Erdoğan ve İmamoğlu'nun ilk 100 günü

Bir enkaz devralan Recep Tayyip Erdoğan ile, megakentin idaresini alan Ekrem İmamoğlu’nun İBB yönetimindeki ilk 100 günleri ele alındığında, iki isim arasındaki hizmet anlayışı ve icraat farkı açık bir şekilde ortaya çıkıyor.

Yeni Akit Gazetesi'nden Hamza Ertuğrul'un derlediği habere göre iki ismin İstanbul'daki karnesi şöyle oluştu:

Biri, sokaklarından çöplerin bile toplanamadığı, musluklarından suların bile akmadığı, hava kirliliğinden özellikle Haliç’te nefes almanın bile zor olduğu bir enkaz devraldı, diğeri mega kent haline gelmiş olan İstanbul’u alarak hazıra kondu...

Biri, ilk 100 günde; su sorunu, çöp yığınları ve sosyal tesislerdeki uygunsuzlukları giderdi, diğeri 100 günde 2 kez yıllık izne çıktı, bedava olacağını vaat ettiği ulaşıma zam yaptı ve özellikle “israfa neden olan 1700 makam aracı” şovunda dibi boyladı.

Türkiye siyasetine yaptığı hızlı girişle; önce gençlik kolları, ilçe ve il başkanlıkları, ardından İBB Başkanlığı, başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapan Erdoğan’ın karşısına; siyaseten hiçbir tecrübesi olmadığı halde, oluşturmaya çalıştıkları “mağdur” algısıyla yeni bir “lider” olarak çıkarılmaya çalışılan Ekrem İmamoğlu, ilk 100 gündeki icraatlarıyla baltayı çoktan taşa vurdu. 

Erdoğan ve İmamoğlu’nun belediye başkanlıkları irdelendiğinde, ilk 100 günde yapılan icraatlar arsındaki farklar bariz bir şekilde ortaya çıkıyor.

100 GÜN TOPLANTISI BÜYÜK SES GETİRDİ

Henüz gençlik kollarında görevliyken ismini duymaya başladığımız, Refah Partisi’nin İBB adayı olduktan sonra Türk siyasetinde oyunu kendi kurallarıyla oynamaya başlayan Recep Tayyip Erdoğan, 27 Mart 1994’te İBB Başkanı seçildikten sonra Türkiye’nin önemli siyasi figürlerinden biri haline geldi.

Erdoğan, İstanbul’un başına geçtikten sonra yoğun mesaisiyle dikkatleri üzerine çekti. Hiçbir çekincesi olmadan, sadece icraatlerini ve gelecek planlarını anlatmak için, mazbatayı alışının 100’üncü gününde kameralar karşısına geçti.

Üsküdar’da belediyeye ait sosyal tesislerde, “100. Gün” ismini verdiği toplantıyla, İstanbul için yaptıklarını anlatan Erdoğan; su, imar planı, çöp, çevre kirliliği gibi konularda hayata geçirdiği yenilikler hakkında göğsünü gere gere bilgi verdi.

ALKOL YASAĞI BÜYÜK SES GETİRDİ

Erdoğan’ın ilk talimatlarından biri olan alkol yasağı, Türkiye genelinde yankı uyandırdı. İBB’ye ait sosyal tesislerde alkol satışını yasaklayan dönemin belediye başkanı Erdoğan, muhafazakarların da gönül rahatlığıyla söz konusu mekanlarda yemek yemesini sağladı.

FATİHA İLE BAŞLADI

Alkol yasağının yanında, Erdoğan’ın meclis toplantıları için önerdiği yöntem de büyük yankı uyandırdı. Erdoğan, İBB Meclis Toplantısı açılışında, Mustafa Kemal’e saygı duruşu yapmak yerine, 1 dakikalık fatiha okunmasını istedi.

ÇÖP SORUNUNU KISA SÜREDE BİTİRDİ

Türkiye’nin fiili başkenti konumundaki İstanbul’un, çöp dağları arasında ezilmesi salgın hastalık riskini de beraberinde taşıyordu. Dönemin İBB Başkanı Erdoğan, seçildikten sonra, “Bu kardeşiniz sizlere mucize vaat etmiyor. Bu kardeşiniz, sizlere, el ele vermek suretiyle toplu bir kalkınma vaat ediyor” demiş ve kritik konularda halkla birlikte harekete ederek çözüm üretmişti. Çöp sorununda, halkın Erdoğan yönetimine destek vererek, belediyeye ait kamyonetlere çöpleri kendi elleriyle doldurdukları dahi görülmüştü!..

