Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilerin sorularını yanıtladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YKS sınavı öncesinde video konferans yöntemiyle gençlerle buluşma programına soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans yöntemiyle gençlerle buluşma programına katıldı.
Muğla Kardelen Büyükavcu: Sınav tarihimizin önce ileriye sonra geriye atılmamızın sebebi neydi? Bizler salgından dolayı YKS tarihinin ertelenmesini istedik. Bizler mi duruma endişe içinde bakıyoruz?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Sevgili öğrenciler, sevgili gençler bu tür sınavların tarihi aylar öncesinden ilan edilir. YKS'nin tarihi de aynı şekilde çok önceden kamuoyuna açıklanmıştır. Koronavirüs salgını ülkemizdeki her şey gibi sınav takvimlerini maalesef etkiledi. ÖSYM tedbir amacıyla yeni bir sınav tarihi belirledi. Dünyanın ve ülkemizin önündeki belirsizlikler sebebiyle her alanda olduğu gibi sınav tarihlerinde de bu tarz tedbirli davranışlar kaçınılmazdır. Yeni tarih belirsizliğe karşı bir tedbir olarak tespit edilmiştir. Türkiye salgınla mücadelede en başarılı ülkeler arasında yer aldı.
11 Mayıs tarihinden itibaren normalleşme takvimini açıklamaya başladık. Bu çerçevede sınav tarihleri konusunda hassas bir çalışma yürüttük. Milli Eğitim Bakanlığımız ve YÖK'te yapılan hazırlıklarda pedagoglar, öğrenciler, velilerle yoğun istişareler gerçekleştirildi. Bunun üzerine sınav tarihi ilk açıklanan tarihe en yakın zaman olan 27-28 Haziran olarak belirlendi. Böylece yıllardır zaten ilk tarihe göre hazırlık yapan öğrencilerimizin gereksiz yere yaklaşık 1 ay daha sınav stresi yaşamalarının önüne geçildi. Sınavdan sorumlu olunacak konuların azaltılması, sınav süresinin uzatılması gibi gençlerimize pek çok avantaj sağladık. Baraj puanlarını düşürerek daha çok gencimizin girebilmesini temin ettik. Gençlerimizin geleceğinin böylesine turizm gibi basit tercihine kurban edilmesinin düşünülmesi sağlıksız düşüncedir. Gençlerimize sınavda başarılar diliyor, her birinin gözlerinden öpüyorum. Sınavın sağlıklı ve huzurlu şekilde geçmesi için gerekli tüm tedbirler alınmıştır. Gençlerimizden önündeki sorulara ve hedeflerine odaklanmalarını istiyorum.
Van - Fatmanur : Ben Van Anadolu Fen ve Sosyal Bilimler İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Bir imam hatipli olarak siz bize örneksiniz. Yükseköğrenim yurtları ve bursları için ne kadar uğraştığınızı biliyoruz. Anadolu'nun birçok köşesinde barınma yönünden sıkıntı çekmiyoruz. Ancak bazı yönlerinin eksik olduğunu görüyoruz. Yeni dönemde atılacak adımlar var mıdır?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Kredi ve burslarla alakalı sormuş olduğunuz soruda öncelikli biliyorsunuz göreve geldiğimizde Türkiye'de verilen burs sadece 45 Lira idi. Şimdi ise burslar noktasında geldiğimiz nokta çok daha farklı bir konumda. Şimdi bizler bursları ciddi manada yükselttik. Şu an itibariyle bursların geldiği konum 550 TL'ye çıkarıldı. Lisans öğrencileri için 550 TL biz burs ve kredi verirken tabii bu noktada 1100 TL lisansüstü öğrencilere veriyoruz ama daha ileri giderek doktora öğrencilerine 1650 TL kredi veya burs veriyoruz. İşin başladığı an 45 lira. Ondan sonra bu rakam ciddi manada yükselerek kredi veya burs noktasında 1100 TL'ye çıkarıldı. Doktora öğrencilerinde bu rakam 1650 TL'ye çıkarıldı. Başvuran her öğrencimiz kredi veya burs alabiliyor. Bu yıl 1 milyon 600 bini buldu. Kredi ve burs rakamlarını her yıl arttırıyoruz. Göreve geldiğimizde bir de öğrenci harçları vardı. Bundan dolayı ciddi manada sıkıntılar yaşanıyordu. Biz öğrenci harçlarını da kaldırdık. Artık harç diye bir durum söz konusu değil. Öğrencilerimiz artık harç ödemiyor. Barınma konusunda çok önemli projeler hayata geçirdik. Yıl sonuna kadar 17 bin 450 yeni yurt yatağını hizmete alacağız. 2020 sonuna kadar 72 bin yeni yurt yatağını hizmete sunmayı planlıyoruz. Bir kısmı kamu yurdu bir kısmı kiralama yoluyla hizmete açılacak. Amacımız öğrencilerimizi barınma, beslenme ve gelir imkanlarına kavuşturmaktır. Yetişmiş insan ihtiyacı her yıl katlanarak artacaktır. Eğitimi yükseköğrenimde de altyapısını güçlendirerek bu potansiyeli desteklemek de kararlıyız. Bütün enerjinizi ve vaktinizi kendinizi daha iyi yetiştirmeye vermenizi rica ederim. Onun dışındaki sorunları çözmek zaten bizim görevimizdir. Bu da milletin bize verdiği görevdir.
