Nethaber Mobil Uygulama
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Sosyal medyada SMA hastaları üzerinden bir propaganda yapılıyor ve her konuda olduğu gibi bu konuda da kısa sürede kutuplaşmayı başardık.
Fakat asıl sorun SMA hastalarının tedavisi değil. Asıl sorun, gerçeklerin çarpıtılması ve SMA hastası çocukların siyasi çıkar uğruna kullanılması…
Durumu size 4 başlık altında kısaca özetlemek istiyorum.
1- SMA hastaları için sürdürülen kampanya kim tarafından hangi amaçla başlatıldı?
2- İyi niyetli gibi gözüken kampanya siyasi ranta nasıl dönüştü?
3- SMA hastaları için devlet tarafından gerekli destek sağlanıyor mu?
4- İktidarın anlatamama sorunu mu var?
Dilerseniz sözü uzatmadan ilk başlığımızla konuya girelim...
Kampanya, sosyal medya üzerinden başlatıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş ve diğer Millet İttifakı partilerinin vekilleri Milli Piyango’dan Varlık Fonu’na devredilen 75 milyon TL’nin SMA hastası çocuklar için kullanılması için bir gündem çalışması başlattı.
Amaçlarının SMA hastası çocukların ilaç ve tedavi ihtiyaçlarının giderilmesi için kaynak oluşturmak olduğunu dile getirdiler.
Kampanya, görüntü itibariyle oldukça masum duruyor. Bu sebepten ötürü yardımsever kimliği ile dünyaya örnek olmuş Türk halkı, kısa süre içerisinde kampanyaya büyük ilgi gösterdi ve bu kampanya, sosyal medyada en çok konuşulan konu haline geldi.
Şimdi geçelim ikinci başlığımıza…
Peki bu iyi niyetli gibi görünen ve yardımsever Türk halkı tarafından kısa sürede benimsenen kampanyanın altında ne çıktı?
Tabii ki siyasi rant…
Asla yanlış anlaşılmak istemem. Kampanyaya destek olmak için twit atan, paylaşım yapan güzel yürekli binlerce insanla aynı memlekette yaşamaktan onur duyuyorum. Sözümün en küçük bir parçası dahi onlara değil.
Sözüm kime biliyor musunuz?
Sözüm, şöyle kıymetli bir konuyu dahi İBB’de asgari ücretin 3100 lira olduğunu söylemek için siyasi araca çeviren CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na.
Şimdi diyeceksiniz ki nasıl oldu o iş…
Şöyle oldu:
Cem Yılmaz’ı tanıyorsunuz. O da sosyal medyadan kampanyaya destek olan isimlerden biriydi. Ekrem İmamoğlu’nun paylaşımını alıntılayarak bu kampanyaya ben de katılıyorum dedi.
Daha sonra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bir paylaşım yaptı ve SMA hastaları için devlet tarafından her türlü desteğin sağlandığını, ek maddi kaynağa ihtiyaç duyulmadığını söyledi.
Sağlık Bakanı Koca, ayrıca bu tür propagandaların ‘sahtekar’ ilaç firmalarının etkinliği kanıtlanmamış ilaçları satmak için yürüttüğü ‘kirli kampanyalara’ hizmet ettiğini de vurguladı.
Cem Yılmaz da Fahrettin Koca'nın bu açıklamasının üzerine zor durumda kalarak imalı bir paylaşım yaptı ve ‘’Ben belediyeden 2.754 lira aldım o yüzden tweet attım.’’ diyerek ironik kaçışa yeltendi.
Sizin anlayacağınız baltayı taşa vurduğunu anlayınca işi sulandırmaya çalıştı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu fırsatı kaçırır mı?
Asla!
SMA hastaları üzerinden başlatılan ‘sözde’ kampanyayı kendisine bir propaganda sahası gibi gördü ve Cem Yılmaz’ın paylaşımının altına yapıştırdı reklamı.
İmamoğlu, şöyle yazdı:
''Cem Yılmaz belediyemizden 2.754 lira da almamıştır, çünkü bizde asgari ücret 3.100 liradır. Büyük oyunu bozduk sanırım.''
Hani ne oldu SMA hastası çocuklar?
SMA hastası çocuklar için başlattığınız kampanya, Cem Yılmaz’ın açtığı orta ile bir anda İmamoğlu’nun siyasi rant devşirme sahasına döndü mü dönmedi mi?
İşte tam burada söylenmesi gereken birkaç söz var.
