GÜNDEM

Süleyman Özışık'tan kanayan yaraya çare! Gönül kumbarası oluşturalım

Evden çıkmak zorunda olan vatandaşları evde tutma görevini sadece devlete bırakmanın doğru olmadığı söyleyen Türkiye Gazetesi yazarı Süleyman Özışık konuya farklı bir bakış açısı getirdi.

Türkiye koronavirüs tedbirleri kapsamında vatandaşlarına evde kal çağrısı yapmayı sürdürüyor. Kimisi evde kalma çağrısına uyarken kimiside ev ve ailesini geçindirmek zorunda olduğu için işe gidiyor.

Evden çıkmak zorunda olan vatandaşları evde tutma görevini sadece devlete bırakmanın doğru olmadığı söyleyen Türkiye Gazetesi yazarı Süleyman Özışık konuya farklı bir bakış açısı getirdi.

Özışık konuyla ilgili bir 'Gönül kumbarası' oluşturmayı ve ihtiyaç sahiplerine bu kumbaradan yardımcı olmayı aynı zamanda devlee düşen görevin hafifletmesi gerektiğini yazdı.

İşte sosyal medyada  kısa sürede yoğun ilgi gören Gazeteci Süleyman Özışık'ın 'Gönül Kumbarası' ile ilgili yazdığı yazının o kısmı:

Bu insanlara "Evde kal" demek kolay tabii...
Ama bu insanlar kirada oturuyor. Ödenecek kirayı, gelecek olan elektrik, su, doğalgaz faturasını düşünüyor. Evine sokacağı bir lokma ekmeği düşünüyor. 
Bunlara çözüm bulunmadan bu insanları evinde tutamazsınız. 
Çözüm ne mi?
Hiçbir devlet bütün vatandaşlarına aylarca maaş verecek kudrette değil bunu kabul edelim önce. Birileri, "Devlet herkese vatandaşlık maaşı ödesin" diye öneride bulunuyor ama böyle bir para yok!
Sadece bizde değil, dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir imkân yok.
Yapılabilecek tek şey var.
Devlet, bu süreçte hem şirketler için hem de kimi vatandaşları için ekonomik paketleri açıklıyor, açıklamaya devam edecek. Belediyeler, bölgelerindeki garip gurebanın yardımına koşacak.
Burada bizim de birey olarak yapmamız gereken bir şey var.
Paylaşmak!
Bakınız, basit bir ekonomik sıkıntıdan bahsetmiyoruz. Şu söz bizim için şimdilik bir anlam ifade etmeyebilir lakin şunu anlayalım.
Dünyanın seyri değişiyor.
Bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmaz, olmayacak. Böyle giderse, zengin olanlar zenginliğinin, parası olan parasının keyfini süremeyecek. 
Birilerinin söylediği gibi bu iş sadece ekonominin kötüye gitmesiyle sona ermeyecek.
Böyle giderse devletler, medeniyetler çökecek! Belki dünya yeni bir barbarlığın eşiğine gelecek.
Yağmalar, talanlar başlayacak... 
Biz bu süreçten sadece birbirimize el uzatarak çıkabiliriz. Mübarek ramazan ayının arifesindeyiz. Bizler her ramazan öncesi yardım kapılarını ardına kadar açan bir milletiz. 
Diyorum ki...
Bu dönemde devlet kanalıyla açılacak "Gönül Kumbarası" niteliğinde bir yardım hesabı olsa. Fitresini, zekâtını vermek isteyenler (Dinimizin emrine uygun bir şekilde) bu hesaplara yönlendirilse. Devlet de bunun üzerine koyabileceği maksimum düzeyde yardım paketlerini eklese...
Bu yardımlar da tamamen şeffaf bir şekilde gerçekten yardıma muhtaç ailelere dağıtılsa olmaz mı?
Her depremde, her felakette bunu zaten yapıyoruz. Bu kez biraz daha fazlasını yapmış olacağız.
Böylelikle hem şu inşaat ve tersane sektöründe çalışanları da evlerine çekmiş oluruz. Hem faturasını, kirasını ödeyemeyen kardeşlerimize bir nefes alma imkânı sağlarız. Hem de dünyaya yardımlaşmanın nasıl olduğunu göstermiş oluruz.
İki ya da üç ay!
Sonrasında bu süreci zaten öyle ya da böyle atlatırız nasılsa...
Ne dersiniz, olmaz mı?

Yorumlar 14 Yorum
Günün Manşetleri