Canan Kaftancıoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi CHP İstanbul İl
Başkanı. Bir kadın, bir anne, bir eş.
Dila Korunga, CHP gençlik teşkilatları İzmir il sekreteri ve ilçe
meclis üyesi. Bir kadın.
Emine Erdoğan, bir kadın, bir anne, bir eş.
Başak Demirtaş, bir kadın, bir anne, bir
eş.
Pazar günü ne olduğu belirsiz bir şahsiyet, Twitter’dan
Vedat Muti hesap ismini kullanarak HDP eski eenel
başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi, Başak Demirtaş’a ağzı
alınmayacak cinsel içerikli hakaretlerde bulundu.
Hayatının her evresinde küfürlere, hakaretlere karşı
olan birisi olarak elbetteki Sayın Başak Demirtaş’a yapılan cinsel
içerikli hakaretleri şiddetle kınıyorum.
Bildiğim kadarıyla terbiyesiz mahluk gözaltına alınmış. Umarım
bu insan müsveddesine mevcut kanunlar da genişletilerek en ağır
ceza verilir.
Bakın yazının girişinde herkesin tanıdığı dört kadından söz
ettim.
Evet dördü de kadın ama aralarında farklar var. Neler mi?
Söyleyeyim.
İlk iki isim, Canan Kaftancıoğlu ve Dila
Korunga kendileri de kadın oldukları halde, kadınlardan
çok daha zarif davranmalari beklenir, başka kadınlara
cinsel içerikli hakaret eden kadınlar.
Diğer iki isimse, Sayın Emine Erdoğan ve Sayın Başak
Demirtaş cinsel içerikli hakaretlere maruz kalan
kadınlar.
İkinci fark, Canan Kaftancıoğlu ve Dila Korunga, Twitter
hesaplarından hemcinslerine, evde çocuklarından duysalar kalp krizi
geçirecekleri, benim burada yazamayacağım hakaret ve
küfürleri fütürsuzca yaptıkları halde CHP içerisinde terfi
ettirilmişler.
Canan Kaftancıoğlu İstanbul il başkanı olurken, Dila
Korunga da İzmir’de siyaset basamaklarını hızla
tırmanmış.
Bitti mi? Hayır.
En trajik fark, her iki isim de, Kaftancıoğlu ve Korunga, Başak
hanıma yapılan küfür içerikli hakareti ellerini dizlerine vura
vura, kınım kınım kılıyorlar.
Şimdi Canan Kaftancıoğlu için, hanımefendi yanlışlıkla yapmış,
gözünden kaçmış, açıklamasında bulundu diyeceksiniz.
O zaman ben de diyeceğim ki, onu benim külahıma
anlatsın.
Dila Korunga içinse, küçüktü bilemedi iddiasında bulunanlar
olabilir.
Onlara da sözüm, bu topraklarda çocuklara iki yaşından itibaren
küfür etmemeleri öğretilir.
Eskaza etselerde ağızlarına biber sürülür. Yani, külahıma
anlatılacak bir konu daha.
Tekrarlıyorum, Sayın Başak Demirtaş’a yapılan küfür içerikli
hakareti şiddetle lanetliyorum.
Söz konusu olayın sorumlusu her kimse en ağır şekilde
cezalandırılmalı. Bu çok önemli.
Ama önemli olan başka bir şey daha var. İnsanlar hakaret ve
küfüre maalesef kendi mahallelerinden bakıyorlar.
Hatta bazı mahalleler karşı mahalleye en çok küfür edenleri
ödüllendiriyorlar bile. Örnek mi?
Onlarca erkek isim de var fakat kadın oldukları için bir daha bu
iki ismi söyleyeceğim, çünkü kadınlardan kadınlarla daha
kolay empati kurmaları umulur, Canan Kaftancıoğlu ve Dila
Korunga.
Bugün Fatih Altaylıdan teknik bir hırsızlık yapayım.
Ne zaman adam oluruz? Küfür edenlerin ödüllendirilmediği
zaman.