Nethaber Mobil Uygulama
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Robinson Crusoe'yu bilirsiniz.
Hani şu tek başına bir adada yaşayan adam.
Eğer ekonomi bir insanı ilgilendirmiyecekse o insan yalnız ve
yalnız Crusoe'dur.
Hangi noktaya kadar biliyor musunuz? Kankası yerli Cuma ile
karşılaşıncayadek.
O andan sonra, ekonomi artık romanın baş kahramanını da
ilgilendirmeye başlamıştır.
Yani demem şudur.
Ekonomi, denizin ortasındaki adada yaşamayan, oda tek
başına olması lazım, herkesi ilgilendiren bir konudur.
Ekonominin diğer bir özelliği de, ekonominin yalnızca ekonomi
olmamasıdır.
Başka söylemle, ekonomi aynı zamanda psikolojidir,
sosyolojidir, siyasettir, huzurdur, düzendir ve bir çok şey
dahadır.
Bu nedenlerden dolayı ekonomiyi ıskalamak, dolaylı yoldan da olsa
bir çok şeyi ıskalamakla aynı anlama gelir.
Ülkeyi mi yönetmek istiyorsunuz...
Belli bir sürecin ardından yönetmekten umduğunuz sonuçları
ıskalarsınız. Seçime mi gidiyorsunuz...
Beklentinizi Iskalarsınız.
Dış politika hedefleriniz...
Onları da ıskalarsınız.
Demokrasi, hukuk, insan hakları, sosyal adalet...
Ekonomiyi ıskaladığınız an bunları da ıskaladığınızın
resmidir.
En temel anlamdaki ekonomi kitaplarında bile yazar.
Aslında kitaplarda da yazmasına gerek yok.
Yakın çevreyi gözlemek yeterli.
İhtiyaçları karşılanmayan insan mutsuz
olur.
İnanın bana İhtiyaçların giderilmemesinden kaynaklanan mutsuzluğun
giderilmesinin bir tane yolu var.
Oda ihtiyaçların yeniden karşılanmaya başlanmasıdır.
Kısmen 2013’ten sonra, ağırlıklı olarak ise son üç yıldır, Türkiye
insanların ihtiyaçlarını karşılamada gitgide zorlandığı
sürecin içerisinde.
Nedenleri mi?
Dünyadaki ekonomik krizden FETÖ'ye, diş siyasi konjonktür'den
hükümetin yaptığı ekonomik yanlışlara kadar bir çok sebep
sayılabilir.
Ama, bir şey fark eder mi?
Elbetteki hayır. sonuç değişir mi? Kesinlikle
değişmez.
Gerçek ortada, insanlar artan hızla mutsuzluğun
pençesinde.
2001 krizini hatırlarsınız.
Akut bir ekonomik kriz.
Neden...
Başka şeylerde fakat, ekonomik krizin tetikleyicisi kendini bilmez
iki devlet yöneticisi.
Ardından İhtiyaçları karşılanamamadığı için kelimenin tam anlamıyla
mutsuz olan milyonlar.
İhtiyaçları karşılanamadığından mutsuz olan bu insanların ilk
seçimlerdeki tercihlerini biliyorsunuz.
Evet Sayın Erdoğan’ın karizması, evet Ak Partinin vaat ettikleri,
bunlar da çok önemli gerekçeler.
Ama bana göre, milyonların Ak Parti'den yana tercihlerini
kullanmalarının en önemli nedeni, İstanbul’un yıllarca
karşılanamayan ihtiyaçlarının karşılayan Recep Tayyip Erdoğan’ın
Türkiye’nin de ihtiyaçlarını karşılayacağına inanmaları
oldu.
Yani, tekrarlıyorum bana göre, en önemli tercih sebebi,
karşılanamayan ihtiyaçların karşılanabileceği beklentisi.
Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti bu beklentilere cevap verebildi
mi?
Sorunun cevabı, girilen bütün seçimlerin sonuçlarıdır.
Ama artık ağırlıklı olarak son üç yıldır görülen bir şey
var.
İnsanlar ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorlar.
Tekrar ediyorum, sebebi ne olursa olsun.
İster katılın ister katılmayın Sayın Erdoğan dış politikada oldukça
başarılı işlere imza atıyor.
Konumuz olmaması nedeniyle fazlaca
uzatmayacağım.
Sadece, hemen sınırlarımızda kurulmaya çalışılan terör
devletine, Doğu Akdeniz’e ve Libya’ya bakmanızı önermekle
yetineceğim.
Dış politikada gösterilen bu başarının acilen ekonomide de
tekrarlanması gerektiği kanaatindeyim.
Ekonomik başarının da sadece ekonomik kararlarla olamayacağını
düşünüyorum. Başka söylemle, tamam ekonomik tedbirler fakat,
ekonomik başarının gösterilebilmesi için yerel teşkilatlardan
genel merkeze kadar İtina ile yapılacak düzenlemeler ve halkın
takdirine sunulacak hedeflerde gerekiyor.
Aslında kongre süreci bir fırsat. Gerçekten özenle belirlenmiş bir
teşkilat halkın umutlarını tazeliyecektir.
Merkez siyasetteki yeni yüzler, siyasi karşılıkları olan ya
da olma potansiyeline sahip Cumhurbaşkanı yardımcıları ve İletişim
üzerine çalışan profesyonel ekipler doğru ekonomik kararlarla
da birleştirirdiğinde, ekonomik anlamda güven ortamının
sağlanacağını iddia etmek yanlış olmamalı.
Özetlersem, ekonomi çok önemli ve acil bir konudur.
Alınacak tedbirler de, ekonomiden iletişime, teşkilat
yapılanmasından vizyona kadar geniş bir kapsam da
düşünülmelidir.
Aksi halde hedeflerin ıskalanması söz konusu
olabilir.
Sanırım,Çinlilerden alıntı yaparsam kendimi daha iyi
anlatabileceğim.
Ne demiş Çinliler, " Yokluk kapıdan girdiğinde mutluluk bacadan
kaçar."