Ne işsin sen Canan hanım

Bu olayın rengi faşizme ve terörizme çalıyor. Değerli CHP’liler, şöyle düşünün, ilçe başkanlarından vazgeçtim, Ak Partinin herhangi bir üyesi gizlice CHP Genel Başkan Yardımcısının veya Ekrem İmamoğlu'nun ikametgahının fotoğraflarını çekiyor. O zaman da şimdiki gibi konuşur muydunuz?

Kazım Köse kazimkose@nethaber.com

Koronavirüs nedeniyle galiba sadece tatil edilen okullar değil.

Sanırım sokağa çıkma yasağı uygulanan da yalnızca bedenler olmamalı.

Görülüyor ki özellikle bu aralar akıllar da tatil edilmiş, vicdanlara dışarı çıkma yasağı konmuş.
Bu ülke her şeye şahit oldu ama böylesine değil.

Öyle ki, olay aklım bile aklını başımdan alan cinsten.

Bir ilçe başkanı kalkıyor, CHP Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş,

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanının, Fahrettin Altun, ikametgahının üstelik eşi ve çocukları içerdeyken terör örgütlerinin keşiflerini hatırlatırcasına gizlice ve şüpheli bir şekilde fotoğraflarını çekiyor.

Yetmedi, söz konusu partinin İstanbul Kadın İl Başkanı, kadının altını çiziyorum, Canan Kaftancıoğlu meczup şahsiyetin terör örgütlerinin keşiflerini hatırlatırcasına şüpheli bir şekilde fotoğraflar çekmesine sahip çıkıyor.

Bu kadar mı? Hayır değil

Canan Kaftancıoğlu bir de, “ CHP İlçe Başkanına kamunun malını koruduğu, halkın hakkını hukukunu gözettiği için kimse dokunamaz. Devletin nüfuzu halkın hakkını korumak için var ve bunu istesenizde istemesenizde öğreneceksiniz. Şehir eşkiyası hukuk tanımayıp kaçak iş yapanlara denir. Bunu da öğreneceksiniz ahlaksızlığınızla ve yalanlarınızda boğulacaksınız.Çok yakında CHP ilçe başkanı görevini yaparak ve partisinin talimatıyla inşaatın yasak olduğu arsayı kontrol etmek için gitmiştir yine gidecektir” açıklamalarıyla densizliğini katmerlendiriyor.


Bu olayın neresinden bakarsanız bakın, neresinden tutarsanız tutun gözünüzün önüne faşizmi getirirsiniz, elinizin altında terörizmi hissedersiniz.

Bakın bir takım yerel teşkilat yöneticilerinin kokuşmuş siyasi anlayışlarından, bazı Büyükşehir Belediye Başkanlarının aciziyetlerinden yada akıllarını cendereye sıkıştırmış kesimin, bir çok CHP’li yöneticiyi ve CHP seçmeninin büyük bir bölümünü ayırıyorum, başındaki etkisiz eleman Genel Başkan’ın her zaman yaptığı gaflardan söz etmiyorum.

Tekrarlıyorum, Bu olayın rengi faşizme ve terörizme çalıyor.

Benim siz değerli okurlarıma, aklı başındaki CHP’lilere, bana inanın özellikle ikili sohbetlerde çokça aklı başında CHP’lilerle karşılaşıyorsunuz ve Canan Kaftancıoğluna sorularım var.


Sayın okurum, bu olay ABD'de yaşansaydı, mesela herhangi birisi gizlice başkan yardımcısının ikametgahının fotoğraflarını çekseydi, fotoğrafları çeken o kişi şimdi nerede olurdu?


Değerli CHP’liler, şöyle düşünün, ilçe başkanlarından vazgeçtim, Ak Partinin herhangi bir üyesi gizlice CHP Genel Başkan Yardımcısının veya Ekrem İmamoğlu'nun ikametgahının fotoğraflarını çekiyor.

O zaman da şimdiki gibi konuşur muydunuz?

Anne, kadın ve siyasetçi Canan Kaftancıoğlu.


Bir çok şeyi çağrıştırsa da niyetimizi net olarak bilemiyorum.

Niyetiniz her ne olursa olsun en azından anne yönünüzle sizin gibi anne Fatmanur Altun'la empati kuramadınız mı?

Siz nasıl çocuklarınızın saçının teli için endişe edebilecekseniz, Fatmanur altunda bir anne, o annenin çocukları adına endişe duymasına yol açmanızı, "talimat benden" diyorsunuz, içinize nasıl sindirdiniz?

Doğuştan gelen annelik özelliğinizle dahi bir anneyi anlayamazken, sonradan kazandığınız siyasetçi meziyetinizle Türk halkına nasıl hizmet edeceksiniz?


Kadın Canan Kaftancıoğlu, İl Başkanı olduğunuz parti CHP, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını Atatürk vermiştir, söylemiyle şov yaptığı halde, kadınlara doğru dürüst görev vermezken siz aradan sıyrılıp il başkanı oldunuz.

Asla Türk kadınını yansıtmayan davranışlarınızla Atatürk’ün yapmaya çalıştıklarına çomak soktuğunuzu düşünüyormusunuz?


Siyasetçi Canan Kaftancıoğlu, siyaset yaptığınız parti CHP’dir.

Yani Atatürk’ün kurduğu parti.

Atatürk yaşarken, kurduğu partide, bir taraftan il başkanlık görevini yürütürken öbür taraftan terör örgütü liderlerine selam, üstelik bin tane gönderenlerin olduğunu öğrenseydi sizce neyapardı?

Bakın bu olay öyle basit bir siyasi çekişmeydi deyilip geçiştirilebilirdi.

Bir ilçe başkanlığının aptallığı olarak ta bakılıp geçilebilirdi.

Ama, Canan Kaftancıoğlu provakatif açıklamalarını yapmasaydı.

Ya şimdi? Şimdi...

İster istemez akıllara, bu olay hanımefendinin komutanları olarak gördüklerine, örneğin Hasan Ocaklara, verilmeye çalışılmış binbirinci selam mı? Sorusunu getiriyor.