Prof. Dr. Memişoğlu İstanbul içim normalleşme tarihi verdi!
Metropol kent İstanbul bu kapsamda, turuncu, yani yüksek riskli grupta. Bu nedenle de İstanbullular normalleşmeye kademeli olarak adım attı.
Koronavirüs salgının birinci yılında kademeli kaldırılan koronavirüs kısıtlamalarında yeni kontrollü yaşama geçildi. Hayatımızı bundan böyle risk haritasındaki renkler belirliyor. Türkiye'de iller risk durumlarına göre kırmızı, turuncu, sarı ve mavi liste olmak üzere dört gruba ayrıldı.
Metropol kent İstanbul bu kapsamda, turuncu, yani yüksek riskli grupta. Bu nedenle de İstanbullular normalleşmeye kademeli olarak adım attı. Ama bu durumun düşük riskli maviye veya çok yüksek riskli kırmızıya dönmesinin anahtarı ise vaka sayılarında.
Sabah'a konuşan Prof. Dr. Memişoğlu"Tedbiri bırakmayacağız. İstanbullulara güveniyorum. Hedefimiz İstanbul'da, şu anda turuncuyu koruyup, sarı sonra da mavi olmak. Riski azaltmak. Nisan da ise daha da rahatlamak, Çünkü aşılamamız biraz daha artacak" dedi.
Prof. Dr. Memişoğlu kademeli normalleşmenin devam etmesinin bizlere bağlı olduğunu söyleyerek, şu açıklamalarda bulundu:
HER ŞEY SİZLERİN TEDBİRLERE NE KADAR UYACAĞINIZA BAĞLI
Toplumun farkında olduğunu düşünüyorum ben. Sonuçta kısıtlama insanların, harketliliğini azaltmaya ve izolasyona yönelik bir hareketti. Tabiki bu bir salgın yükselebilir de vaka sayılarımız düşebilir de ama biz elimizden geleni yapacağız. Hem sağlıkçılar olarak hem toplum olarak. Toplumun uyumundan memnunum. Herkes elinden geleni yapıyor ve özveride bulunuyor. 3 aydır kapalı olan restoranlar, kafeler açıldı. Öğrenciler, okullarına kavuştu. Bunun devam etmesi bizlere bağlı.
HEDEF MAVİYE DÖNMEK
-"Ne zaman İstanbul sarı olur, mavi olur" sorusuna ise "Şuan hedefimiz bu pozisyonu en azından korumak. Hedefimiz elimizden geldiğince bunun sarı ve maviye dönmesini sağlamak. Toplumla beraber bunu başaracağız, buna inanıyorum ben . İstanbullulu'nun farkındalığı olduğuna inanıyorum.
YOĞUN BAKIMLARDA KOVİDLİ HASTA ORANI YÜZDE 10
Sağlık sistemimiz çok başarılı . Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok bakşarılı olduk. Çok iyi yerdeyiz. Buna devam etmeye çalışıyoruz . Tabiki bu bir salgın ve dalgalı olarak yükselmeler , alçalmalar olacak. Esas önemli olan yoğun bakım doluluk oranları ve hastane yatış oranlarının değişmesi, Şu an için İstanbul 'da böyle bir sorunumuz yok. Normal vakalarla birlikte yoğun bakım doluluk oranı yüzde 50 bandında. Ama bu rakam kovid vakaları dışında normal hastalarla yani tüm hastalarla birlikte . Kovidli hasta rakamı bunların içinde sadece yüzde 10 civarında. Diğer hastalarımızın da tedavileri sürüyor.
MUTASYONLU HASTALAR HAFİF GEÇİRİYOR, HASTANEYE YATIŞI AZ
Çapa'da tedavisi olan Brezilya mutantlı bir hastamız vardı. Mutasyonun yatışlarımızda bir artışa neden olmadığı tespit edildi. Bununla ilgili bilimsel çalışmalarda yapıyoruz. Şuan da mutasyonlu virüs hastane yatışları ve yoğun bakım yatışlarında ilgili ve ölüm oranlarıyla ilgili herhangi bir değişiklik yapmadı. Mutasyonlu virüsle, mutant olmayan virüsü kıyasladığımız zamanda arasında bir fark göremiyoruz. Hatta mutasyonlu hastaların hastaneye yatışının daha az olduğunu gözlemledik. Kovid mutasyonu olan virüs ile kovid mutasyonu olmayan virüsün tespitlerinde baktığımız zaman hastaneye yatan hastanın oranın daha çok olduğunu görmedik. Hastaneye yatan hastada ikisinin oranına baktık. 50 mutasyonlu virüslü hasta görüldüyse, 50 hasta ne kadar hastaneye yatan mutasyonsuz virüsün 50'sinin ne kadar hastaneye yattığına baktığımız zaman mutasyonlu hastada daha fazla yatış görünmüyor. Daha hafif atlatıyor. Hastaneye yatışları daha az. Şu andaki gözlemlerimiz bu . Bu virüs öyle bir şey ki her an mutasyon olabilir veya farklı mutasyon olabilir. Ama şu ana kadar mutasyonun bize çok ciddi bir etkisinin olmadığını gözlemledik.
HEDEFİMİZ NİSAN DA DAHA DA RAHATLAMAK
Bizim için insanların uyumu önemli. Çok korkarak değil, tedbir alarak virüsle baş edeceğimizi düşünüyorum. Tedbirini bırakmayacağız. Kesinlikle bırakmamız gerekiyor. Yeni normal yaşamımızda tedbiri bırakmayacağız. Aşılama önemli. Herkes yoruldu. Özellikle de sağlıkçılar çok yoruldu. Herkesin birbirini anlayıp empati kurması gerekiyor. Salgının en büyük başarısı herkesin empati kurarak birbirini anlaması . Başkasının ve kendisinin sağlığına değer vermesi.