İSTANBUL'A CAN DAMARI

Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk 100 günlük icraatı arasında, su sorununa çözüm aramak da vardı. İleriki zamanlarda su sorununu kökten çözecek olan Erdoğan, o günlerde şehir genelinde yaygınlaşan su istasyonlarına da dikkat çekip, söz konusu istasyonların devlet tarafından sıkı denetime tabi tutulması gerektiğini vurgulamıştı.

VATANDAŞA UCUZ ET

İstanbullulara ucuz ekmek ve et sağlama yönünde çalışmalar yapan Erdoğan, bazı ilçelerde kıyma fiyatını 85 bin liraya, kuşbaşı fiyatınıysa 92 bin liraya indirdi. 100. Gün toplantısında konuşan Erdoğan, ucuz et imkanının kısa sürede tüm İstanbul’a yayılacağını söylemişti.

HALK EKMEK

Ekmek konusunda da herhangi bir sorun yaşanmaması için çaba sarf eden dönemin İBB yönetimi, Halk Ekmek üretimini günlük 2 milyona çıkarma kararı almıştı. Temel sıkıntılar kısmen giderildi, diğer icraatların önü açıldı

Recep Tayyip Erdoğan, gelecekte yapacaklarının bir öngösterimi gibi, İBB Başkanı seçildikten sonra sadece 100 gün içinde temel sıkıntıları kısmen gidermiş veya sorunları çözmek için gerekli adımları atmıştı.

İMAMOĞLU'NUN İCRAATLARI

CHP’lilerin, şimdiden 2023 seçimlerine hazırlamaya çalıştığı ve “Yeni lider” olarak gördükleri, kimilerinin “Yeni Atatürk” dediği günümüz İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, Erdoğan’ın temellerini attığı ve AK Parti yönetimi altında yüzlerce hizmetle tanışan İstanbul’da, tabiri caizse hazıra kondu. Buna rağmen İmamoğlu, ilk 100 gündeki performansıyla icraat adamı olmadığını gösterdi.

BİR İMZAYA BAKAN İCRAATLARDA BİLE YOK

Sadece bir imzaya bakan icraatlarını dahi yerine getirmeyen İmamoğlu, ilginç savunmalarla meşru göstermeye çalıştığı tatilleriyle de -kendi mahallesinden dahi- tepkilerin odağı oldu. İmamoğlu’nun seçilmesi için yoğun çaba sarf eden bir kısım gazetecilerin de, CHP’li isme yönelik eleştirileri gözlerden kaçmadı.

BELİDİYE VERİLERİNİ KOPYALAMAK

Ekrem İmamoğlu, 31 Mart seçimlerinin ardındaki şaibeler henüz aydınlanmamışken, kıyameti kopararak mazbatasını aldı. 18 günlük mazbata işgali sırasında İmamoğlu, hiçbir güvenlik soruşturması geçirmeyen 3 kişiye, belediyedeki tüm verileri kopyalama talimatı verdi. Talimatın neden verildiği anlaşılamadı.

LGBT'YE DESTEK

İmamoğlu, Türkiye’de cinsiyetsizliği ve eşcinsel sapkınlığı yaymak için yoğun bir şekilde yayılmaya çalışılan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği zırvasına da destek verdi. CHP’nin çiçeği burnunda başkanı ve partililer, sapkınlığı yaymayı amaçlayan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” projesi için komisyon kurulması yönünde teklif sundu. Söz konusu teklif, AK Partililerin oylarıyla reddedildi.

YAĞLI GÜREŞ İZNİ

İmamoğlu, 31 Mart seçim sürecinde de, yenilenen İstanbul seçimi sürecinde de sürekli, “Süreci uzatmayın, mazbatamı verin, çok işimiz var, çok çalışacağız” dedi. 23 Haziran’da seçildikten sonra 27 Haziran’da mazbatasını alan Ekrem İmamoğlu, 7 Temmuz’da, yani mazbatayı aldıktan 10 gün sonra Edirne’ye gidip yağlı güreş müsabakalarını izledi.

ANKARA GEZİSİNE ÇIKTI

Edirne’den dönen İmamoğlu, hızla Ankara’ya gitti. Anıtkabir’de defter imzalayan ve CHP’lilerin yanına geçen başkan, bir takım ziyaretlerde bulundu.

