Nethaber Mobil Uygulama
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Geçtiğimiz günlerde Halk TV ekranlarına çıkan bir vatandaş, ismi lazım değil, içinden geçtiğimiz süreç hakkında konuşurken, ‘’Türkiye’nin en büyük talihsizliği koronavirüse, AK Parti iktidarı döneminde yakalanmasıdır.’’ şeklinde skandal ifadeler kullandı.
Türkiye’de AK Parti döneminde geçen 20 yıl içerisinde hiçbir şey yapılmadığını iddia eden bu tip insanlara samimiyetle sormak istiyorum, ''Peki arkadaş, sizin dediğiniz gibi olsun. O halde söyleyin bakalım, koronavirüse AK Parti döneminde değil de hangi dönemde yakalansak daha rahat atlatırdık bu süreci?''
20 yıl önce mi?
30 yıl önce mi?
40 yıl önce mi?
Hangi parti döneminde daha hazırlıklı oldurduk?
Mesela Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde mi?
Açık açık söyleyeyim, o zamanlar böyle bir pandemi Türkiye’ye gelseydi, affedersiniz, b*k götüren hastanelere sağlam girenler bile sersefil çıkardı.
Rahmetli Savaş Ay'ın yayınladığı görüntüleri hatırlayın...
Eczaneler desen ilaç yok. Neyle tedavi edilecekti bunca hasta?
Solunum cihazlarını söylemiyorum bile. Şimdi Türkiye’de yerli ve milli olarak ürettiğimiz solunum cihazlarını bize parayla dahi kimse satmazdı.
Hoş satsa da alacak para bulamazdık ya neyse…
Nasıl? Anlatmaya devam edeyim mi?
Hani diyorsunuz ya koronavirüse AK Parti döneminde denk gelmemiz büyük bir talihsizlik diye…
Devletin omurga kemiğini oluşturan polis ve memurların, maaşlarını bile ödeyemeyen iktidarlar döneminde gelseydi salgın daha mı iyi olurdu?
İnanın bana görevlendirecek doktor bile bulamazlardı.
Olay sadece sağlık sistemiyle de kalmıyor ki..
Mesela, bu virüs Türkiye’ye AK Parti’den önce gelseydi bunca hengamenin içinde terörle mücadele nasıl olurdu, hiç düşündü mü acaba bu memnuniyetsiz muhalifler?
Çakallar puslu havayı sever. Faili meçhullerin havalarda uçuştuğu o zamanlarda tüm bunların üzerine bir de böyle bir salgın geldiğini farz edin.
Devlet otoritesi hak getire…
Teröristlerin belki de ellerini ovuşturarak bekledikleri bir ortam olmaz mıydı?
Ama şimdi öyle mi?
Allah onlardan razı olsun, hem Süleyman Soylu hem de Hulusi Akar böyle bir dönemde bile teröristlere göz açtırmıyorlar.
İki üç günde bir korona paniğini fırsat bilmeye çalışan teröristlerin ölüm haberini alıyoruz.
Öyle ortaya laf atıp kaçmak yok!
Madem bu sözü söylediniz cevabını da misliyle alacaksınız!
Söyleyin bana!
Vatandaşın ekmek, yağ sırasında birbirini yediği, yakacak tüp dahi bulamadığı zamanlarda yaşasaydık bu salgını daha mı iyi olurdu?
Hani siz ücretsiz izne çıkarılanlara maaş bağlayan, durumu olmayanlara biner lira dağıtan, fakire fukaraya valilikler eliyle erzak yollayan, salgın tedavilerini beş kuruş ücret almadan yapan, en az iki yıllık erzak güvencesi veren bu iktidarı eleştiriyorsunuz ya…
O halde sözü ortaya atıp bırakmayın!
Söyleyin! Hangi iktidar döneminde yakalansaydık bu salgına şu an yaşananlardan çok daha iyi durumda olurduk?
Mesela Haliç’ten yayılan pis koku sebebiyle İstanbul’da yaşayan vatandaşların burnunu tıkayarak gezdiği dönemde yaşasaydık salgını daha mı iyi olurdu?
Ya hu sizin zihniyetiniz bu halkı devletten ümit kesecek kıvama getirerek gazetenin dağıtacağı maskeye muhtaç bıraktı, muhtaç!
Bugün çıkmış, süper güç devletlerin birbirinden gasp ettiği maskeleri milyonlarca insanına bedava dağıtan bu iktidarı eleştiriyorsunuz…
Hakikatten yazık size!
Dünyanın dört bir yanına yardım gönderen bu iktidarı eleştiren sizler cevap verebilir mi acaba, koronavirüs salgınını, IMF’den beş kuruş para alabilmek için yabancı ülkelerin temsilcileri karşısında el pençe divan duran başbakanlar döneminde yaşasaydık daha mı iyi olurdu?
Şu kadar hizmeti dünyanın öteki ucundan Trump gördü, Macron gördü, Merkel gördü, Johnson gördü, bir tek sizin gibi at gözlüklü muhalifler göremedi.
Yani demeyeyim diyordum fakat bu kadar saydıktan sonra bu yazıyı başka türlü bitirmek de olmazdı.
Elinize, gözünüze, dizinize dursun be kardeşim…