Nethaber Mobil Uygulama
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
İnternet ortamında gözünüze çarpmıştır bu anlatacaklarım.
Duymayanlar için bir kez daha anlatayım.
Malum, Koronavirüs nedeniyle çok temkinli hareket edip, maskeli
gitmiş olduğumuz ortamlarda mesafemizi de korumayı ihmal
etmiyoruz.
Adamın biri bu önlemler çerçevesinde bakkala gidiyor.
Bir şeyler almak için sıraya giriyor.
Önünde bulunan şahıs afedersiniz yelleniyor.
Arkada bekleyen, bir mahcubiyet olmasın diye sesini çıkarmıyor.
Yellenen şahıs arkasına dönüp sesi duydun mu birader diye
soruyor.
Evet duydum diye cevap alınca.
Demek ki sosyal mesafeyi korumuyorsun diye suçlamada bulunuyor.
Neyse adam önüne döndükten bir süre sonra tekrar geriye dönüp, peki
kokuyu aldın mı diye soruyor.
Bizim arkadaki gariban evet kokuyu da aldım diyince, demek ki
taktığın maske yeterince korunaklı değil diye suçlanıyor.
.....
Bu durum bana CHP’de siyaset yapanların hallerini çağrıştırıyor.
Özellikle bu duruma en çok Gezi Parkı eylemlerinde şahit
olmuştuk.
Yapılan her türlü alçaklığa ya sabır çekerek seyretmekle
yetindiğimiz o günlerde, CHP’nin en tepe ismi çıkıp ülkeyi talan
edenlere bir sürü methiyeler dizerek vandalizme sahip çıkmıştı.
E papaz bunu yaparsa, günah
çıkaranlar ne yapmaz ki.
Yapılanlara karşı biz
sükunetimizi muhafaza etmeye çalışırken, onlar dur durak bilmiyor.
Yellenen adam gibi bir de utanmadan dönüp bize kızıyorlar.
O vandalizmin üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen halen konuşup
duruyorlar.
Konuşanlardan biri de CHP’li Belediye Başkanı Kemal Deniz
Bozkurt.
Diyor ki, “Gezi bu toprakların bin yıllık belleğiydi, o
belleğin taşıdıklarını hatırlamaktı. Eşitlik, özgürlük ve adalet
umuduydu. Paylaşmanın, dayanışmanın, kardeşçe bir arada yaşamanın
adıydı. Geziye ve kaybettiklerimize selam olsun”.
Aradan 7 koca yıl geçmesine rağmen halen Gezi Parkı olaylarında
ne olduğunu anlamayanlara bizim buralarda geri zekalı derler
başkan!
Geri zekalı olduklarını kabul etmeyenlere de hain derler.
Hain olanlara söyleyecek sözümüz belli. Onların ataları
yıllardır bu ülke için mücadele eden insanları kah idam ediyor, kah
zehirliyor, kah darbe yapıyor, kah kaza süsü vererek öldürüyor.
Ama her defasında karşılarına bir babayiğit çıkıp topunuz gelin bu
ülkeyi bölemeyeceksiniz diyor.
Allah’ın izni ile bu durum ebediyete kadar da sürer.
Geri zekalılara gelince…
Selam çaktığınız o vandallara bir dönüp bakın şimdi neredeler. Bu
ülkeyi harabeye çevirdikten sonra soluğu kendilerine kemik atan
sahiplerinin yanında aldılar.
Onların kimlerle kol kola girdiğini görmemiş olamazsınız.
Taksim’de açılmayan terör pankartı var mıydı?
Belediye başkanının söylemiş olduğu o kardeşler benim kardeşlerim
değil arkadaş.
Amaçları doğayı korumaktı öyle mi?
Doğayı korumak için mi gece gündüz herşeyi ateşe verdiler.
Bakın doğayı ne güzel koruyorlar.
O olayların bu ülkeye maliyeti resmi rakamlara göre tam 1,5
milyar dolar.
Bu alçakların yüzünden 5 ağacın bu ülkeye maliyetinin faturası
bu.
Ağacı yaşatmak için insan öldürenler oturmuş eşitlik adelet ve
özgürlükten bahsediyor.
Yeter artık ya....
Yellenmelerinizden dolayı çıkarmış olduğunuz pis kokulara karşı
burnumuzu kapatıp ses çıkarmadık diye tepemize mıçmaya
çalışmanızdan bıktık usandık.
Utanmadan bir de dönüp peki kokumuzdan neden rahatsız olmuyorsunuz
diyerek bizi ayar etmeyin.
Biz sabrettikçe siz boyun eğdiğimizi falan düşünüyorsunuz.
Unutmayın ki sabırdan sonra söylenen her söz çok ağır olur.
Bu sözleri sabredenlere zorla söyletmeyin.
İnanın altında ezilirsiniz.
Haberiniz olsun sonra demedi demeyin...