MEDYA

Nihat Genç CHP'ye ateş püskürdü: CHP'yi kimler pornocu yaptı?

CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın CNN Türk kanalında programa katılan parti üyesi Ümit Kocasakal'ı disipline sevk etmesine tepki gösteren Nihat Genç CHP yönetimini yerden yere vurdu.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin geçtiğimiz gün gerçekleşen MYK toplantısında, partililerin CNN Türk yayınlarına çıkmasına yasak getirildi.

Kararın ardından CHP üyesi Ümit Kocasakal ile parti üyesi İrem Çiçek CNN Türk’te programlara katıldı. Bunun üzerine CHP İstanbul İl Başkanlığı Disiplin Kurulu, Ümit Kocasakal ile İrem Çiçek’i kesin ihraç istemiyle disipline sevk etti.

Bu karar en ağır eleştiri ise veryansintv.com yazarı Nihat Genç'ten geldi. Bugün, "Ümit Kocasakal’a ‘CHP pornosu’ filmi çekme teklifi" başlığını taşıyan bir köşe yazısı kaleme alan Genç, "Ümit Kocasakal’ı kovuyorsunuz, FETÖ’cüler, CIA ajanları, cirit atıyor. Çeşitlilikten yana olduğunuz için mi yoksa bir haksızlığa karşı çıktığınız için mi yoksa bu BÜYÜK CİNSİ DEĞİŞİM ya da bu rolü oynarken bu iştah, bu hevesiniz?" ifadelerini kullandı.

CHP medyasına da sert sözlerle sitem eden Nihat Genç sözlerine şöyle devam etti;

"Yılmaz Özdil’e Odatv’ye Sözcü’ye Tuncay Özkan’a sormak lazım, PKK’lı siyasetçileri niye öpüyorsunuz? CIA ajanıyla niye gizli gizli (bakın sesiniz soluğunuz çıkmıyor, tek satır yazamıyorsunuz) fingirdiyorsunuz? Ne uğruna?"

İŞTE NİHAT GENÇ'İN O YAZISI

- Ümit Kocasakal’a ‘CHP pornosu’ filmi çekme teklifi

CHP CIA ajanıyla bin kez görüşmüş danışmanı ihraç etmiyor, edemiyor, etmedi, etmeyecek, edecek gücü yok, ama Ümit Kocasakal’ı ihraç etmek için disipline veriyor.

Ümit Kocasakal kim, CIA’yla bin kez görüşme yapan kim?

Kim kimi ihraç ediyor!

Yılmaz Özdil, Soner Yalçın, Necati Doğru, Cumhuriyet Gazetesi, Odatv, bir yazın-söyleyin bakalım?

KİM KİMİ İHRAÇ EDİYOR ve siz kimin yanındasınız?

CHP’liler!

Ne çabuk ‘alıştırdılar’ sizi, ne çabuk ‘monte’ ettiler sizi! Aklınızı ruhunuzu omurganızı partinizi kaybetmişsiniz!

‘Alıştırdılar’ derken….

Dünya sinemasında son yıllarda tuhaf işler oluyor. Sübyancılık, eşcinsellik vs. gibi filmler tabii ki ‘sosyal gerçekliği’ var ancak, bu filmlerin ‘furya’ halini alması ve tüm dünyalılara dayatılması ve bu filmlerin arşı alalara göklere çıkarılması, Allah aşkına nedir?

Bu filmler tabii ki olacak ama ‘doz’u ‘ayarlanarak’, toplumda hak ettiği kadar ‘ilgi’ görerek. Sübyancılık, eşcinsellik vs. gibi filmleri dünyada başka hiçbir şey yokmuş gibi, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sorunu gibi ekonominin felsefenin sanatın en en en büyük devasa konusu gibi ele alırsanız, burada aşırı dozda ‘bir zehir’ var ve aşırı bir ideolojik dayatma var demektir. Bir eşitlik ve insan hakları davası olarak ‘eşcinsellik’ başka şeydir, genetik kodlarınızla oynanması başka şeydir!

