GÜNDEM

Süleyman Özışık yazdı! Cübbeli Ahmet Hoca’nın uyarısına dikkat

Türkiye gazetesi yazarı ve Nethaber Genel Müdürü Süleyman Özışık, ''tarikat ve cemaatler üzerinden bir oyun oynanıyor'' diyerek çarpıcı bir yazı kaleme aldı..

28 Şubat döneminde Milliyet gazetesi İstanbul Anadolu Yakası bölge muhabiriydim. Bir gün gazeteden aradılar, “Derhal Kadıköy’e falanca adrese geç. Büyük bir operasyon yapılacak” dediler.
Atladığım gibi olay yerine gittim.
Ortalık ana baba günü âdeta. Bir medya ordusu orada polisin operasyon yapması için bekliyor. Ama operasyon bir türlü yapılamıyor.
Nedir, neyin nesidir anlamaya çalışırken yanı başımda bir polis şefinin telefon görüşmesine şahit oldum. Aradığı kişi o dönem Türkiye’yi ayağa kaldıran Aczimendi Şeyhi Müslüm Gündüz’dü…
İnanılır gibi değildi.
Biraz ötede Fadime Şahin ile aynı evde olan Müslüm Gündüz’e, “Hadi gecikiyoruz operasyon başlamak üzere, acele et” diyordu polis şefi. Sonra da yanındaki polislere dönüp, “Tamam, hazır bekleyin. Birazdan banyoya girecek, ikisini de uygunsuz durumda yakalayacağız” diyordu.
Sonuç?
Operasyon yapıldı, şeyh bozuntusu Müslüm Gündüz, Fadime Şahin ile uygunsuz durumda yakalandı. Türkiye ayaklandı, kıyametler koptu ve dönemin Başbakan’ı Erbakan postmodern darbe ile koltuğundan indirildi.
Bugüne gelirsek…
Dikkat ederseniz aylardır tarikat ve cemaatler üzerinden bir oyun oynanıyor. Şeyhlikle, tarikatçılıkla alakası olmayan Müslüm Gündüz gibi ipsiz sapsız tipler, küçük kızlara veya kadınlara tecavüze yeltenirken yakalanıyor.
Tıpkı 28 Şubat’ta olduğu gibi belli bir medya bunları alıp köpürte köpürte anlatıyor. Ne idüğü belirsiz tipler ekranda bardak gibi diziliyor, “Tarikatlar ve cemaatler kapatılmalı” diyerek ortalığı velveleye veriyor.
Sanki yeni bir 28 Şubat’ın köşe taşları döşeniyor.
Şimdi tam da bu noktada Cübbeli Ahmet Hoca çıkıyor, tüyleri diken diken eden bazı uyarılarda bulunuyor.
"Şahıslar pompalı mompalı. İç savaşa hazırlanıyorlar. Özellikle Batman, Adıyaman taraflarında çok selefi akım var. Selefi tarafıyla İran yanlısı Şii tarafın çatışması hazırlanıyor. Barut gibi. Bu silahlanmayı durdurun. Yarın bu işin önünü alamayız. Birisi 'şeyhim' diye cihat ilan edecek, öbürü 'Mehdiyim' diyecek. Birbirini öldürür bu Müslüman millet. Asker bunları vurmak zorunda kalacak... İzmir kaynıyor. Bunlara nasıl müsaade ediliyor. Mutlaka kontrol edilmesi lazım" diyor Cübbeli Ahmet Hoca…
Dahası var.
“Savcılar beni çağırsalar ne biliyorsunuz, hangi silahlanma konusunda sen böyle şeyler söylüyorsun, hangi dernekler, hangi yapılar dese ben en azından 150’sinin ismini vermeye hazırım” diyor.
Duymasını ve anlamasını bilene âdeta yeni bir 28 Şubat’ın çığlık ata ata geldiğini haykırıyor.
Türkiye’de bazı tarikat ve cemaatlerin yurt dışı destekli olduğunu hepimiz biliyoruz. Gülenciler ve Oktarcılar bizim bildiklerimiz, bir de bilip de henüz dokunmadıklarımız var.
Bu tür yapıların ne yaptığını da geçmiş dönemde acı tecrübelerle gördük. Daha önce defalarca söyledim.
“Kapalı devre çalışan ve ne yaptığı ne konuştuğu, nasıl yapılandığı bilinmeyen cemaat, dernek gibi yapılar olamaz, olmamalı. Devletin bu tür yapılarla tıpkı PKK ile mücadele eder gibi mücadele etmesi gerekiyor” dedim.
Cübbeli Ahmet Hoca benim bu söylemimi bir adım daha ileri götürüyor, “Bunlar iç savaş hazırlığı yapıyor” diyor.
Boş konuşacak, kurusıkı atacak dadam değil Cübbeli...
Devletin bu açıklamalar sonrası çağırıp dinlemesi gerekiyor. Yoksa yarın çok geç olacak.
Gerçekten çok geç olacak...

Yorumlar 2 Yorum