BODRUM İZNİ

Ekrem İmamoğlu, Ankara’daki gezisinden sadece 8 gün sonra, yani mazbatasını alışının 3’üncü haftasında yıllık izne çıktı. 20/07/2019 tarihinde yıllık izne çıkan İmamoğlu, Bodrum’da ailesiyle gezdi, Zülfü Livaneli’nin konserine katıldı.

İSTANBUL'U SEL VURURKEN İKİNCİ İZİN

Meteoroloji’nin 1 haftadır uyarısını yaptığı sağanak yağmur, 17 Ağustos’ta İstanbul’da hayatı felç etti. Bu sırada İmamoğlu’nun nerede olduğu merak konusuyken, başkanın 16 Ağustos’ta ikinci kez yıllık izne çıktığı anlaşıldı.

Belediyenin dağıtım yerlerine gönderilen mesajda, İmamoğlu’nun 16/08/2019 tarihinden, 21/08/2019 tarihine dek izne ayrıldığı bildirilmişti... Yoğun yağışın ardından 1 kişinin sel suları altında can vermesiyle, İstanbullular İBB’nin pasifliğinden şikayet etmeye başladı. Yoğun tepkilerin ardından İstanbul’a -yağmurdan bir gün sonra- dönen İmamoğlu, yeleğiyle birkaç semt gezdikten sonra Bodrum’a döndü, tatilini tamamladı. 

Bu günlerde Fatih Altaylı gibi CHP’li isimlerin eleştirileri de dikkat çekti. Aynı zamanda, Ekşi Sözlük’te, “ekrem imamoğlu'nun tekrar tatile çıkması” başlığının altında, solcuların İmamoğlu’na yönelik eleştirileri de gözlerden kaçmadı.

Tatil eleştirilerine İstanbul’dayken cevap veren İBB Başkanı İmamoğlu, “Boş konuşan boş konuşuyor zaten makamı ne olursa olsun. İmamoğlu neden tatildeymiş, bak sen... Bizim tatilimiz de şeffaf. İki gün Hacıbektaş'taydık. İki gün de ailemizle olduk. Bu tarihte afet olursa elbette koşar geliriz” dedi.

SMS İLE PERSONEL KOVMA

Seçim süreci boyunca, “Kimsenin ekmeğiyle oynamayacağız” diyerek işçilere güvence veren CHP’li Ekrem İmamoğlu, 29 Ağustos’ta, izinden döndükten yalnızca 8 gün sonra 1244 işçinin cep telefonlarına gönderttiği SMS ile kıyım yaptı. İmamoğlu, iki seçim arasında İBB’de işe girdiklerini iddia ettiği 1244 emekçiyi işten çıkardı. CHP yönetimi her ne kadar iki seçim arasında işe girdiklerini iddia etse de, mağdur işçiler arasında 18 yıldır görev yapan isimlerin bulunması, mağduriyetin boyutunu ve CHP’lilerin ikiyüzlülüğünü açıkça gözler önüne serdi.

İĞNEDEN İPLİĞE ZAM

CHP’nin adayları, 31 Mart seçim sürecinde, okul servislerinin ücretsiz olacağını söyleyerek prim yaptı. Lakin CHP’li İBB Başkanı İmamoğlu, 27 Ağustos tarihinde, okul servislerine yüzde 13 zam kararı aldı. Aynı zamanda minibüslere yüzde 25, taksi ve dolmuşlara da yüzde 24 zam geldi. İSPARK ücretlerine de yüzde 40 ila yüzde 50 arasında zam yapıldı. İmamoğlu, İSPARK fiyatlarının artışını, “Finansal düzenleme” olarak niteledi ve gerçek zammın çalışmaların ardından yapılacağını söyledi.

PKK'LI İSİMLERE DESTEK VERDİ

PKK oylarıyla seçilen Ekrem İmamoğlu, PKK iltisaklı oldukları nedeniyle görevden uzaklaştırılan ve yerlerine kayyım atanan HDP’lilere destek ziyaretine gitti. 31 Ağustos’ta Diyarbakır’da kameraların karşısına geçen İmamoğlu, HDP’ye diyetinin bir kısmını ödedi.

BEDAVA DEDİ, ZAM YAPTI

Seçim sürecinde, “Ekmek, süt, su bedava olacak” afişleri astıran CHP’li İmamoğlu, seçimlerden sonra bırakın bedava yapmayı, hem ekmeğe hem suya zam yaptı. 3 Eylül tarihinde Hamidiye suya yüzde 20 zam yapan İmamoğlu, Halk Ekmek’in poşetli ürünlerine de yüzde 40’a varan ‘finansal bindirim’ yaptı.