Umut Çorbacı: Anadolu lisesinden mezun olduk. Eskiden üniversite mezunu olmak değer verilen bir şeydir. Bu gün ne yazık ki diploma aynı değeri görmüyor. Üniversite bitirdiği halde işsiz olan gençlere söyleyeceğiniz nedir?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: İşsizlik ister genç olsun ister diğer yaşlarda olsun, çalışmak, kendini ve ailesini geçindirmek mecburiyeti olan herkes için çok ciddi sıkıntıdır. Tarım kesiminde gizlenen gerçek işsizlik kendini belli etmeye başlamıştır. Son 18 yılki adımlarımızla altyapıyı güçlendirerek nüfusumuzun genel eğitim seviyesini fevkalade yükselttik. Üniversite öğrencisi sayımız 8 milyon rakamına dayandı. Eğitim seviyesi yükseldikçe gençlerimizin hayata atılma yaşı da ileriye doğru gidiyor. Eskiden lise mezunu askerliğini yapan kişiler 21-2 yaşında hayata atılırken şimdi bu çıta 30 yaşa ulaştı. Mesleki eğitimin 28 Şubat döneminde İmam Hatip okullarının önünü kesmek için cazibesinin yitirilmesi de etkili olmuştur. Sanayide tekniker, teknisyen, usta, tarım kesiminde insan açığımız var diğer tarafta ciddi genç işsizlik var. Gençlerimize eğitimlerine, birikimlerine ve hedeflerine uygun iş alanları oluşturmaktır. Bu da ülkenin genel ekonomik ve sosyal gelişmişliği ile ilgilidir. 2023 hedeflerinde başta gençlerimiz olmak üzere çalışmak isteyen her vatandaşımız için bu imkanı sağlamak için hareket etmişizdir. Bu hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Ekonomide hem dış saldırılara karşı aldığımız tedbirlerin, büyüme ve kalkınma için attığımız adımların meyvelerini yavaş yavaş alıyoruz. Salgın dönemi tarım başta olmak üzere temel üretim alanlarında kendine yeterli olmanın, dünyanın taleplerine cevap verebilmenin ne derece önemli olduğunu gösterdi. Önümüzdeki fırsata değerlendirerek kendilerini yetiştiren, birikim ve kabiliyetiyle öne çıkan her gencimize iş imkanı sağlamakta kararlıyız. Her üniversite mezununun kamuda istihdam edileceği gibi bir yanlış düşünceye girmemiz gerekiyor. Özel sektörde, üretimde, sanayide, yüksek teknoloji ve tarımda olacaktır. Gençlerimizden kendilerine güvenip istikballerini özel sektöründe aramalarını tavsiye ediyorum. Dünyanın değişik ülkelerinde ara eleman diye bir konu söz konusudur. Ara elemanlar daha çok teknik liseler yetiştirir. Ara elemanlar kamuda görev almaktan çok özel sektörde görev alabilme şansına sahiptir. Ülkemizde de şu anda bazı illerimiz var ki, ara elemanları bulabilmede çok ciddi sıkıntıları vardır. Gaziantep bunlardan birisidir. Orada fabrikalar ara elaman bulabilmekte sıkıntılıdır. Aynı şey Malatya, Adana için geçerlidir. Bizler yeter ki kararlı olalım, kendi mesleğimizle bir ara eleman olarak iş bulmada adım attığımız zaman iş var. Kamuda da aynı şekilde lisans üstü bu alanlarda da açılan imtihanlarda bütün evlatlarımıza iş bulma noktasında imkanları hazırlıyoruz.
