlar hırsızına, onlar yolsuzuna, onlar teröristine bile sahip çıkarken biz içimizdeki çürükleri görür görmez dışlıyoruz.

Ama kamuoyundaki algı ne?

Onlar pirüpak, biz ise tacizci, tecavüzcü, hırsız ve yolsuz...

Ne diyeyim.

Bu rezil, bu kirli, bu namussuzca algıyı kıramayan bize yazıklar olsun.