Bahçeli'den Rus televizyonuna Erdoğan tepkisi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Yunanistan'ın sınır kapılarındaki mültecilere yönelik zulmünü eleştiren Bahçeli, Rus devlet televizyonunun Erdoğan manipülasyonuna sert çıktı.
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, Moskova'daki ateşkes zirvesi öncesi Rus televizyonunun servis ettiği görüntülerle ilgili olarak ''Cumhurbaşkanı'yla birlikte heyeti bilerek bekletildiyse şüphesiz küstahlıktır, terbiyesizliktir, alçaklıktır. Ümit ederiz ki, malum video maksatlı olarak hazırlanmış olmasın. Türkiye Cumhurbaşkanı'na hakaret hepimize hakarettir. Ayılara güvenmesinler'' ifadelerini kullandı.
Devlet Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:
Türkiye ve Yunanistan sınırında yaşayan ilkel ve iç yaralayıcı olaylar insanım diyen herkesi ürkütmüş ve infiale sürükleyerek ürpermesine neden olmuştur.
Ülkemizin farklı illerinden Avrupa’ya gitmek için yollara düşen sığınmacıların Pazarkule sınır kapısının Yunanistan tarafından kapatılmasıyla maruz kaldığı trajediler tek kelimeyle barbarlıktır.
BARBARLIĞA ORTAKLIKTIR
Yunanistan’ın sığınmacılara ateş açması, ölümlere neden olması haydutluktur, hayasızlıktır ve hukuksuzdur. (Avrupa ülkeleri) On yıllardır insanlık nutukları atan sürekli hamaset yığınağı yapan hiçbir ülkenin ahlaki ve insani inandırıcılığı geldiğimiz bu aşamada kalmamıştır.
Hani insan hakları, hani insan onuruna hürmet, Avrupa Birliği ülkeleri vahim bir çukurdadır.
ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERİ YOK SAYMAKTIR
Yunanistan'ın bu son tavır ve tutumunun uluslararası hukukta yeri yoktur. Sığınmacılara kara ve denizden ateş açması her dakika onları ölümle tehdit ve taciz etmesi uluslararası sözleşmeleri hiçe saymaktır. Parklarda bahçelerde oynaması gereken çocuklar yağmurda çamurda üst başları olmadan hıçkırıklarıyla ölüme terk edilmektedirler.
Milliyetçi Hareket olarak bu tabloya sessiz kalamazdık. Bunu uzaktan seyredemezdik. Bir şeyler yapmalıydık. Yardım elimizi uzatmalıydık. Yaralara merhem olmalıydık. Çünkü biz "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" buyruğuna inanan Milliyetçi yüce hareketiz. Edirne'de 0-10 yaşı hedefleyen göçmen kreşi kurmak için kolları sıvadık.
Üşüyen bedenleriyle sınırda tutacak el bekleyen çocukların temel ihtiyaçlarını temin ederek TIR'larla Edirne'ye gönderdik. Her çocuk bir dünyadır. Her bebek bir devlettir. Mezhebi, ırkı, aidiyeti söz konusu dahi edilemez. Mazlumun dostu Allah'tır. biz buna inanıyoruz. O yolda çalışıyoruz.
Türk milleti mazlumlara her fırsatta kucak açmıştır. Batılı ülkeler burun kıvırmıştır. Suriye kaosunun faturasını ödeyen ülke bellidir.
29 Nisan 2011 tarihinden itibaren ülkemize gelmeye başlamışlardı. O yıl Mayıs ayında sığınmacı kampları açılmıştır.
2014 yılında 50 bin düzeyinde olan göçmen sayısı son 5 yıl sayısında sıçrama yakalamıştır.
27 Şubat 2020'de İdlib'de yapılan kanlı saldırıda 34 şehidimizin olması üzerine kapılar açılmıştır. Binlerce sığınmacı göç etmiştir. Dün itibarıyla Meriç Nehri'nden geçen göçmen sayısı 142 bin, Ege Denizi'nden geçen göçmen sayısı ise bindir.
TÜRKİYE SÖZÜNÜ TUTTU, TUTMAYANLAR BELLİDİR
Tel örgülerin ardında bekletilmektedir. Türkiye tahahütlerine daima sadık kalmış sözünü tutmuştur. Sözünü tutmayanlar bellidir.
