EYT hükümetin gündemin tamamen çıktı mı?

Beşiktaş ve Karaköy saldırıları

Prensip olarak hiç kimse hayat tarzından, giyim kuşamdan dolayı herhangi saldırı ve tacize uğramamalıdır. En temel prensip budur. Bu somut olaylara geldiğimizde başörtülü hanımlara dönük sistematik saldırının birkaç yerde üstüste gelmesi bizim de kaygılanmamızı, konuyu yakından takip etmemizi gerektirmektedir. Kim olursa olsun, hangi kimlikten olursa olsun bütün provokatörlere karşı ortak tutum geliştirmeliyiz. Geçmişte bu ülke başörtüsü takıyor diye kendi çocuklarını okuldan uzaklaştırdı. Büyük acılar çekildi. Onu yaşayan nesillerin hayatlarının nasıl kaybolduğunu, ideallerinin nasıl çalındığını anlatan pekçok hikaye vardır. Bu arkadaşlarımız aramızdadır. Hangi kesimden olursa olsun tüm hayat tarzlarının toplumumuzun tamamının korunması altında olmasıdır.

Avrupa'da geçmişinde müslümanlık olan bir terör eylemine kalkıştığında 'islami terör' olarak nitelendirilir ama hristiyan olursa akıl hastası olduğu şeklinde kişiselleştirilir. Yeni Zelanda'daki camiye yapılan saldırıda birtakım ülkeler özellikle cami lafını kullanmak istemedi. Bunları takip ediyoruz. Hiçbir vatandaşımızın hayat tarzından dolayı incinmemesi gerekir. Türkiye geçmişte bununla ilgili büyük bedeller ödemiştir. Türkiye bunları geride bırakmıştır.Bunu yapan şahısların geride bırakılan acıları yeniden gündeme getirmeye çalışmaktadırlar.

Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıklaması müspet açıklamadır. Tüm siyasilerin hayat tarzı yüzünden saldırıya uğrayanlar konusunda topyekün sahiplenmeye girmesi toplumuzun çimentosu açısından önemli olacaktır. Hassasiyetimizi ne kadar yüksek tutarsak kendi bünyemize ve geleceğimize o kadar iyilik etmiş oluruz.

EYT tamamen gündemden kalktı mı?

Sorunlara duyarlıyız ama ülkeye maliyeti vardır. Ülkeye bir maliyeti vardır. Bu maliyet altından kalkılacak bir maliyet değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız son sözü söylemiştir. Bazı partiler açıklama yapıyor. Onlar bu sorumluluğun altında değildir. Eğer çözülebilecek mesele varsa çözülmektedir. Talep edildiği gibi çözülmeyecek mesele sözkonusuysa Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere AK Parti kadroları dürüst bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Son derece dürüst bir şekilde Türkiye'nin gerçekleri paylaşılmıştır.

Devlet hastaneleri zarar etti mi?

Vatandaşımızın birinci sınıf sağlık hizmeti alması için çok büyük devrimlere imza atılmıştır. Yurtdışında mecbur kalıp da acil servise giden vatandaşımız oradakilerle Türkiye'yi mukayese ettiğinde Türkiye'de ne kadar büyük bir devrim gerçekleştirdiğini net bir şekilde görmektedir. Şehir hastaneleri Cumhurbaşkanımızın üzerinde hassasiyetle durduğu meseledir. Vatandaşımızın sağlığı sözkonusu olduğunda gereken harcamalar, yatırımlar yapılmaktadır. Sağlık her şeyin başıdır. Vatandaşımızın kaliteli sağlık hizmeti alması herşeyden önce gelmektedir.