Kayseri - Ahmet Can Erdoğan: Ahi Evren Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisiyim. Her fırsatta imam hatiplere vurgu yapıyorsunuz. Ülkemizde imam hatiplerin yanında çok büyük bir meslek lisesi gerçeği var. Üretimle katkı sağlıyoruz. Covid -19 sürecinde ürünler ürettik. İmam hatiplerle birlikte bize de darbe vuruldu. Bize de sahip çıkmanızı istiyoruz.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Özellikle maske, dezenfektan, tulumla ilgili bu meslek liselerin hakikaten sürece vermiş olduğu desteği bizler de memnuniyetle karşılıyoruz bundan dolayı da meslek liselerimize şahsım, milletim adına çok teşekkür ediyoruz. Meslek liselerimiz hiç boş durmadılar hakikaten sürece çok ciddi katkı sağladılar. Bundan sonraki süreçte de artık meslek liselerimiz kendilerine verilmiş olan atölyelerdeki makinaları sadece seyretmeyecekler ürünleri üretme fırsatını bulacaklar. Bu sadece maske, tulumla ilgili değil. Bir de mobilyayla ilgili birçok meslek liselerimiz var. Mobilya sektörüne yönelik birçok adımları atmak mümkün olacak. Bunları yapmak suretiyle bu ülkenin tüm çocukları, gençleri hangi okullarda okurlarsa okusunlar benim şahsen evladım. İnsan evlatlarını birbirinden ayırt edebilir mi? Benim için imam hatip de, meslek lisesi de, liselerde okuyan çocuklarım hep birdir. 28 Şubat döneminde bu okulları kökünden kazımak için girişilen haksız, hukuksuz, adaletsiz sayılara dikkat çekmekti benim imam hatip vurgum. Meslek liselerinin öğrenci sayısını 800 binlere kadar geriletmişlerdi. Biz bunu da 1 milyon 400 binin üzerine çıkardık. Fen lisesinde 123 bine, Anadolu liselerinde 1 milyon 585 bine yükselttik. Hem sayıyı hem kaliteyi yükselterek evlatlarımıza yapılan haksızlıkları giderdik. Katsayı gibi suni engelleri kaldırarak yarışa eşit şartlarla girmelerini sağladık. Sınava giren herkesin talebine göre kontenjanları çıkardık. Bu babanın evlatlarına eşit mesafede durmasının gereğidir. Bundan sonra da böyle olacaktır.
Diyarbakır - Ferhat Aktaş: Diyarbakır Güzel Sanatlar Lisesi'nden mezun oluyorum. Siz sosyal medyayı aktif kullanan bir siyasetçisiniz. Ama bazı açıklamalarınızdan sosyal medyaya mesafeli olduğunuzu söylüyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Gerçeklere yüzümüzü kapatacak kadar hayattan kopuk değiliz. Bir siyasetçi olarak da gerçeklere gözümü kapamam, sesleri duymamam sözkonusu değil. Hem göreceğim hem de bu sesleri duyacağım. Dijital platformların, sosyal medyanın ihml edilemeycek derecede önemli mecra olduğunu biliyoruz. Sosyal medyadan nefret etsek böylesine yaygın şekilde kullanmazdık. Twitter'dan en çok izlenen kişi olduğumu buradan hatırlatmak isterim. Ama her türlü yalanın, iftiranın, sapkınlığın sosyal medyada mecra haline getirilmesini görmezden mi geleceğiz. Telefonunuza sızılsa kendinizin veya kardeşinizin mahrem görüntülerinin çalınıp Twitter, Facebook'ta yayınlansa çaresiz kalacaksınız. Bazı çevreler Türkiye'de mali veya hukuki muhataplarını sağlayacak temsilcilik açmaktan ısrarla kaçınıyorlar. Sosyal medya ve dijital platormlarda maddi ve manevi itibarı koruma hakkı olmalıdır. Tüm vatandaşlarımızın sosyal medyayı etkin ve ahlaki zeminde kullanabilmesini sağlamak devlet başkanı olarak görevimidir. Bu konuda güçlü bir altyapının oluşturmanın gayretleri içerisindeyiz. Güvenli bir internet mecrasına inşallah yapacağımız yasal düzenlemelerle kavuşturacağız.
