Nethaber Mobil Uygulama
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın ismini bir
önceki yazımda mevzubahis edinmiştim. Dileyen bir önceki
yazıda detaylarını okuyabilir.
Sayın Yazıcı o yazıdan sonra bir açıklama göndermiş, benim tümüyle
yalan söylediğimi iddia etmiş.
Önce açıklamayı beraber gözden geçirelim, ardından söyleyeceğim
birkaç şey olacak:
"Sayın Süleyman ÖZIŞIK
Nethaber.com adlı sitede 26.11.2019 tarihinde ‘Melih
Gökçek’e bu oyunu kim oynuyor?’ başlıklı yazınızda
şahsımla ilgili dile getirdiğiniz iddia ve isnatların tümü asılsız,
gerçeklikten yoksun, kişilik haklarımızı karalama
amaçlıdır.
Şöyle ki:
1- Öncelikle belirtmek isterim
ki, sözünü ettiğiniz davanın konusunun, taraflarının, hakiminin ve
mahkemesinin kim olduğu, ne olduğu konusunda en ufak bir bilgi
sahibi değilim.
2- Mahdumum Mustafa’nın hissedar
olduğu ‘Reel Alacak Yönetimi’ isimli firmada M.
Alperen GÖKHAN isimli bir ortağı yoktur.
3- Kaldı ki, nesep bağı ile yargılama faaliyeti arasında ilişki
kurmak hem mantıksal ve hem de vicdanen sorunlu bir durumu
yansıtır.
4- Hâkim işleminin nitelik ve kapsamıyla ilgili irdelemeyi,
dava dosyasında aramak yerine şahsımızı ‘baskı
yapıcı’, hâkim ya da hakimleri ‘baskıya boyun
eğici-iltimasla iş yapan’ olarak tanımlamak bağımsız
yargıya müdahale ve şahsıma suç isnat ve tasninde bulunmak anlamına
gelir.
Böylesi mesnetsiz iddialarla kamuoyunu yanıltmaya çalışmak
gazetecilik ilkeleriyle asla bağdaşmaz. İlkeli habercilik gereği
yazınızda yer alan asılsız iddiaların ivedi bir şekilde
düzeltilmesini önemle talep ve rica ederim."
Açıklama böyle...
Hayati Bey'in açıklamasına yönelik düşüncelerimi ve belgelerimi
sunmadan önce şunu söyleyeyim.
Melih Gökçek'in mal varlığını mahkemeye sunması veya sunmaması
konusu beni sivrisineğin kanadı kadar ilgilendirmiyor. Ben sadece
mahkemenin, esas ve usullerin dışına çıkarak, basit bir tazminat
davasında Melih Gökçek'in mal varlığının araştırılması yönünde
karar vermesini sorunlu ve şüpheli bulduğumu söyledim.
Ve hâkimin verdiği bu kararda siyasi bir etki altında kalıp
kalmadığını araştırdım.
Mesele bundan ibaret...
Şimdi gelelim Hayati Yazıcı'nın yalan dediği konulardaki belgeleri
ortaya koymaya...
Sayın Yazıcı Hâkim Bayram Gökhan ile hiç bir tanışıklığının
olmadığını ve verilen kararda etkisinin olmadığını dile getiriyor.
Aynı zamanda oğlu Mustafa Yazıcı'nın Hâkim Gökhan Bayram'ın
oğlu ile bir ortaklığının olmadığını dile getiriyor.
O zaman şu bilgiyi hemen paylaşayım.
Hayati Yazıcı'nın oğlunun sahibi olduğu Reel Alacak Yönetim
Şirketi'nin Google'da paylaştığı şirket adres ve bilgilerinde
telefon numarası 0212 988 03 33 olarak
geçiyor.
Hâkim Bayram Gökhan'ın oğlunun iş telefonu olarak verdiği numara da
0212 988 03 33 olarak kayıtlı.
Yani birebir aynı olan bir telefon numarası iki ayrı adrese
verilemeyeceğine göre, belli ki Hakim Bayram Gökhan'ın oğlu ile
Hayati Yazıcı'nın oğlu aynı şirkette ve aynı çatı altında iş
yapıyor.
Sayın Yazıcı'nın, "Oğlumun bir ortağı yoktur"
derken, Hakim Bayram Gökhan'ın oğlu Mehmet Alperen Gökhan'ın oğluna
ait şirkette avukatlık yaptığını ve bu şirkette beraber para
kazandıklarını neden saklama gereği duyuyor doğrusu merak
ediyorum.
Kaldı ki...
Kaynaklarım aynı çatı altında çalışan bu iki avukatın iyi arkadaş
olduklarını ve bu arkadaşlıklarının ailelerin arasında da
oluştuğunu haber veriyor.
Yani Hayati Bey'in bu noktada "Ben sözünü ettiğiniz hakim
kimdir, nedir, neyin nesidir bilmiyorum, kendisini de
tanımıyorum" demesi bana çok inandırıcı
gelmiyor.
Çocukları birlikte iş yapan ve arkadaş olan iki ailenin birbirini
tanımaması ihtimali bana çok zayıf geliyor.
Hal böyle olunca, Hayati Yazıcı'nın hasmı olduğu Melih Gökçek'in
davasına bakan hakimin verdiği tuhaf karar bana şüpheli
geliyor.
Öğrenebildiğim kadarıyla HSK yazdığım yazıdan sonra şiafen bir
araştırma yapmış. Ve yine öğrenebildiğim kadarıyla bu durum parti
içinde de bir rahatsızlık yaratmış.
Söylemek istediğim şey çok net...
Mahkeme Hâkimi Gökhan Bayram ile Sayın Hayati Yazıcı arasında bir
bağ olup olmadığı, görüşüp görüşmedikleri, çeşitli vesilelerle
telefonlaşıp telefonlaşmadıkları araştırılmalı...
Çünkü dünyanın her yerinde bu tür içli dışlı ilişkiler araştırılır.
Hele hele ilişkide olan taraflardan biri hâkim, diğer taraf
siyasetçi ise bu iş neticelenmeden böyle işlerin peşi
bırakılmaz...
Bir ilişki çıkmazsa ben Hayati Bey'den samimiyetle özür diler,
yasaların getirdiği bedel neyse onu da öderim.
Bundan emin olabilirsiniz.
Dipnot: Ticari sır niteliği taşımayan belgeleri adres alanını
kapatarak aşağıda alt alta ekliyorum. Meraklıları istediği gibi
inceleyebilir: