Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni koronavirüs tedbirlerini açıkladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından alınan yeni koronavirüs tedbirlerini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Aziz milletim, değerli basın mensupları sizlere en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Koronavirüs salgını tüm dünyada tesirini arttırarak hissettiriyor. Ülkemizin de içinde bulunduğu Avrupa bölgesinde salgın maalesef yeniden tırmanışa geçmiştir.
Türkiye salgınla mücadelesini kararlılıkla ve elindeki imkanlarla sürdürüyor. Vaka sayılarındaki artış hiç şüphesiz hepimizi üzüyor. Bu virüsün henüz tedavisi bulanamadığı için elimizdeki en etkili tedbir tamam diye ifade ettiğimiz temizlik, maske ve mesafedir.
"İZOLE KALMAK YERİNE SOKAĞA ÇIKAN HERKES SUÇ İŞLEMEKTE"
Salgına maruz kalan vatandaşlarımızın, sağlık görevlilerimizin kendilerine tarif ettiği şekilde davranmaları hayati öneme sahiptir. Virüs taşıdığını bildiği halde evinde izole kalmak yerine işine giden, sokağa çıkan herkes hem yasal olarak suç işlemekte hem de büyük vebal altına girmektedir. Bu tedbirleri vatandaşımızın günlük hayatını zora sokmak için alıyor değiliz. Tüm insanlarımızın sağlığını korumaktır.
Virüsün bilinen veya bilinmeyen kronik rahatsızlığı bilinen yakınına veya herhangi birine bulaştırıp ölümüne sebep olacak birinin vicdan yükünü düşünemiyorum.
Bizim inancımızda tedbirsiz tevekkül olmaz. Elbette bu salgın ilanihaye devam edecek değildir. Tarihteki büyük salgınların ortalama 2 yıl sürdüğünü biliyoruz. 1 yılda Asya'dan Amerika, Afrika, Avrupa'ya dünyanın tamamını etkisi altına almıştır. Türkiye hem tedbirler hem hastalara verilen hizmetler bakımından küresel çapta örnek gösterilen ülkeler arasında yer almıştır.
DENETİMLER SIKILAŞTIRILACAK
Milletimizin inşallah bu sağlık krizini de yeneceğine tüm kalbimle inanıyorum. Maske ve mekân denetimlerinde uygulanan cezaların bazı kamu kurumlarında yapacak işlemler öncesi ödenmiş olması mecburi hale getirilecektir. İl hıfzıssıha kurulları gerektiğinde özel tedbirler alıp uygulayabilecektir. Kafe ve restoranların denetimleri sıklaştırılacaktır. İzolasyonda olan kişilerin kurallara uyup uymadıkları daha yakından takip edilecektir. Son aşamaya gelen aşıların Türkiye'deki çalışmaları yakından takip edilmektedir. İl bazında 65 yaş üstündeki vatandaşlarımızın ulaşım saatinde sınırlama yapılabilecektir.
Yerli aşıda insan üzerindeki denemeler önümüzdeki ay başlanacaktır. Elazığ ve Malatya depremlerinin ardından başlanan konut inşaatları son aşamasına gelmiştir.
Bütün bu konutlar kısa bir zaman sonra bizzat benim de katılacağım törenlerle sahiplerine teslim edilecektir. Vatandaşlarımızın bu konutlar için ödeyeceği bedelleri tespit ettik. Her iki ilde de 2+1 konutlar şerefiye bedellerine göre 510 ile 725 lira arasında aylık ödeme ile vatandaşlarımıza teslim edilecektir. 3+1 konut için 730 ile 935 lira arasında bir bedel belirlenmiştir. Köy evlerinde ahırsız olanlarda 790 lira ahırlı olanlarda 905 lira aylık ödemeler yapılacaktır. Ödemeler 20 yıl vade ve faizsiz olarak gerçekleştirilecektir.
Altyapı hizmetleri bedelsiz olarak yapılmıştır. Maliyetlerden yüzde 40 düzeyinde indirime gidilmiştir. Elazığ ve Malatya'daki vatandaşlarımıza konutların hayırlı olmasını diliyorum.
Kovid-19 hastalığı ile mücadelede yeni bir safhaya geçtik. Tecrübeleri ve kat edilen mesafeye göre bu konuda yeni stratejiler geliştiriyoruz. İnşallah ülkemizi bu süreçten en az hasarla ve sonrasında en büyük kazanımları elde edecek şekilde çıkartacağız, bundan hiç endişem yok. Karşımızdaki sorunun sağlık krizi olmanın yanı sıra küresel ekonomik, sosyal boyutlara yol açabileceğini görüyoruz.
