Nethaber Mobil Uygulama
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Eşlere ödenen ömür boyu nafaka konusu bir süredir
tartışılıyor.
Söylenenlere göre de bu konu ikinci yargı paketinde kendisine yer
bulacak.
Yine söylenenlere göre, getirilmesi beklenen düzenleme
şöyle.
Basitçe üçe ayırabiliriz.
Birinci bölümde, özel durumda bulunan
eşler.
Bu durumdaki eşler için değişen çok bir şey yok.
Eğer mahkeme nafaka bağlanmasını uygun görürse şu an mevcut yasada
olduğu gibi ömür boyu nafaka bağlanabilecek.
İkinci bölüm iki yıl ve daha az sürede evli kalmış çiftleri
ilgilendiriyor.
Eşler için nafaka süresi iki yılla
sınırlandırılırcak.
Üçüncü bölüm ise, iki yıldan daha fazla evli kalmış
çiftlerle ilgili.
Bu bölüme giren eşler için nafaka ödemeleri evli kalındığı
yıl kadar.
Yani, beş yıl mı evli kaldınız?
Eğer mahkeme uygun görürse eşler sadece beş yıl yoksulluk nafakası
ödeyecekler.
Peki, nafaka konusu hangi yönü ile gündeme geldi.
Neredeyse tamamı erkeklerden oluşan eski eşler, ömür boyu nafaka
ödeyerek mağdur durumda olduklarını iddia ediyorlar.
Gerçekte böyle bir mağduriyet söz konusu
mu?
Evet ömür boyu nafaka ödenmesini istismar eden eşlerin sayısı hiç
de az değil.
İyi de böyle bir kanun değişikliğine İhtiyaç var mı?
Bu sorunun cevabı, aşağısı sakal yukarısı bıyık durumu.
Bir tarafta, mevcut kanun’u istismar eden eşler, diğer
tarafta, eğer kanunda kulislere sızdığı gibi düzenleme
yapılacaksa, başta kadınlar olmak üzere, mağdur olacak başka
eşler...
Öncelikle genelde yanlış bilinen bir konuyu açıklamak
isterim.
Sanıldığı gibi nafaka yalnız kadınlar tarafından talep
edilebilen bir hak değildir.
Boşanma davası sonucunda kusursuz, az kusurlu ya da
eşit kusurlu bulunan taraf, kadın olsun erkek olsun söz konusu
hakka sahiptir.
Yani birilerinin birilerini mağdur etme olasılığı varsa teoride bu
her iki taraf içinde geçerlidir.
Tamam pratikte daha çok mağdur olan taraf erkekler.
Ama söylentide olduğu şekliyle kanun değişikliği yapılırsa, bu
sefer roller değişecek ve mağdur taraf kadın haline
gelecek.
Neden mi?
Açıklamaya çalışayım.
Evlilik müessesesine baktığımızda, iki hukukilik arasında
sıkışmış sosyolojik bir olaydır.
Yani şunu söylüyorum, iki yazılı hukuk arasında bir de yazılı
olmayan sosyal kurallar söz konusu.
Bu sosyal kurallarsa her zaman kadının aleyhinde işliyor.
Daha açmak gerekirse, bizim toplumumuzda kocaları tarafından
çalıştırılmayan kadınlar var.
Bizim toplumumuzda kadın olarak iş bulmak zor.
Hele hele, bir de eşinizden ayrılmışsanız, her ortamda çalışmayı
göze alamayacağınızdan, iş bulmanız çok daha zor.
Ayrıca, nafaka sorunu yaşayabileceğini düşünen kadınlar sıkıntılı
oldukları halde, evliliklerini devam ettirmek zorunda kalmayacaklar
mı?
Bu durum, istismar edilip kadınların daha fazla mağdur olması
sonucunu doğurmaz mı?
Dediğim gibi, tam aşağısı sakal yukarısı bıyık durumu.
Evet ama sorun da çözülmeye muhtaç. Kanımca problemin makule en
yakın çözümü orta yol diyebileceğimiz noktadan geçiyor.
Şöyle açıklamaya çalışayım.
Getirilmesi düşünülen tasarıda nafaka süresi evli kalınılan
yıl göz önüne alınarak taktir ediliyor.
Bu hesaplamanın eksik noktası şurada. 0 kusurlu taraf da,
eşit kusurlu taraf da evlilik süresi dikkate alınarak nafaka ödeme
yılı belirlenecek.
Başka söylemle, kusuru olmayan eşle, eşit kusurlu eş aynı bakışla
değerlendirilecek.
Bu da mağduriyet demek.
Olası mağduriyeti önlemek için, yıl artı kusur çarpanı, formülü her
iki taraf için de faydalı olacağı düşüncesindeyim.
Ömür boyu nafaka kapsamının eşin engellemeleri neticesinde
çalışamaz duruma gelen taraf içinde kapsayıcı hale getirilmesi,
mağduriyetlerin bir bölümünü önleyecektir.
Tarafları mağduriyetten koruyacak bir düzenleme de, işsizlik mi
tembellik mi sorusuna aranacak cevap olacaktır.
İş bulma kurumu’nun önerdiği işleri makul ve mantıklı bir sebebi
olmaksızın sürekli reddeden eşin nafaka hakkı mahkeme tasarrufuna
bırakılabilir.
Sonuçta kaşta problem var ve düzeltilmesi lazım ama, kaşı düzelteyim derken gözü de bozmamak gerekir.