Pavlov'un denekleri yine devrede

Mevlana’nın güzel bir sözü var. “Dün dünde kaldı cancağızım bugün yeni şeyler söylemek lazım'' işte bugün ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti bir çok alanda olduğu gibi enerji alanında da yeni şeyler söylüyor.

Kazım Köse kazimkose@nethaber.com


Süperstar Ajda Pekkan'ın, 1980 yılında Eurovision Şarkı Yarışması'na katıldığı çalışmayı hatırlarsınız. "Aman petrol, canım petrol artık sana sana muhtacım petrol".

Tamam o yılki Eurovision Şarkı Yarışması'nın sonucu Türkiye ve Ajda Pekkan adına fiyaskoydu ama klip benim için çocukluğumun unutulmazları arasına nizami yerini almıştı. Şarkı, malum sözleriyle devam ederken görüntüde son model bir otomobil ata bağlanmış, yürütülmeye gayret ediliyordu. Yani mesaj şuydu, "Eğer petrol yoksa son model arabanız da yok."

Herhalde bu ülkede enerjinin değerini bilmeyen kimse kalmamıştır. Öyle ya adı ne olursa olsun eğer enerjiniz yoksa, kışın evinizde tir tir titrersiniz.

Eğer enerjiniz yoksa, mutfağınızdaki son model ocağınız hiçbir işe yaramaz. Eğer enerjiniz yoksa, Ajda Pekkan gibi milyonluk arabanızı yürütmek için tek şansınız onu ata bağlamak olur.

İthal de etseniz, enerjiye sahip olmanız iyi bir şeydir fakat ondan çok daha iyi bir şey var. Çoğu okurum tahmin etmiştir ama ben yinede söyleyeyim.

Evinizde, otomobilinizde fabrikanızda özetle hayatınızın her dakikasında, her saniyesinde kullandığınız enerjiyi, siz kendiniz üretebiliyorsanız o zaman kralsınız.

Çocukluğumun unutulmazlarının bir başkası da coğrafya derslerimizdi. Neredeyse bütün komşularda petrol var ama bizde yok. Ne yalan söyleyeyim o çocuk aklımla, özellikle Irak sınırımızın kıvrım kıvrım oluşundan da esinlenerek kafamda bir sürü senaryo yazmıştım.

Mevlana’nın güzel bir sözü var. “Dün dünde kaldı cancağızım bugün yeni şeyler söylemek lazım'' işte bugün ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti bir çok alanda olduğu gibi enerji alanında da yeni şeyler söylüyor.

Öncelikle petrol arama, sondaj ve destek gemilerinden oluşan kocaman bir filo donattı. Ardından güzel işaretler ve nihayetinde de müjde.

İşte o müjdeyi geçtiğimiz Cuma günü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’dan açıkladı. Müjde neydi?

Fatih Sondaj Gemisi Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetti.

Yetmedi söz konusu sahada bile bu rakamın artmasının mümkün olduğu açıklandı. Yalnızca o kadar da değil. Akdeniz’de ve Karadeniz’de başka enerji sahalarında da petrole ya da doğalgaza ulaşılabileceği müjdelendi.

Yani Türkiye, dünü dünde bırakıp bugün yeni şeyler söylüyor.

Ya muhalefet ne söylüyor? Haklarını yemeyelim, ruhsuz heyecansız da olsa olumlu açıklamalar da var fakat ağırlıklı şekilde açıklamalar bana Pavlov’un deneklerini hatırlatıyor.

Evet evet deneysel psikolojinin kurucusu Rus bilim adamı Ivan Pavlov‘un, "Şartlı Refleks" çalışmasından söz ediyorum.

Pavlov köpeklerle yaptığı araştırmasında, normalde sadece yemek yerken salyalarının akmasının gerektiği mübarek hayvanların, zil sesine şartlandırıldıklarında da ağızlarının salyalarla dolabildiğini ortaya koymuştu.

Bizimkiler de öyle.

Erdoğan güzel bir şey mi yaptı, hemen ağızlarını malum cümlelerle dolduruyorlar. Türkiye bir tık ileri mi gidiyor, ağızlar yine aynı şekilde. Karadeniz’de bulunan 320 milyar metreküp doğalgaz için farklı bir şeyler duyduk mu? Hayır, şartlı refleks yine devrede.

Hangisini yazayım, Erdoğan istifa etsin Dolar 5 TL’ye düşerinden tutun, müjde neden Cuma günü açıklanacakmışından devam edin, Avrupalı ajanslar 800 milyar metreküp demiş niçin 320 milyar metre küpünden çıkın.

Yani bu ezikler bir türlü dünü düne bırakıp bugün yeni şeyler söyleyemiyorlar. Ne diyeyim size?

İnşallah Ajda Pekkan'ın Aman Petrol şarkısının klibinde olduğu gibi son model milyonluk otomobilinize at bağlamak zorunda kalırsınız.