Siyaset denilen araç, muhalefetimizin elinde o kadar kirlenmiş ki SMA hastası çocuklarımızın üzerinden dahi rant elde etmeye çalışıyorlar.
Eğer buysa siyaset, yerin ta dibine batsın siyaset. Eğer siyaset, hasta çocuklar üzerinden asgari ücret reklamı yapmaksa, asgari ücret de aldığınız oylar da yerin dibine batsın!
Daha fazla uzatmadan geçelim üçüncü başlığımıza…
Devletimiz SMA hastaları için hiçbir şey yapmıyor mu yahut SMA hastalığı için sürdürülen tedavi ve ilaç temini aşamasında, 75 milyon liralık Milli Piyango parasına ihtiyaç mı duyuluyor?
Kampanyanın başlamasının üzerinden dakikalar geçmişti ki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, SMA Bilim Kurulu, Aile ve Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan jet hızıyla açıklamalar geldi.
Açıklamalardan elde edilen bilgileri size özetlediğimde devletin SMA hastaları için attığı adımları ve 75 milyon liralık piyango parasına ihtiyaç duyulup duyulmadığını çok net anlayacaksınız.
Öncelikle şu bilinmeli ki SMA hastalarının tedavi ve ilaç masrafları tamamen devlet tarafından karşılanıyor ve bu hizmetten faydalanamayan bir tane dahi SMA hastası bulunmuyor.
SMA ve benzeri hastalıkların tedavisinde kullanılmak üzere 8.920 ilaç için devlet kasasından tam 40 milyar lira ayrılıyor. Bu rakam, SMA hastaları için kullanılması teklif edilen 70 milyon liralık piyango parasının 500 katından daha fazla.
Bu maddi kaynaktan sırf SMA tip-1, tip-2 ve tip-3 hastalarının ilaçları için ayrılan kısım ise 2 milyar lira. Bu da bahsedilen piyango parasının 20 katından fazla.
Ayrıca SMA hastaları için çalışmak üzere kurulmuş olan bir bilim kurulu da var. Bu kurul, SMA hastalarının tedavisinde izlenecek yol haritasını en güncel bilgiler ışığında belirliyor.
Kurul, koronavirüs pandemisi döneminde dahi son 2 ayda 5 kez toplandı. Bu toplantılar neticesinde, Türkiye’de uygulanması talep edilen gen tedavisinin henüz riskli olduğu ve etkinliğinin kanıtlanmaması sebebiyle uygun olmadığına kanaat getirildi.
Fakat bu tür sözde ‘yardım kampanyaları’ çatısı altında bu riskli ve bilimsel temeli zayıf tedavi yöntemleri, ilaç şirketleri tarafından kar amacı güdülerek tabiri caizse dikte ediliyor ve maalesef insanlar kobay olarak kullanılmak isteniyor.
Türkiye ise bu kirli amacı fark ederek tuzağa düşmüyor. Olay başlı başına bundan ibaret.
Eğer size gelen biri, devlet SMA hastaları için ne yapıyor, yahut yeni gen tedavisi neden uygulanmıyor diye sorarsa sanırım bu bilgileri biliyor olmanız cevap vermeniz için yeterli olacaktır.
Gelelim son konu başlığımıza…
Eminim ki iktidarın SMA hastaları ve diğer hastalıklar için ancak 9 sıfır ile ifade edilebilen paralar harcadığını, sırf bu hastalıkla mücadele eden vatandaşlarımız zorda kalmasın diye milyarlarca liranın ayrıldığını birçoğunuz yeni duydu.
İşin tuhaf ve üzücü kısmı şu ki bu dev hizmeti, muhalif isimler böyle bir kampanyaya girişmese belki de hiç öğrenemeyecektik.
Yani bazen hayret etmeden geri alamıyor insan kendini...
İBB olsun diğer muhalif belediyeler olsun, adamlar yapmadıkları hizmetin dahi reklamını yaparken; AK Parti iktidarı, dünya üzerinde kolay kolay hiçbir yönetim tarafından yapılamayacak hizmetleri anlatmaktan aciz kalıyor.
Son söz olarak şunu söylemiş olayım:
Yaptıklarınızı anlatamazsanız, birileri gelir ve tüm yaptıklarınızın yapılmadığına inandırır...
Yazımın sonunda bu hastalıkla mücadele eden cümle kardeşlerimize Allah Teala'dan Şafi ismi şerifi ile şifalar ihsan etmesini niyaz ederim...