Ekrem İmamoğlu AK Parti döneminde tüm çalışmaları tamamlanarak
açılmaya hazır hale getirilen Kemerburgaz Kent Ormanı'nın açılışını
yapmış.
Piyasada nasıl rüzgar estiriyorlar...
Tek yaptığı 'şuraya da iki kurdale bağlayın, kesip
açalım' demek olan Ekrem İmamoğlu'nun bir tek ormanlar
kralı olmadığı kaldı.
Pankartlar, reklamlar hepsi bu minvaldeydi.
'İmara değil halka açıyoruz' gibisinden sanki
daha önceki belediye buraya rezidanslar dikecekmiş de beyefendi
gelip orman yapıvermiş algısı yapmaya çalışıyorlar.
Algı projesi tutmayınca tabi malum şahıs çıkıp 'ben
yapıyoruz demedim açıyoruz dedim' demek zorunda kaldı.
Sizin anlayacağınız kelime oyunu yaptı yani...
Bu gözler bunu da gördü ya yarın bir gün Ekrem İmamoğlu
çıkıp,
'İstanbul'a 3. havalimanını ben
yaptım'
'Galata kulesi benim fikrimdi'
'Metrobüsü ben buldum'
'İlk vapuru ben icat ettim'
dese inanın şaşırmayacağım...
Sizler de şaşırmayın...
İşin şakası bir yana sayın başkan seçim döneminde bir sürü vaat
verdi.
Bunların arasında İstanbul'un kuzeyinde yapılacak olan tabiat
parkları ve şehrin muhtelif yerlerinde planlanan metro ağları da
var.
Bedava ekmek ve sütü hiç hatırlatmıyorum bile...
Lakin bu bahsettiğim projeler kolay işler değil. Hele bahsedilen
metro ağı öyle hemen bir iki yılda bitecek bir iş değil.
En iyi ihtimalle, herhangi bir sorun çıkmadığı senaryoya göre
nereden baksanız en az üç yıl, dört yıl sürecek işler bunlar.
Peki Ekrem İmamoğlu'nun başlattığı herhangi bir metro ağı
gördünüz mü?
Hadi başlatmayı geçtim ihalesinin yapıldığını gördünüz mü?
Hayır...
Çünkü yapılmadı.
Sizin anlayacağınız İBB'nin bu seçim dönemi içerisinde bitirmesi
için en geç bir kaç ay içerisinde vaat ettiği çalışmalara başlaması
gerekiyor.
Yoksa yetişmesi mümkün değil.
Bence Ekrem İmamoğlu, Erdoğan'la aynı kareye girmek için
'Bakın bakın hangi camide kılacakmış namazı' demek
yerine oturup vaatlerini tekrar bir gözden geçirmeli.
Aksi takdirde 'sahibi' olduğu milyonlarca
İstanbul'lu kendisini fena üzecek...
BU İKİ İSMİN YAPTIĞINI KİMSE YAPAMIYOR
İlki Hayati İnanç...
Hayranlıkla takip ediyorum. Adeta omurgası iki büklüm oluvermiş
gençlerin elinden tutup 'Bak şu boy aynasında kendine!
Aslında kimsin sen?' diyerek asli hüviyetlerini
hatırlatıyor...
Yüzlerce yıl önce yazılmış şiirleri, dinleyicisine mükemmel bir
dille sunuyor.
Ne zaman bir konuşmasına denk gelsem saatlerce telefonu elimden
bırakamıyorum.
Bizim bu köşelerden dert yandığımız bazı toplumsal meseleleri o
kadar sade o kadar özünden anlatıyor ki adeta kitabın tam
ortasından konuşuyor.
Hala okumayan, dinlemeyen varsa Hayati İnanç
gibi adamlar uzun zamanda bir gelir haberiniz olsun...
Bir diğer isimse Mehmet Bozdağ.
Diriliş Erturğul, Kuruluş Osman ve
Mehmetçik Kut'ul Amare gibi yapımların hem
senaristi hem de yapımcısı.
O da bu millete asli kimliğini göstermede çok kıymetli bir
vazife görüyor.
Televizyon öyle bir şey ki içinde ne oynatırsanız, millete ne
sunarsanız millet onu izliyor.
At üstünde sefer sefer dolaşan Sultan Süleyman'la ilgisi dahi
olmayan bir rezilliği 'tarihi dizi' diye
yutturdular.
Mehmet Bozdağ, yaptığı yapımlarla bu tarih düşmanlarına haddini
bildirmekle kalmıyor, millete asli kimliğini de her hafta tekrar
tekrar hatırlatıyor.
Şimdi 'Kuruluş Osman' başlayacak...
Eminim daha öncekilerden çok daha güzel olacaktır.
Tüm bu sebeplerden dolayı hem Hayati İnanç'a
hem Mehmet Bozdağ'a teşekkür etmeyi sorumluluk
olarak hissettim.
Teşekkürler...