Fatih Altaylı'dan çok konuşulacak yazı! Bakan Koca'ya güven azalıyor

Fatih Altaylı, "Gerçek günlük vaka kaç olabilir!" başlığıyla yayımlanan yazısında "Elbette ki, ilk günden bu yana Bakanlığın hasta sayısı ve vefatlarla ilgili verdiği rakamlara inanmayan şüpheci bir kesim her ülkede olduğu gibi mevcuttu ama özellikle hekim camiasında 'Bu sayılar bizim gözlemlerle de örtüşüyor' anlayışı hâkimdi genel olarak. Muhalif yönü ağır basan Türk Tabipler Birliği bile bakanlığın sayılarına çok da fazla itiraz etmiyordu." değerlendirmesi yaptı.

SON GÜNLERDE BU DURUM DEĞİŞMEYE BAŞLADI

 "Ancak son günlerde bu durum değişmeye başladı." diyen Altaylı, sözlerini şöyle sürdürdü: Hem de muhaliflerin söylemleriyle değil, bilim adamlarının sayıları anlamlandırmasıyla. Covid-19 salgının başından bu yana Türkiye’de genel olarak güven veren iki isim vardı. Bunlardan biri Prof. Ateş Kara, diğeri ise Prof. Mehmet Ceyhan. Prof. Kara Bakanlık Pandemi Bilim Kurulu üyesi olduğu için biraz daha resmi görüşü yansıtan bir tutum içinde olsa da, Prof. Ceyhan daha bağımsız ve daha güvenilir bir pozisyona evrildi zaman içinde.

YÜZDE 65'İ HASTANEYE YATMAK DURUMUNDA OLAN HASTALAR

Altaylı yazısında şunları kaydetti: İşte o Mehmet Ceyhan bir kaç gün önce Hande Fırat’a çok önemli şeyler söyledi. Söyledi ama hiç kimse bu söylemin üzerine gitmedi.

Ceyhan’ın söylediği mealen şuydu: Türkiye’de açıklanan hasta sayısının yüzde 65’i hastaneye yatmak durumunda olan hastalar. Oysa Dünya genelinde COVİD 19 pozitif hastaların sadece yüzde 5 ila 10’u arası hastaneye yatmak zorunda kalıyor.

BAKAN KOCA'NIN GİDEREK SERTLEŞEN UYARILARI

Prof. Ceyhan bunu söylediği günlerde Türkiye’de açıklanan hasta sayısı 950 civarındaydı. Ceyhan’ın verdiği oranla bunların düz bir hesapla 600’ü hastaneye yatırılmıştı. Hastaneye yatan bu 600 hasta, Dünya ortalamasında olduğu gibi toplam hasta sayısının yüzde 10’u ise matematiksel olarak Türkiye’de “gerçek” günlük hasta sayısı 6 bin civarında demektir. Bu ciddi bir sayıdır. Önemli bir sayıdır. Zaten Bakan Koca’nın yüzüne akseden paniği ve giderek sertleşen uyarıları da muhtemelen bunun, bunun değilse de bunun yakında olacağının göstergesidir.