Mesela son yıllarda, aklınızın ucundan geçmeyecek, vurdu kırdılı Zoro’lu filmlerin oyuncusu Antonio Banderas’ı bile Pain and Glory filminde ‘eşcinsel yönetmen’ rolünde oynatmışlar. Koskoca Banderas filmde erkekle öpüşüyor. Rol diyeceksiniz. Evet rol, ama sormak lazım, öpüşme sahnesinde dublör mü kullanılıyor? İnsanda mide diye bir şey var, bir insan sanat uğruna milyon dolar uğruna ödül almak uğruna (ki Banderas’a bu eşcinsel rolüyle ödül dahi verdiler), bir insan bu yaşta bir erkeği niye öpüyor?

Yılmaz Özdil’e Odatv’ye Sözcü’ye Tuncay Özkan’a sormak lazım, PKK’lı siyasetçileri niye öpüyorsunuz? CIA ajanıyla niye gizli gizli (bakın sesiniz soluğunuz çıkmıyor, tek satır yazamıyorsunuz) fingirdiyorsunuz? Ne uğruna?

Cate Blanchett bir dünya yıldızı, ama ne zamandır ‘eşcinsel’ oynamaya başladı, hatta bir filmde (Skandal filmi) onbeş yaşında öğrencisiyle sapık rolünde sevişti, işte o zaman defterden sildim. Cate Blanchett’e hayrandım şimdi iğreniyorum. Rolün de bir sınırı var, işte açık açık filmde onbeş yaşında çocukla aleni sevişiyor, rolmüş sanatmış, iyi de, sanatçıların ‘midesi’ yok mu? Bu sapık ve eşcinsel hikayeleri başka türlü anlatmanın yolu yok mu? İlla porno film gibi oynamak, çekmek şart mı?


Bu ünlü oyuncular ve bu çok ünlü sinema, güya ‘gerçekçi’ bir konu üzerinden ayrıntılarıyla gerçekte porno filmi çekerek, aslında ne yapmaya çalışıyor!

Sapık ve eşcinsel rolleri ‘detaylı’ ve ‘uzun’ porno sahneleriyle süsleyip sizi de hikayenin içine çekmek istiyorlar, sizi de suça ortak kılmak istiyorlar, filmin bir sahnesinde kendinizi sapık yerine filmin bir sahnesinde kendinizi eşcinsel yerine ’empati’ duygunuzla koymanızı sağlamaya çalışıyorlar. Çünkü, bütün gerçekçi hikayeler ’empati’ üzerine kurulur ve bütün hikayeler beyninizle direk bağlantı kurarak ’empati’ duygunuzu kullanır. Yoksa sorun sapıklık’ın her türlüsüne karşı çıkmaksa tabii ki insanlığımızın görevi ve tabii ki eşcinsellik karşıtlığına karşı çıkmak hepimizin görevi. Ama, profesyonelce porno sahnelerle hikayeyi süslemek, dakikalarca süren sevişme sahneleriyle baştan çıkartmak, şehvet tetiklemek, herhalde ‘gerçekçi’liğin sınırları ötesinde özel anlamlar taşıyor. Hard pornoyu geçtim hatta rokoko (aşırı süslü) bir porno söz konusu.

Yani, yaşınız da müsaitse, üç film dört film derken, sapıklık halini, ‘normal olabilirmiş’, ‘insanlık hali çok da kötü değilmiş’ gibi değerlendirmeye başlarsınız. Hikayenin hedefi ‘duygusal kodları’ çözmektir ancak bu filmlerde senaryonun amacı ‘cinsi kodlarınızı’ dağıtmak, sorgulamayı beyniniz duygularınız üzerinden değil ayartılmış bedeniniz üzerinden kışkırtmak. Yani alışa alışa bu filmlerin size tecavüz etmesine sessiz kalırsınız.

Sevgili CHP’liler, Kaftancıoğulları, Eren Erdemler, CIA ajanları, FETÖ’cü danışmanlar, Sezgin Tanrıkulları, Ekmeleddinler vs. Atatürk’ün partisinde bu porno filmleri çeke çeke oynata oynata hepinizi ‘alıştırdılar’ ve hepinize bu porno filmlere ‘insan hakları’ ‘çeşitlilik’ demeyi öğrettiler.