İSRAF SERGİSİ BALON ÇIKTI

CHP’li isim, seçim süreci boyunca İBB’nin israfa battığını ileri sürmüş, özellikle makam aracı konusunda çarpıcı iddialarda bulunmuştu. 1700 adet fazladan makam aracı olduğunu söyleyen İmamoğlu, İBB Genel Sekreteri’nin biri yazlık, biri kışlık, bir de baharlık 3 tane makam arabası olduğunu iddia etmişti. Göreve geldikten sonra Yenikapı meydanında 1700 makam aracını sergileyeceğini söyleyen Ekrem İmamoğlu, 5 Eylül’de bu şovunu yapmaya kalkıştı...

Lakin CHP’li İBB Başkanı, 1700 makam aracını Yenikapı’ya yığmak yerine, belediyenin elindeki tüm hizmet araçlarını meydana döktü. Zabıtaların kullandığı Smart’lardan, gıda departmanlarının kullandığı donduruculu kamyonetlere; sağlık hizmet aracı olarak kullanılan Hundai i20’lerden çeşitli birimlerde vatandaşa hizmet için kullanılan Clio’lara kadar bütün araçları Yenikapı’ya diken Ekrem İmamoğlu, birkaç Mercedes’i de sokağa indirmeyi başarınca -ki araçlardan birisinin kendi vekili Hüseyin Aksu’ya ait olduğu ortaya çıktı- CHP medyası kıyameti koparıp, zar zor “İşte israfın belgesi” manşetleri atabilmişti.

SAKAL YASAĞI

Seçim sürecinde Yasin suresi okuyarak dindarlara yaranmaya çalışan İmamoğlu, İETT’ye bağlı şoförlerin sakal bırakmasını yasakladı.

KONSERDEN KONSERE

24 Eylül 2019 tarihinde İmamoğlu, İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile birlikte, Harbiye’de Tarkan konserine katıldı. Seçim sürecinde İmamoğlu’na destek veren Tarkan, CHP’li ismi konserden sonra öve öve bitiremedi. Aynı zamanda Tunç Soyer, Tarkan için İstanbul’da olduğu sırada, İzmir’de sel sonucu birçok evi su basmıştı.

İLK İCRAATINDA ÇUVALLADI

CHP’li Ulaşım A.Ş.’nin başına eski gazeteci Murat Ongun’u atadı. Bu liyakatsiz skandal atamanın üstüne, İstanbul’da ulaşım çilesi başlamış oldu. Başta Altunizade olmak üzere, metrobüs duraklarında büyük yoğunluk yaşandı. Altunizade durağında yarım saatten fazla beklemek zorunda kalan vatandaşlar, İmamoğlu ve yönetimine isyan etti. Özellikle bir kadın, “Hani her şey çok güzel olacaktı? 9’da başlamam gereken mesaiye 10’da anca gidebiliyorum” diyerek sıkışıklığa tepki gösterdi.

Altunizade durağındaki soruna çözüm bulduğunu sanan İBB, üst geçidi tamamen ücretli yaparak, metrobüse binmeyeceği halde üst geçidi kullanmak zorunda kalan vatandaşları mağdur etmiş oldu. Vatandaşlar yönünü değiştirip alt geçidi kullanmak zorunda kalacak.

PARALAR CUMHURİYET GAZETESİ'NE

Yine 1 Ekim’de, İBB’nin seçim sürecinde İmamoğlu’na büyük destek veren Cumhuriyet gazetesine nasıl para akıttığının belgesi sızdı. İBB’ye bağlı İSPARK’ın, Cumhuriyet gazetesi için binlerce TL’ye mal olan gazete alımı sözleşmesi yaptığı ortaya çıktı.

İSTANBUL ÇILDIRIRKEN FRANSA'YA GİTTİ

Tüm bunlar yaşanırken CHP’li İBB Başkanı, Fransa’ya ziyarete gitti. İstanbul’da bir türlü durmayan İmamoğlu, 1 Ekim’de Fransa’da Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney’in mezarlarını ziyaret etti. Bir hakimi vurarak öldüren ve katil olduğu için Fransa’ya kaçan Yılmaz Güney ile, ulusalcılar tarafından linç edildiği için Türkiye’den ayrılmak zorunda kalan Ahmet Kaya’yı bir tutan İmamoğlu, sosyal medyada her kesime yaranmaya çalışarak rezil oldu.