İbrahim Kalın'dan İsrail ve Mısır'a yeşil ışık!
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, uzun süredir devam eden Doğu Akdeniz’deki gerilime ilişkin çarpıcı mesajlarda bulundu.
Bölgeye kıyısı bulunan bazı ülkelerle yaşanan siyasi ihtilafa dikkat çeken Sözcü İbrahim Kalın, “Kıyıdaş ülkelerin katılımıyla, adil ve paylaşımcı bir enerji platformu konferansı, toplantısı ya da süreci başlatılmasına biz olumlu bakıyoruz” dedi.
ÇOK DAHA MÜSAİT HALE GELMİŞ DURUMDA
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Yunanistan’ı işaret ederek “Şu anda geldiğimiz noktada iklim, bu görüşmelerin başlamasına çok daha müsait hale gelmiş durumda. Yakın bir vadede bununla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor, istikşafi (keşif ve tahkik etmeye yönelik) görüşmeler tekrar başlayabilir” ifadelerini kullanan Kalın, ilişkilerimizin sekteye uğradığı Mısır ve İsrail’le ilgili ise şunları söyledi:
İHTİLAFLARIMIZ OLABİLİR
Evet, şu anda İsrail ve Mısır’la bazı siyasi görüş ayrılıklarımız var, ihtilaflarımız var. Bunlar enerji konusunda iş birliği yapmanın önüne illa da bir engel olmak zorunda değil. Çünkü hepimiz son tahlilde bu coğrafyanın bir parçasıyız, coğrafyayı değiştiremeyeceğimize göre bu gerçekler ışığında hareket etmemiz gerekir. O yüzden de son dönemde daha sık dile getirilen bütün Akdeniz´e kıyıdaş ülkelerin katılımıyla, adil ve paylaşımcı bir enerji platformu konferansı, toplantısı ya da süreci başlatılmasına biz olumlu bakıyoruz.
KRİTİK GÖRÜŞME BUGÜN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Almanya Başbakanı Angela Merkel ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel'le görüşecek. Videokonferansla gerçekleştirilecek görüşmede Türkiye-AB ilişkileri gündeme gelecek. Görüşmede ayrıca Doğu Akdeniz'deki gerilim de masaya yatırılacak.
ZENGİNLİK VARSA PAYLAŞILABİLİR
Cumhurbaşkanımız da zaten bunu muhataplarına iletti, ifade etti. Hem AB Başkanı’na hem Sayın Merkel’e, muhtemelen önümüzdeki hafta yapılacak görüşmelerde de bu konu tekrar gündeme gelecek. Biz buna olumlu bakıyoruz. Çünkü ihtilaflı alan, bölge diye tarif edilen yerlerde de bir zenginlik varsa bunlar paylaşılabilir. Bunların mekanizmaları, modaliteleri geliştirilebilir, çalışılabilir. Bu zor ve imkansız bir şey değil. Dolayısıyla Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarını bütün ülkelerin faydasına olacak bir kaynağa, bir değere dönüştürebiliriz.