Türkiye sığınmacı deposu, mülteci toplanma kampı değildir. Ege'de göçmen ölümlerinin önlenmesi ve yasa dışı göçün önüne geçilmesi odaklansa da buna engel olunamamıştır. Avrupa mutabakatlara uymamıştır.
Biz gerekirse ekmeğimizi bölüşür yeriz, fakat aklımızla oynanmasına izin vermeyiz.
Suriyeli sığınmacılara 6 milyar avroluk mali destek sözü verilmişti. Ancak bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Avrupa birliği bir kez daha aldatmıştır. Her şey meydandadır. Türkiye açık kapı politikasıyla gereğini yapmıştır. Avrupa ülkelerinin paçası tutuşmuştur. Yeni göçmen akımını engellemesi de mümkün değildir. İnsani kriz devasa boyuttadır. Her ülkenin eşit ve adil sorumluluğu vardır.
MHP göç meselesini bütün yönleriyle analiz etmektedir.
MHP'nin göç ve sığınmacı politikasını insani boyutu olduğu kadar stratejik boyutları da vardır. Türkiye yol geçen hanı değildir. Bizim buradan başka bir yuvamız yoktur. Ülkemize sığınanlara her zaman açık kapı bırakırız.
Gelecek yeni nesillere tertemiz bir vatan bırakacağız. Huzurlu ve gelişmiş bir ülke bırakacağız. Asla kambur bir ülke bırakmayacağız.
5 Mart'ta Rusya Federasyonu'nda tarihi bir zirve düzenlenmiştir. Başkan Erdoğan ve Putin arasında İdlib konusu ele alınmıştır. 6 saati bulan toplantının sonuçları bizim açımızdan olumludur. Bu kapsamda 17 Eylül'deki Soçi muhtırası ele alınarak ek bir protokol imzalanmıştır. İdlib'deki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2017 itibarıyla durdurulmuştur.
KARŞIMIZA ÇIKANLARI PİŞMAN EDERİZ
Bölgesel huzur ve barış için önemli adım atılmış ve büyük bir pürüz kaldırılmıştır.
Güvenlik koridor tesis edilecek ve M4 Karayolu'nun belirli alanlarında Türk-Rus devriyeleri başlayacaktır.
Biz herkesin niyetini ciğerini hepsini iyi biliyoruz. Şehitlerimizin kanının yerde kalmayacağını hepimiz biliyoruz.
Bundan sonra ateşkese uyulmazsa vatan mücadelemizi gittiği yere kadar taşırız, karşımıza çıkanları pişman ederiz.
İdlib'de konuşlanan HTŞ'nin ateşkese uymayacağını açıklaması tarihi bir handikaptır. Bu süreçte Esed hata yaparsa, bunun bedelini misliyle ödemelidir. Buna çanak tutan her kim olursa Gök Kubbe başlarına yıkılmalıdır.
Mevzi kazanımlarla oyalanamayız. Suriye'de huzurun sağlanması şart.
6 Mart 2020 tarihinde OPEC toplantısında ortaya çıkan anlaşmazlık, Rusya'nın anlaşmaya uymaması pek çok ekonomik ve sosyal riski tetiklemiştir.
CHP'DE HEP AYNI ÇİRKEFLİK
Kırık dökmek yerine tutup kaldırmalıyız. Bölüp parçalamak yerine bütünleştirmeliyiz. Kavgadan sonuç alınmayacağı herkesçe görülmelidir. Birlik olursak dağları deviririz.
Fakat CHP dur bilmiyor durak bilmiyor. Aynı tas aynı hamam. Hep aynı çirkeflik. CHP başkasının gözündeki çöpü görüyor kendi gözündekini görmüyor.
Bunların dili durmadığı sürece başları da rahat durmayacaktır. CHP'nin kapısına patron çıldırdı ne alırsan 1 lira yazılırsa şaşırmamalı.
CHP aslında Türkiye zora girdikçe sevinçten duramıyor, gülmelerini saklayamıyorlar. Hezeyanlarını gelip külahımıza anlatsınlar.