Tekirdağ - Sude Beyazova: 2023 seçimlerinde ben ve benim gibi ilk defa oy kullanacakların oyunu almak için ne planlıyorsunuz?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Kurucusu olduğum AK Parti'nin en önemli özelliği sürekli kendini yenileme, geliştirme kabiliyetine sahip olmasıdır. Gençlik kollarımızda 18-20 yaşında siyasete atılan arkadaşlarımız genel başkan yardımcısı, milletvekili, belediye başkanı olarak görev yapıyor. Yaşı 18 olan gençleri siyasette aktif olarak yer almaya davet ediyorum. Biz önce seçilme yaşını 30'dan 25'e indirdik. Sizler de her an partimden ve diğer partilerden kabul görürse seçilme hakkına sahipsiniz. Siyasetin ihtiyacı olan değişimi bizzat sizler hayata geçirebilirsiniz. Eğitim, sağlık, haberleşme, sporda sizin için en mükemmel altyapıyı oluşturmaktır. İnternet, cep telefonu tüm araçlar bizim dönemimizde yaygınlaşıp gelişmiştir. Genç yaşta siyasete atılmış birisi olarak gençlerle yol yürümeye özel önem verdim. Şu anda yakın çalıştığım ekibim genç diyebilecek yaşta arkadaşlarımdan oluşuyor. Her fırsatta gençlerimizle yüzyüze görüşüyor, dertleşiyor. Gençlik Kolları'nda üye sayımız 1 milyon civarındadır. 1 milyon civarında genç üyem var. 30 yaşını aştığı anda bunlar ana kademeye sıçrar. Şu anda partimin toplam üye sayısı 10 milyon 400 bini aşmıştır. Yeni yönetim yapımızı oluştururken Gençlik ve Spor Bakanlığı'nı kurmuş olmamız gençlerimize verdiğimiz özel önemin ispatıdır. Gençlerimizin dünyalarına girmeye, onları anlamaya, hayallerini hayata geçirmeye gayret gösteriyoruz. İnşallah sizlerle birlikte bunu başaracak ve geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz.
Antalya - Alara Şişmanoğlu: Anadolu lisesindenim. Koronavirüs salgını dünyayı etkilemeye devam ediyor. Türkiye şu anda hangi konumda. Normalleşme adımların sonrasında ülkemiz eski seviyesine ne zaman gelecek?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Özellikle ülkemizde 10 Mart tarihinden bugüne kadar koronavirüs salgınına karşı dünyaya örnek teşkil eden mücadele yürüttük. Sağlık altyapımızı bu salgında test etme imkanı bulduk. Teşhis, tedavi, yoğun bakım, vefat sayıları, virüse karşı alınan önlemlerde dünyanın kalanıyla olumlu yönlerde ayrıştık. Ne milletimizden ne de uluslararası kamuoyundan hiçbir şeyi gizlemedik. Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığı tüm sınamalardan Türkiye olarak anlımızın akıyla çıktık. Salgının belli seviyenin altına düşmesiyle birlikte tedbirlerin bir kısmını gevşettik. Günlük vakanın istediğimiz seviyelere düşmemiş olması dikkati elden bırakmamızı gerektiriyor. Gençlerimiz salgından en az etkilenen kesimdir. Bununla birlikte aile büyükleri ve toplumun yararı için özellikle temizlik, mesafe maske yani tmm, tamam dediğimiz ilkelere uyması gerekiyor. Dünyanın pekçok ülkesinde yaşlılar kendi evlerinde, bakımevlerinde ölüme terk edilirken biz büyüklerimizin üzerine ihtimamla titredik. Önce 20 yaş altı, sonra 18 yaş altı gençlerimize sokağa çıkma sınırlaması uyguladık. Başımızın tacı, gönlümüzün sultanı olan büyüklerimiz, kronik hastalarımız hep birlikte kurallara uymaya devam edeceğiz. Buradan asla taviz vermeyeceğiz. Vereceğimiz taviz Allah göstermesin büyüklerimizi kaybetme gibi bir durumla karşıya getirebilir. Maalesef piknik alanlarında, mesire yerlerinde bunlara riayet edilmiyor, elele kolkola etkinlikler yapılıyor. Bu konuda sizler aracılığı ile milletime sesleniyorum, gelin maske, mesafe ve temizlik kuralını her yerde uygulayalım.
Sevgili gençler böylece sohbetimizin sonuna gelmiş olduk. Tabii sizlere ve tüm öğrencilerimize bu hafta sonu gireceğiniz sınavda başarı dileklerimi şahsım, ailem, milletim adına bir kez daha ifade etmek istiyorum. Aman heyecanlanmayın, aman sakin olun. Sakinlikle, sükunetle inanıyorum ki sizler büyük bir başarı ile bu sınavlardan çıkacaksınız. Rabbim zihninizi ve bahtınızı açık etsin. Sizlerle bir sonraki buluşmamımızı üniversiteli öğrencileri olarak yapacağınızı inanıyorum. Ailelerinize, arkadaşlarıma selamlarımı iletin.