Süleyman Özışık yazdı! CHP’nin yapamadığı kötülüğü bizimkiler yaptı
Türkiye gazetesi yazarı ve Nethaber Genel Müdürü Süleyman Özışık bugünkü köşe yazısında İstanbul Sözleşmesi ile başlayan tartışmaları kaleme aldı..
CHP'li tayfa Kemal Kılıçdaroğlu'nun çeşme açılışı yapmasını 15 gün, Ekrem İmamoğlu'nun Fatih Sultan Mehmed'e ait çakma tabloya 6 trilyon vermesini bir ay konuştu.
Hem de bir başarı hikâyesi olarak.
Peki biz ne yaptık?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ayasofya'yı 86 yıl sonra yeniden ibadete açmasını hepi topu bir hafta konuşamadık. Dünya, tarihe geçen bu olayı hâlâ konuşuyor ama biz bu muazzam mutluluğu bir hafta yaşayamadık.
İçimizde olup, kahır zamanlarımızda yanımızda olamayanlar sayesinde oldu bu. Belki şu sözlerim ağır kaçacak ama söylemekten geri durmayacağım.
CHP, dünyayı ayağa kaldıran bu muazzam başarı hikâyesini perdelemek için elinden geleni yaptı ama başarılı olamadı. Ama onların yapamadığını bizimkiler bir çırpıda yapıverdi.
Son günlerde dikkat ediyorum.
Hepimizin itiraz noktası hâline gelen İstanbul Sözleşmesi üzerinden bir fırtına koparılıyor.
Yazılan yazıları, kullanılan cümleleri, okuyorum. Bakıyorum ki yok, dert İstanbul Sözleşmesi falan değil. Birileri İstanbul Sözleşmesi üzerinden sanki başka şeylerin hesabını görmeye çalışıyor.
Şunu açıkça söyleyeyim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eleştirilemez biri değil. Şahsına her türlü eleştiriyi elbette ki yöneltebilirsiniz. Yanlışları varsa tek tek yazabilirsiniz. Buna başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere hiç kimse itiraz edemez.
Ama arkadaş, nice zamandır savaş ilan ettiğiniz, bitirmeye çalıştığınız KADEM üzerinden Erdoğan'a vurmak da neyin nesi? KADEM'e vuracağım diye AK Partili kadınların neredeyse tamamını "fahişe"ye benzetmek de neyin nesi?
Nedir, ne anlatmaya çalışıyorsunuz?
AK Partili kadınlar fahişe ise onların fahişeliğine göz yuman kimdir?
Açık açık söyleyin de bunu biz de bilelim olmaz mı?
Karşımızda teröristine bile sahip çıkan bir muhalefet varken, karşımızda terör örgütlerine aleni bir şekilde destek vermesine rağmen sınırsız destek gören bir muhalefet lideri varken, 100 yıllık başarıları 18 yıla sığdıran Cumhurbaşkanı'na saldırmak da ne oluyor?
Barolar Allah'a, Peygamber'e, Kur’ân'ın ayetlerine hakaret ederken tepkisiz kalacaksınız. CHP'liler camilerde müzik çaldırırken "Sultanahmet'i de müzeye çevirelim" önerisinde bulunurken ve sala okuyan imamlara, müezzinlere saldırırken sessiz kalacaksınız. CHP'nin desteklediği her türlü sapıklığa ve sapkınlığa ses etmeyeceksiniz.
Ama bulduğunuz ilk fırsatta Erdoğan'a İstanbul Sözleşmesi üzerinden başka hesaplar yaparak saldıracaksınız?
CHP bile bugüne kadar davası için çoluğunu çocuğunu bir kenara atıp sokak sokak koşturan AK Partili kadınlara "Fahişe" benzetmesi yapmadı.
Onların yapmadığını siz mi yapacaktınız?
Bir camianın yaşına hürmeten eline eğildiği isimlerin basit, dandik hesaplar üzerinden kendini bu utanç verici hâllere düşürmesi normal midir?
AKİT'e bakıyorsunuz...
Neredeyse Cumhuriyet gazetesi ile, neredeyse Birgün gazetesi ile aynı seviyeye geldiğini görüyorsunuz.
Yeni Şafak'ın bazı yazarlarına bakıyorsunuz, Engin Özkoç'un, Özgür Özel'in, Canan Kaftancıoğlu'nun ağzından çıkmayan pis cümlelerin onların ağzından çıktığını görüyorsunuz.
Ayıptır ayıp!
Bugüne dek yaşına hürmeten eline eğildiğimiz insanların hem de bu yaşta böyle yalpalaması, böyle savrulması hiç normal değil.
Dert İstanbul Sözleşmesi ise şunu söyleyeyim.
Adımın Süleyman Özışık olduğundan emin olduğum kadar eminim ki Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’yi bu sözleşmeden çekecek.
Bunun sinyallerini de veriyor.
Ama sizin derdiniz İstanbul Sözleşmesi değil. Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'ın da yönetiminde bulunduğu KADEM...
KADEM'in ülkenin ahlakını bozucu eylemlerde bulunduğuna dair kafanızda kurduğunuz bir algı var ve bu algı üzerinden hareket ediyorsunuz.
Ama kusura bakmayın, kimse size KADEM üzerinden milyonlarca kadına "Fahişe" deme hakkını vermez.
Yukarıda da söylediğim gibi...
Başkaları teröristine, hainine, ajanına sahip çıkarken, kimse size KADEM'i yerle yeksan etme hakkını ve fırsatını vermez.
Bugüne kadar hainlere ve darbecilere “Size Erdoğan'ı yedirmeyiz" dedik. Bu sözü sizin için kullandırmayın.
Kendinizi bu seviyeye düşürmeyin...