Ekrem İmamoğlu Abdulkadir Selvi'ye konuştu! Tatilin arkasında durdu
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Elazığ depreminin hemen ardından Erzurum'a kayak tatiline gitmesini eleştirenlere Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi üzerinden cevap verdi. Selvi'ye konuşan İmamoğlu yaptığı tatilin arkasında dururken bakın neler söyledi...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Elazığ depremi sonrası soluğu Palandöken kayak tesislerinde alması tartışma konusu oldu.
Eleştiri oklarının hedefindeki İmamoğlu, ise tepkilere aldırmadı, yaptığının arkasında durdu. İmamoğlu, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi aracılığıyla herkesi şaşırtan açıklamalar yaptı. Selvi, İmamoğlu'nun eleştirilere verdiği yanıtı köşesine taşıdı:
TATİL ÖNCEDEN BELİRLENMİŞTİ
"15-20 gün öncesinden ara tatile denk getirip ailece tatil yapmak istedik. Dört yüz günde çocuklarıma sekiz gün ayırdım, birincisi bu. İkincisi, ailemin bütünüyle ilk defa bir üç gün geçirdim. Dolayısıyla biz siyasetin elbette bedelini biliyoruz. Ama ben her yerde şunu söylerim: Siyaseti kutsallaştırmanın bir anlamı yok. Milyonlarca babanın olduğu gibi benim de ailem kutsalım. Yani ben kızıma, ergenlik çağı gelmiş oğluma, üniversite talebesi oğluma hatta çok sevdiğim eşime zaman ayırmak zorundayım. Benim kutsalım bu. Siyaset benim için zaten meslek değil. Ben siyasete girdiğim günden beri, siyaseti bir günde bırakabilecekmiş gibi yapmanın ruhunu yaşıyorum. Herkese de tavsiye ediyorum. Onun için siyaseti meslek edinmiş insanların yaptığı tanımlar beni ilgilendirmiyor. Şimdi Elazığ’da üzüntü verici bir deprem yaşadık.
HİÇBİR HATA YOK
Başka siyasiler çocuklarıyla siyaset yapmayı tercih edebilir. Herkesin tercihi kendisine ve ben çocuklarımla hayat boyu siyaseti paylaşmayan bir kişi olacağım. Çünkü siyaset bu, her an bitebilir. Benim yaşama bakışım bu. Bunu toplumun çok iyi anlayacağını görüyorum, hissediyorum. Burada yapılmış hiçbir hata yok. Bunu siyaseten kullanmak isteyen mecralara, kişilere, kurumlara, parti içinde bulunan insanlara, hangi parti olursa olsun bu bakış açısıyla değerlendirmelerini, hatta benim yaşadığım şu süreci çocuklarıyla, torunlarıyla, eşleriyle paylaşmalarını tavsiye ederim. Onlar en güzel cevapları eşleri, çocukları verecektir diye düşünüyorum.
YENİ NESİL SİYASET BU
Tekrar ifade edeyim, biz burada bir eğlence, kutlama yapmıyoruz. Ben çocuklarımla baş başa bir an yaşıyorum. Bu da bir insanın kutsalıdır, samimiyetidir, dürüstlüğüdür. Yani algı yönetmemektir, algıyla uğraşmamaktır, siyaseti böyle büyük bir kutsalmış gibi yaşamının ana merkezine oturtmamaktır. Bu kadar farklı, bu kadar yeni nesil bir siyasetten bahsediyorum. Ben kimseyi aldatmıyorum, çok dürüst bir siyaset yaptığımı düşünüyorum. Klasik siyasi tavırları kimse benden beklemesin. Yani ben işte mış gibi yapıp, İstanbul’da olup bir de eğlenceye katılmadım. Mış gibi yapıp, İstanbul’da olup, bir yerde bir açılış yapıp, orda müzik programı yaptırmadım. Çocuklarımla üç gün vakit geçirdim. Bu kadar masum bir şeyin siyasi geleceğiyle ilgili bir kaygı uyandıracak bir şey olduğunu asla düşünmüyorum. Tam aksine bu masumiyetin daha doğru algılanacağını, hatta bunu topluma da pozitif bir mesaj verdiğini düşünüyorum. Ailesine, çocuklarına, değer veren bir siyasi kimlik."