Kızılay Başkanı Sayın Kerem Kınık, Elâzığ depreminin ilk
saatlerinde bir yardım kampanyası çağrısında bulundu diye hedef
haline geldi. Twitter denen çukurda debelenen bazı trol hesaplar,
"Millet can derdindeyken bunlar para peşinde"
diyerek anında saldırıya geçti.
İş bununla kalır derken bazı gazeteciler ve yazarlar da Kızılay'ı
neredeyse yıkma amacı güden saldırılara başladı. İki gündür
Kızılay’a ve başındaki Kerem Kınık'a söylenmeyen laf, atılmayan
iftira kalmadı.
Öncelikle şunu söyleyeyim.
Kızılay Başkanı'nın depremin ilk anında yardım çağrısında bulunması
bana garip gelmedi. Gelmedi çünkü biz yardımlaşma işini başımıza
bir felaket geldikten sonra hatırlıyoruz.
Kızılay sadece bu felaket anlarında yardım toplayabildiği için
Kerem Kınık'ın yaptığı çağrı bence çok normal ve yerinde...
Elâzığ depreminin olduğu dakikalarda binlerce insan "Ne
yapabiliriz, nasıl yardım yapabiliriz" diye adres ararken
Kızılay'ın bu insanlara yol göstermesinden daha doğal bir şey
olamaz...
"Kızılay'ı bir vuruşta nasıl indiririz"
düşüncesinde olan arkadaşlara da bir tavsiyem var.
Bu kurum bizim, hepimizin.
Adı üstünde "Türk Kızılay"ı.
AK Parti Kızılay'ı değil.
Bu kurum Türkiye'nin ve dahi dünyanın dört bir yanında müşkül
duruma düşen insanların yardım çığlıklarına koşan bir kurum...
Büyük İstanbul depreminin gelmek üzere olduğunu konuşup duruyoruz.
Yarın biz de bu kuruma muhtaç hale geleceğiz.
Kerem Kınık Beyefendi ile hayatım boyunca bir araya gelmedim,
konuşmadım. Ama bugün sizlerin diri diri gömmeye çalıştığı bu
adamın bende büyük hatırı var. Çünkü bu adam bundan iki yıl önce
Kızılay'da yaşanan vurgunları ortaya çıkararak kurumu aylık 300
milyon liralık zarardan kurtaran adamdır.
Yani kul hakkına, yetim hakkına önem veren biridir.
İstirham ediyorum.
Kızılay'ı yaptığı hatalardan dolayı eleştirelim ama hepimizin ortak
değeri olan bu kurumu saçma sapan meseleler üzerinden yıkmaya
çalışmayalım.