SONDAJ FAALİYETLERİ
Milletimizin hem sağlığını korumayı hem geleceğini inşa etmeyi temin edecek anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizi 2023 hedeflerimizin kılavuzluğunda bölgesel ve küresel güç haline dönüştürme gayretlerimizden asla taviz vermiyoruz. Yeni şehir hastaneleri, acil durum hastaneleri açarken Akdeniz ve Karadeniz'deki sondaj faaliyetlerimizi kesintisiz devam ettiriyoruz.
DOĞU AKDENİZ MESAJI
Askeri ve siyasi tüm haklarımızı korumak için Doğu Karadeniz'de mücadele veriyoruz. Bir yandan salgın tedbirlerinden olumsuz etkilenen her kesime destek verirken diğer yandan büyük yatırımları hizmete sunmayı sürdürüyoruz. Bu gayretlerimizden somut neticeler de alıyoruz. Karadeniz'de keşfettiğimiz doğalgaz rezervi milletimize umut vermiştir. İnşallah keşfedeceğimiz yeni rezervlerle milletimizin sevincini daha da arttıracağız.
Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi yok sayanlar diplomasi masasına yaklaşmaya başladı. Güney sınırlarımızı güvenli hale getirmek için yaptığımız harekatları kararlılıkla sürdürüyoruz. Ekonomimiz üçüncü çeyrek için çok ciddi yükseliş mesajları veriyor. Sanayi üretiminde artış yüzde 4,4'ü buldu.
"DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR"
Bölgesel ve küresel meselelerde dünyanın en geniş tabanlı bu platformda salgın konuşulacak, tartışılacaktır. Türkiye olarak BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası platformlardaki haksız, adaletsiz, çarpık yapıyı 'dünya beşten büyüktür' diyerek eleştiriyoruz.
Mevcut yapının artık sürdürülemez olduğu gerçeği yaşanan hadiselerle kendini gösteriyoruz. Bu tespite mesafeli duranlar geldiğimiz noktada haklılığımızı tespit etmiştir. BM salgın sürecinde bir kez daha sınıfta kaldı. Salgının varlığını dahi ancak haftalar sonra kabul eden BM, gereken tedbirlerin alınması, ihtiyaçların karşılanması konusunda hiçbir varlık ortaya koyamadı. Türkiye 146 ülkeye tıbbi malzeme desteği verirken el uzatırken BM'nin böylesine çaresiz kalması tespitimizin doğruluğunu teyit etti. Medeniyetimizin mazluma ve mağdura yardıma tavsiyesi doğrultusunda bu faaliyetleri her alanda yürüten bir ülkeyiz. Türkiye böyle bir ülke. Sömürgeci ve soykırımcı geçmişe sahip olan batı kaşıkla verip kepçe ile alması hasebiyle Türkiye'nin bu hasbi anlayışını anlamakta zorlanıyor.
Tıpkı terörle mücadelede olduğu gibi bu dayanışmada da dünya örnek olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına saldırıyı önlemek için kaydadeğer adım atılmıyor olması bunun örneğidir. Salgın karşısındaki çaresizlikleri gelişmiş ülkelerin hazırlıksız yakalandıkları bir krizde kendilerine bile hayırlarının olmayacağını göstermiştir. Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de birkaç ülkenin çıkarını korumak uğruna tarihi gerçeklere, uluslararası anlaşmaları sırtlarını dönenlerin dünyaya söyleyecekleri sözü kalmaz.
Artık hükmü kalmamış, fiiliyatta geçerliliği olmayan kendi siyasi ve toplumsal gerçekliğine de aykırı nara atanların yaptıkları mezarlık yanından geçerken ıslık çalanların psikolojisiyle aynıdır. Milletimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gireceği mücadelelerde ortaya çıkacak sonuçları bilmekte ve direncini ona göre düzenlemektedir.
EGE VE AKDENİZ'DEKİ İHTİLAF
Karşımızda diklenenler tıpkı içten çürüyen ağaçlar gibidir. Çıkacak ilk fırtınada yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olan kabuktan ibaret birer kütük gibidir. Kıbrıs'ta, Akdeniz'de, Ege'de ve ihtilafa konu hiçbir yerde biz kimsenin hakkına, hukukuna, onuruna el uzatmıyoruz. Sadece ve sadece kendi hakkımıza, hukukumuza, kazanımlarımıza saygı gösterilmesin istiyoruz. Bu ülkenin halklarının gerçekleri öğrenmeye davet ediyoruz. Gerilimde beslenen bir avuç muhterisin siyasi kazanç için ülkelerini felakete sürüklemelerini biz de istemeyiz.