Artık sapıklık normal, ajanlık normal, PKK normal, FETÖ’cülük normal… ‘Olabilirmiş, pek de kötü sayılmaz, ne yapalım başka yol da yok’ gibi hepinize KABUL ETTİRDİLER!

Bu sahnelere ‘iğrenç’ diyebilmek için İRADENİZ’in olması lazım.

TİKSİNEBİLMENİZ için dil burun gibi tad koku alabilen ORGANLARINIZın olması lazım.

Başkalarına ‘hak’ vermek başka şeydir, kendi bedenini başkalarına teslim etmek başka şey, bunun en güzel örneği, Azerbaycanlı Nerimanof’un lafıdır. Karabağ’ı Ermenistan’a vermek isteyen vekile, ‘Karabağ sizin .ötünüz mü önünüze gelene veriyorsunuz’ diye cevaplar.

Sapıklığı teşhir etmek başka şey ‘sapık’ rolünü porno ayrıntılarıyla şehvet uyandırarak keyfini çıkarta çıkarta oynamak ve bu rolü bedenine (partine, organlarına) benimsemek başka şeydir. Eşcinsel haklara duygu ve yasal olarak destek vermek başka şey, eşitsizliği gidermek uğruna eşcinsel olmak başka şey.

Altmış yaşında Banderas’ın erkek erkeğe öpüşmesine neden ödül verirler?

Yılmaz Özdiller, Uğur Dündarlar, Sözcü, Cumhuriyet?

Ümit Kocasakal’ı kovuyorsunuz, FETÖ’cüler, CIA ajanları, cirit atıyor. Çeşitlilikten yana olduğunuz için mi yoksa bir haksızlığa karşı çıktığınız için mi yoksa bu BÜYÜK CİNSİ DEĞİŞİM ya da bu rolü oynarken bu iştah, bu hevesiniz?

Sanat uğruna mı, seçim uğruna mı, para uğruna mı?

Tam tersine CHP’lilerin midesini artık Ümit Kocasakal’ın söyledikleri kaldırıyor. Çünkü, Ümit Kocasakal çok eski bir film çekiyor, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarından, bağımsızlığa dair bir film çekiyor.

Ümit Kocasakal’dan nefret etmelerinin sebebi, Kocasakal Yeşilçam türü ‘eski usül’ film çekiyor, bir tarafta kadın diğer tarafta erkeğin olduğu. Bence de Ümit Kocasakal’ın çektiği film bir tarafta kadın diğer tarafta erkek, olacak şey mi, çok ‘faşist’ çok ‘ırkçı’. Yeni modern dünyaya ayak uyduramıyor, küresel dünyaya hiç uymuyor, Ümit Kocasakal’ın filmi cinsler arası geçişgenliğe hiç de hazır değil.

Bence Ümit Kocasakal da modaya uymalı, Tuncay Özkan ve Yılmaz Özdil ve Odatv vs. gibi Kaftancıoğlu’yla Sezgin Tanrıkulu’yla İmamoğlu’yla ya da Kılıçdaroğlu’yla şöyle dudak dudağa kucak kucağa bir film çekiverse, şimdi, bu parti ve yayın organlarının manşetinde ağırlanıyor olacaktı, kahraman olacaktı.

Kır zincirleri Ümit Kocasakal, Banderas’tan aşağı kalır yanın mı var! Bırak şu Cumhuriyet, bağımsızlık, kurucu irade laflarını, şöyle CIA ajanlarıyla PKK’lılarla dudak dudağa bir film, bestseller gider, ödüller alır, Netflik’te yayınlanır, bir ‘kahramanın yolculucuğuna’ da seni hazırlayıverirler.

Üstelik bugün çok anlamlı bir gün Sevgililer Günü, ben yapamam midem asla kaldırmaz diyorsan, memleketin geleceği için sanat için Türkiye’yi kurtarmak için gönüllü dublörün olurum.

Yorumlar 5 Yorum
Günün Manşetleri