Ermeni Gazetesinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Bahçeli'ye alçak saldırı!
Türkiye'de yaşayan Ermenilerin çıkardığı Agos gazetesinde yayınlanan bir yazıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ırkçılık üzerinden saldırıldı.
Türkiye'de yaşayan Ermenilerin çıkardığı Agos gazetesinde yayınlanan bir yazıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ırkçılık üzerinden saldırıldı.
Erdoğan'ın, “Karabağ semalarında artık paçavralar değil, hilal ve yıldız dalgalanacak” sözünü eleştiren ve bu cümle üzerinden Erdoğan'ı, Bahçeli'yi ve Türkiye'yi ırkçılıkla suçlayan bir yazı kaleme alan Agos yazarı Yetvart Danzikyan skandal yazısının ilgili bölümleri şöyle:
“Bizde ırkçılık yoktur” deyip duran siyasiler de bu kervana katılınca biraz tuhaf bir durum oluştu. Zira MHP’sinden, daha iki hafta önce ırkçı söylemlerde bulunan spor yorumcularına kadar, hayli geniş bir tepki zinciri vardı.
ERDOĞAN VE BAHÇELİ'YE IRKÇILIK SUÇLAMASI
İşgali Ermenistan'ın 30 yıldır Karabağ'da yaptığı işgal ve katliamları ırkçılık olarak görmeyen Agos'un Ermeni yazarı, Erdoğan'ın haklı sözlerini ve Bahçeli'nin Arınç ile ilgili cümlelerini ırkçılık olarak görerek şu satırları yazma cüretinde bulunmuş.
"Gelin görün ki, Salı gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başakşehir olayına verdiği tepkiyi gördüğümde, aklıma ister istemez, daha birkaç ay önce söylediği “kılıç artıkları” lafı geldi. Dahası, birkaç gün önce söylediği “Karabağ semalarında artık paçavralar değil, hilal ve yıldız dalgalanacak” sözü geldi. Gezi direnişini karalamaya çalışırken durup durup lafı Soros’un Yahudi olmasına getirmesi geldi. MHP’nin tepkisini görürken aklıma ister istemez Devlet Bahçeli’nin Bülent Arınç’a laf atarken işin içine Arınç ailesinin soyunu katması geldi. Bu örnekler öylesine bol ki."
TÜRK MİLLETİNE IRKÇILIK SALDIRISI
Yazar cüretini daha da arttırarak, Türkiye'de Türk milliyetçiliği yapmanın ırkçılık ile aynı olduğunu yazarak şu cümleleri kullanmış
"Milliyetçilik, ayrımcılık, ötekileştirme bu ülkede o kadar yaygın ki, artık ne yazık ki normalleşmiş. Evet, siyahlara yönelik ırkçılık ABD ve Batı’daki kadar yaygın değil demiştik. Ama onu da ancak siyahlar günlük ve kamusal hayatta, bürokraside, Batı’daki kadar etkin ve kalabalık olduklarında anlayacağız aslında. Bu işler biraz da böyle ölçülüyor. "