Bu nasıl bir iş anlamadım.
Neresinden tutarsan tut elinde kalıyor.
Klavyenin başına oturduğumda kafamdakileri titizlikle araştırıp öyle yazarım.
Aksi halde, bir anda sazan fotoğrafı verebiliyorsunuz.
Bu haberi de ilk kez sosyal medyada gördüğümde, yok canım yine birisi uydurmuş, demiştim.
İyice araştırdım, baktım durum pek öyle değil, bu sefer, bazen doğru görünen yanlışlar olabilir, düşüncesiyle haberi derinlemesine irdeledim.
Son kararım, evet bu sayın millet vekili, bu fotoğrafları çekmiş.
Neden bu kadar fazladan titiz davrandım biliyor musunuz?
Tamam, sazan durumu fakat, sadece o değil.
Şöyle açıklayayım, bir olaya şahit olursunuz, dersiniz ki, evet bu onu yapabilir.
Ya da, hayır bu isim, asla böyle bir şey yapmaz.
Söz konusu yargılara nasıl varırsınız?
Elbette ki öznenin geçmişine bakarak.
Ben de, yıllar öncesinden tanıdığım Aylin Cesur’un geçmişine bakarak, hayır canım, burada bir yanlışlık olmalı, şeklinde düşünmüştüm.
Neden mi?
Cevabı size Aylin hanımın biyografisi versin.
Aylin hanım 1970 doğumlu.
Yani, çömez bir siyasetçi değil.
Kendileri Uzman doktor, o halde cahillikte yok.
Ya da şöyle söyleyeyim, en azından cehalet olmamalı.
1997 yılında Cumhurbaşkanlığı doktor kadrosuna seçilmiş.
Başka söylemle, oldukça genç yaşta, sadece 27 yaşındayken.
Ardından, Allah ya yürü kulum, demiş.
Eski Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’in özel doktorluğu, Cumhurbaşkanlığı danışmanlığı, sonrasında başdanışmanlık, milletvekilliği, birçok uluslararası görev almış.
Ee görmemişliğin verdiği, ne oldum deliliği de olamaz.
İşte bunları üst üste koyduğumuzda, üzerine bir de fotoğraf fiyaskosunu eklediğinizde,
O zaman, lafın bittiği yere bodoslamasına tosluyorsunuz.
Hadi cevabı özetleyeyim, kanaatiniz, bu biyografi, bu olayı asla yapmaz, doğrultusunda.
Yaşananların beni en çok etkileyen yönü ne oldu biliyor musunuz?
Yetişmiş bir insanın, yeni yetme davranışı mı? Hayır değil.
Beni en çok etkileyen, söz konusu davranışı sergileyenin bir anne olması.
Açıkçası çocukları var mı bilmiyorum fakat illa da evlat sahibi olması gerekmez.
Bir kadın olarak, annenin biyolojik, psikolojik, hormonal ve duygusal yapısına sahip.
Diğer ifadeyle, biz erkekler gibi, %51 i selülozdan oluşmamış.
Ortamı şöyle bir gözünüzün önüne getirin.
Orada bir ana kuzusunun ebedi istirahatgahına uğurlanması için toplanılmış.
Yani, orada acılı bir ana var.
O acılı annenin hesabı ne?
Bir daha oğlumu göremeyeceğim.
Peki, Anne Aylin Cesur’un hesabı ne?
Sosyal medyada nasıl görüneceğim.