Nethaber Mobil Uygulama
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Fransa’da 10 yaşındaki 4 çocuk, okullarında yapılan Hazreti Muhammed’e hakaret içeren karikatür tartışmalarının ardından polis tarafından evleri basılıp karakola götürülmüş ve 11 saat sorgulanmışlar.
Nerede...? Fransa’da.
Hani şu "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin" yazılıp kabul edildiği Fransa’da.
Hani şu demokrasinin beşiği denilen Fransa’da...
Neden...?
Polis 10 yaşındaki çocukların, İslami teröre, eğilimleri var mıymış, ona bakacakmış.
Çocuklara ve ailelerine neler sorulmuş?
11 saat boyunca, 10 yaşındaki çocukların İslami teröre eğilimlerinin olup olmadığı incelenmiş ve bu bağlamda çocuklara ve ailelerine, dini inançları, inançlarını yaşama şekilleri, Macron ve Erdoğan arasındaki gerginlik konusunda ne düşündükleri sorulmuş.
Fransız beyler, hazır eliniz değmişken o çocuklar için birde
"engizisyon mahkemesi" kursaydınız ya...
Engizisyon kelimesinin Türkçe karşılığı "soruşturmadır."
Tıpkı 11 saat alıkonulan 10 yaşında ki çocuklara yaptıkları eylemin adı gibi.
Ortaçağ Batı Avrupalılar için bir "kara leke" olan engizisyon mahkemeleri ilk defa 1231 yılında Papa IX.Gregorius tarafından kuruldu.
İspanya’da 1483 yılında yeni bir engizisyon
mahkemesi kurularak Yahudiler, Müslümanlar, Ortodokslar
dinleri yüzünden suçlanarak vahşice idam
edildiler.
Başka söylemle eğer benim gibi değilsen, eğer benim gibi düşünmüyorsan yaşama hakkın, yok dediler.
Bakın size ortaçağ engizisyon mahkemeleri‘nden ilginç bir
alıntı. O tarihlerde
mahkeme tarafından halka Katolik mezhebine sahip olmayanları ihbar
etmeleri, şu sözlerle salık verilmişti.
“Eğer Musa’nın şeriatına göre Şabat tutan herhangi bir kimseyi
tanıdınız veya duyduysanız; Cumartesi günleri Yahudilere mahsus
şekilde temiz kıyafetler giyinip Yahudi bayram günlerinde
masalarına temiz örtüler, yataklarına temiz çarşaflar seren, Cuma
akşamından itibaren ışıklarını söndüren, yiyecekleri eti suda iyice
temizleyip kanını akıtan ya da yedikleri sığır veya kuşun boğazını
keserek öldüren; bu esnada bazı sözler söyleyerek kanı toprakla
örten, et yenilmesi yasaklanan Paskalya perhizinde veya başka
kutsal günlerde et yiyen, ölüm döşeğinde duvara doğru dönen ve
öldüğünde kişiyi yıkayıp vücudundaki tüm kılları kesen birilerini
tanıyorsanız mutlaka ihbar edin.”
10 yaşındaki Müslüman çocuklara dini inançlarını irdeleme
anlamında 11 saat boyunca sorulan sorulara ne kadar benziyor değil
mi?
Engizisyon mahkemelerinde sorgulanan kişilere suçları itiraf ettirilinceye kadar vahşice işkence uygulanıyor, zulüm had safhalara ulaşıyordu. Diri diri yakmaktan, yırtıcı hayvanların önüne atmaktan, böğüren boğa metoduyla metal bir boğanın içine atılıp alttan ateş yakılarak acıyı en yükseğe çıkarmaya kadar çeşitli işkencelere başvuruluyordu.
İşkenceden sağ kurtulanlar toplumun gözü önünde infaz edilerek, halkın mahkemeden korkması sağlanıyordu. Müebbet cezası alanların ise mallarına el koyularak ailesi ve yakınları yoksulluğa terk ediliyordu.
10 yaşındaki 4 Müslüman çocuk en azından şimdilik ucuz kurtulmuş görünüyor. Avrupa’nın kara lekesi olarak tasvir edilen engizisyon mahkemeleri bir çok katliam düzenleyerek, canice kendilerinden olmayanları cezalandırmıştır.
Ortaçağdaki Avrupa’nın kara günlerini temsil eden engizisyon mahkemelerini kaldırıldığı tarih aralığı ise, bu tarih aralığına dikkatinizi çekiyorum, 1807- 1820 yılları yani bugün halen yaşayan yaşlı bir insanın dedesinin engizisyon mahkemesi tarafından yakılmış olabileceği kadar yakın bir tarih.
Engizisyon mahkemeleri işkencenin altın yılları olan Avrupa
ortaçağının simgesidir. Öyle ki Umberto Econun dediği
gibi, "insanların yakılmasıyla aydınlanan tek çağ
ortaçağdır."
İşte Batı o karanlık ortaçağa adım adım geri dönüyor.
Zamanımızın karanlık ortaçağanın engizisyon mahkemelerinin hedefi ise, Ortodokslar yakılacak kadar düşman görülmediklerinden, Yahudiler de yakılamayacak kadar güçlü olduklarından; birlik içerisinde davranamayan, zayıf, modern çağın gereklerini yerine getiremeyen Müslümanlar.