Fahrettin Altun 2020 yılı CİMER verilerini açıkladı!
Türkiye Polis Radyosu'nda İpek Açar'ın hazırlayıp sunduğu "Can Cana" programına konuk olan İletişim Başkanı Fahrettin Altun 2020 CİMER verilerini açıkladı.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye Polis Radyosu'nda İpek Açar'ın hazırlayıp sunduğu "Can Cana" programına konuk oldu.
İletişim Başkanlığının çalışmaları ve Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde büyük ve güçlü Türkiye hedefine giden yolda atılan tarihi bir adım olduğunu söyledi.
Altun, yeni sistemin pek çok kazanımından birinin de İletişim Başkanlığının ihdas edilmesi olduğuna değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'nin her alanda olduğu gibi ulusal ve uluslararası iletişim alanında da güçlü bir performans sergilemesi gerektiğine inanan vizyoner bir bakış açısına sahip olduğunu vurgulayan Altun, burada Türkiye'nin iletişiminin kurumsal bir yapıda sürdürülmesi gerektiği fikrinin esas olduğunu dile getirdi.
Altun, İletişim Başkanlığın misyonunun "Türkiye'nin kamusal iletişim stratejisini belirlemek ve yürütmek" olduğuna dikkati çekerek, iletişimi milli çıkarlar doğrultusunda stratejik bir bakış açısıyla ele aldıklarını, ülkenin itibarını koruyacak ve yükseltecek bir anlayışla ulusal ve uluslararası boyutta çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Fahrettin Altun, "Derdimiz, bölgede ve dünyada söz sahibi olan ülkemizin yükselişine yakışır nitelikte ve değerde çalışmalar gerçekleştirmek, milletimizin sesini, devletimizin haklı mücadelesini bütün dünyaya duyurmak, ülkemize karşı haksız ve yalan ithamlarla yürütülen kara propaganda faaliyetlerine karşı mücadele etmek" diye konuştu.
"Türkiye markasını güçlendirmek için çalışacağız"
Gelecek dönemde de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde büyük ve güçlü Türkiye idealine hizmet etmek için çalışacaklarını dile getiren Altun, şöyle devam etti:
"İletişim Başkanlığı olarak kurumsallaşmadan fiziki ve teknik altyapıya, insan kaynağından yurt dışı ve yurt dışı teşkilatına kadar bütün alanlarda güçlendirici ve iyileştirici adımlar attık. 2021 yılında bu altyapı üzerinde stratejik iletişimin tüm imkan ve enstrümanlarını kullanarak özellikle uluslararası alanda, dünyanın dört bir yanında milletimizin sesi olacak çalışmalar yürüteceğiz. Ülkemizin tezlerinin, iddialarının ve uygulamalarının uluslararası kamuoyuna doğru ve sürdürebilir bir şekilde bütünlüklü bir iletişim stratejisiyle anlatılmasını çok önemsiyoruz. Hem kamu hem özel sektörden çok boyutlu, çok paydaşlı projelerle Türkiye markasını güçlendirmek için çalışacağız."
"CİMER'e 2020 yılında 6 milyona yakın başvuru yapıldı"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezinin de (CİMER) İletişim Başkanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdürdüğünü aktaran Altun, bunun gurur duydukları çok değerli bir proje olduğunu bildirdi.
CİMER'in katılımcı demokrasinin en güzel örneklerinden olduğunu ifade eden Altun, "Vatandaşlarımızın da çok yakından takip edip katıldığı ve bir bütün olarak iltifat gösterdiği bir proje. Devlet ve millet arasında iletişim köprüsü vazifesi görüyor ve şu anda dünyanın en büyük ölçekli kamu iletişim platformu. Bu konuda çok iddialıyız. CİMER'i devlet-vatandaş ilişkilerine olan katkısı nedeniyle dünya iletişim tarihinde devrim olarak nitelendirilecek bir yapı olarak değerlendiriyorum" diye konuştu.
CİMER'de çok güçlü bir etkileşim olduğuna işaret eden Altun, 2020'de CİMER'e bir önceki yıla kıyasla yüzde 90 düzeyinde artışla 6 milyona yakın başvuru yapıldığı bilgisini verdi.
Vatandaşlardan CİMER'den memnuniyetlerini aktardıkları yüzlerce mesaj aldıkları bilgisini veren Altun, CİMER'i uluslararası alanda halkla ilişkiler projelerinin yarıştığı platformlarda da sürekli ön plana çıkardıklarını ve aldıkları ödüllerle ciddi takdir gördüklerini vurguladı.
"Yalan, iftira, hakaret eleştiri değildir"
Fahrettin Altun, özellikle sosyal medyada eleştiri kisvesi altında yayılan hakaret, iftira ve yalanlarla mücadeleye ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti:
"Eleştiri gerçekten çok kıymetlidir. Eleştiri esasında inşaya dönük bir şeydir, yıkıcı bir şey değildir. Ama geldiğimiz noktada artık hakaret ve iftira mesabesindeki birtakım sistematik yalanların eleştiri adı altında meşrulaştırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Sistematik hakaret, iftira, itibar suikastı asla ve asla eleştiri olarak değerlendirilemez. İletişim ve demokrasi açısından bir fırsat olarak değerlendirebileceğimiz sosyal medya mecraları ne yazık ki sistematik yalan ve iftira kampanyalarının zeminine dönüşebiliyor. Burada esas olan kamu otoritesinin kendi vatandaşının bu tür dezenformasyon, sistematik yalan ve iftira kampanyalarından etkilenmemesi için bir dizi tedbiri almasıdır. Bu noktada da yasal bir düzenleme yapılmıştır. Hiçbir vatandaşımızın hakkaniyetten uzak sistematik yıpratma kampanyalarına, yalana, iftiraya, hakarete muhatap olması bizim açımızdan kabul edilemez."
"Buradaki mücadelenin bir kültüre dönüşmesi önemli"
Sistematik olarak yıkıcı algı operasyonları yürütenlerin, iftira kampanyaları ve itibar suikastlarını kirli siyasetin bir parçası olarak yaptıklarının altını çizen Altun, "Bu kirli siyaset çoğunlukla da sipariş bir siyaset oluyor. Maalesef bunlar çoğunlukla Türkiye'de bir kaos ortamı oluşturmaya dönük bir gayret içerisinde oluyorlar" dedi.
Terör örgütleri başta olmak üzere Türkiye düşmanlarının sosyal, siyasal ve ekonomik hayatı hedef alan saldırıları, yalan haberleri ve kaos amaçlı pek çok içeriği sosyal medya üzerinden servis ederek bu anlamda kötücül bir algı operasyonu yürüttüğünü belirten Altun, kamu otoritesinin bir sorumluluğunun da sosyal medyanın suç mahalline dönüşmesini engellemek olduğuna vurgu yaptı.
Bu noktada kamuoyunda sosyal medya yasası olarak bilinen düzenlemenin geçen yıl gündeme geldiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayıyla yürürlüğe girdiğini anımsatan Altun, "Tabii tek başına yasa çıkarmak esas değil. Buradaki mücadelenin bir kültüre dönüşmesi önemli. Bu anlamda İletişim Başkanlığı olarak 2020 yılı içerisinde önemsediğimiz projelerimizden biri de Sosyal Medya Kullanım Kılavuzu kitabımızdı. Bu kitaba da vatandaşlarımız internet sitemiz üzerinden erişebilirler. Bu kitapta da nasıl temiz bir iletişim alanı inşa edebileceğimizin yol ve yöntemlerini ortaya koyduk" değerlendirmesinde bulundu.